Sarı ve kırmızı kart sıkıntısı
Bu hafta oldukça fazla verilmeyen kartlar vardı. Şampiyonluk ve ligden düşmeme müsabakalarının oynandığı haftalarda takımların 11 kişiyle başlayıp müsabakaları 11 kişiyle bitirmeleri iyi netice almalarında önemli rol oynar. İstatistiklere göre ülkemizde oynanan müsabakalarda en çok sarı ve kırmızı kartlar kullanılıyor. Genelde bu kartları hakemler vermiyor, futbolcular alıyor. Hatta hakemlerin bazı kartları göstermekten yana olmamalarına rağmen. Bilhassa oyuncuların ikinci yarıda gördüğü kartlar, kondisyon yetersizliği, sert oynama alışkanlığı, daha da önemlisi hakemlere itirazdan oluşuyor. Kulüplerde, maçlardan önce hakemlere itiraz edilmemesi için gerekli ikazlar mutlaka yapılıyordur. Ancak futbolcuların müsabaka atmosferinde tutum ve ve davranışları değişmiyor. Kulüpler böyle ucuz ve gereksiz itirazlarla görülen kartlara yüksek para cezaları gibi bir yaptırım uygulasalar, bu kartlar azalır. Futbolcular şimdilerde sarı kartları görünce 'hocam daha bu birinci faulüm' itirazında bulunuyor. Hareketin niteliğinin farkında değiller. Gerekirse kart daha 1. dakikada bile gösterilir. Bir başka husus da bu sezon futbolcuların sanki yüzlerine vurulmuş gibi davranarak rakibine sarı kart göstertme çabaları. Bu tip davranışta bulunan futbolculara sarı kart gösterilmeli. Çünkü bu pozisyonlar çoğalmaya başladı.
Gaziantep-Gençlerbirliği
Bahattin Şimşek
Gençlerbirliği golünde yardımcının ofsayt bayrağı VAR'dan gol olarak döndü. Mirallas'ın topsuz alanda rakibine tekmesi VAR'ın uyarısı ile kırmızı karta dönüştü. Gençlerbirliği'nden Lima'nın, rakibine yaptığı hareket penaltıydı, bir başka pozisyonda da kendisine yapılan hareket penaltılıktı. VAR devreye girmedi.
Yeni Malatya-Beşiktaş
Halis Özkahya
Hakem maça tam konsantre olmadığından verilmeyen fauller ve kartlar vardı. İtirazlarını devamlı sürdüren futbolculara göstermemesi yanlıştı.
BB Erzurum-Fatih Karagümrük
Ali Şansalan
Erzurum lehine verdiği penaltı kararı doğruydu. 90 dakikadaki genel yönetimi iyiydi.
Sivasspor-Hatayspor
Mustafa Öğretmenoğlu
Puanların paylaşıldığı müsabakada yönetimi iyiydi. Yalnız tehlikeli hareketlerde rakibe temas varsa endirekt değil, direkt vuruş verilir.
Başakşehir-Konyaspor
Ali Palabıyık
Genel yönetimi iyiydi. Başakşehir lehine çalınan penaltı düdüğünde Konyasporlu Ahmet Çalık'ın önce topa vurduğunu göremedi. VAR'dan Atilla Karaoğlan çağırdı ve penaltı doğru bir kararla iptal edildi.
Kayserispor-Çaykur Rizespor
Hüseyin Göçek
6 puanlık müsabakada tempolu bir oyun vardı. Karşılaşmayı iyi bir yönetimle 1 sarı kartla sonlandırdı.
Ankaragücü-Galatasaray
Halil Umut Meler
Müsabakada iki önemli karar vardı. Birincisinde Arda'nın kolu doğal konuma yakın, hakem kolu açık diye niteledi ve penaltı kararı verdi. VAR devreye girmeliydi. Yıllardan beri söylüyorum. El-kol top buluşmalarının hatalı örneklerinden biriydi. İkincisinde ise Muhammed rakibin kendisine yaklaşmaması için kolunu açtı, kolunu silah olarak kullanmadı. Rakibin yüzüne gelen bir darbe oldu ama sarı kart daha doğru olurdu, kırmızı verildi. VAR devreye girmeliydi.
Alanyaspor-Göztepe
Tugay Kaan Numanoğlu
Alanya'nın iptal edilen golünde VAR'dan gol öncesi topun kolla buluşması tespit edildi. Yönetimi iyiydi.
Kasımpaşa-Trabzonspor
Abdülkadir Bitigen
Kasımpaşa lehine verilen penaltıda, Trabzonlu futbolcunun kolu destek kolu olmaktan çıkmış, uzamıştı. Penaltı kararı doğruydu. Trabzonspor'dan Djaniny ikinci sarıyı görmediği için şanslıydı.
Fenerbahçe-Antalya
Ümit Öztürk
Fenerbahçe kalecisi Altay'ın, Veysel'e yaptığı hareketi hakem göremedi, VAR devreye girmeliydi, penaltılıktı. Pelkas-Veysel pozisyonunda Veysel'in dizi, Pelkas'ın da ayağa basması vardı. Hakem VAR'dan izleyip iptal etti. Ancak pozisyon tartışmalıydı. Fredy, Mesut Özil'e yaptığı hareket sonrasında ikinci sarıyı görmediği için şanslıydı.