Sandığa giderken unutmamanız gerekenler

Bu (ve benzeri) hakaretler:

- "Şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar…" (AK Parti Gaziantep Milletvekili'nden vatandaşlara…)

- "Densiz…" (İçişleri Bakanı'ndan Saadet Partili vatandaşa)

- "Adiler…" (Tarım ve Orman Bakanı'ndan, o "Meydanda PKK'lı olduğunu söyleyen birine dedim" diyor ama biz muhalefet partileri ve adaylarına söylemiş gibi anlıyoruz her dinlediğimizde nedense…)

- "İllet İttifakı" (AK Parti Genel Başkanı'ndan Millet İttifakı'na)

- "Zillet İttifakı" (MHP Genel Başkanı'ndan Millet İttifakı'na)

***

Bu (ve benzeri) tehditler:

- "Hanımefendinin kaçacak deliği de yok… Birileri cezaevinde süre dolduruyor. Aynı yola sen de düşebilirsin…" (AK Parti Genel Başkanı'ndan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e)

- "Mansur Yavaş, seçimlere girebilse dahi, seçimden sonra bedelini kendisi ödeyeceği gibi Ankaralılara da ödetme durumuna düşürür…"(AK Parti Genel Başkanı'ndan, Millet İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş ve Ankaralılara…)

- "Gereğini yerine getirecek olan benim… Bir seçilsin de göreyim…"(İçişleri Bakanı'ndan, Millet İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'na)

- "Seçilseler dahi göreve başlayamazlar…" (İçişleri Bakanı'ndan CHP, İYİ Parti ve Saadet Partili Belediye Meclis Üyelerine)

***

Bu (ve benzeri) iftiraları:

- "Millet İttifakı, CHP-HDP-İYİ Parti ittifakıdır." (AK Parti Genel Başkanı'ndan MHP Genel Başkanı'na, bakanlardan Cumhur İttifakı adaylarına hepsinden Millet İttifakı'na)

- "İki tane koltuk için PKK'ya yamuldular" (İçişleri Bakanı'ndan Millet İttifakı ve Saadet Partisi'ne)

- "Saadet Partisi Genel Başkanı PKK'yla sözleşme yapmıştır…" (İçişleri Bakanı'ndan Saadet Partisi'ne)

- "Dağdan emir geliyor, hemen ertesi gün Kandil'in mızıkacıları bize saldırıyorlar." (AK Parti Genel Başkanı'ndan Millet İttifakı'na)

***

Bu (ve benzeri) provokasyonları:

- "Nerede bu devlete ve bayrağa savaş açmış Türkan Saylan, Uğur Mumcu, Nazım Hikmet, Bahriye Üçok… Nerede din ile, diyanet ile problemi olan adam varsa hepsinin ismini belirli merkezlere verdin…" (AK Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı'ndan, CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey'e)

***

Bu (ve benzeri) nezaketsizlikleri:

(Aslında daha fazlası da nezaketimi koruduğumdan nezaketsizlik diye nitelendirdim)

- "O kadın…" (AK Parti Genel Başkanı'ndan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e)

- "Sözde İYİ Parti…" (AK Parti Genel Başkanı'ndan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e)

***

Bu (ve benzeri) duruşları:

"Iğdır'ı HDP'ye teslim etmemek için aday çıkarmıyoruz. Oy potansiyelimizin yüksek olduğu Ahlat ve Iğdır'da Cumhur İttifakı'nın adaylarını destekliyoruz." (İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener…)

****

Ve bir de;

- PKK'lı teröristler için "gerilla" diyenin…

- "15 Temmuz da girişilen darbe başarılsaydı vali yapılacağı" söylenenin…

- İlindeki işadamlarını toplayıp toplayıp Pensilvanya'ya götürenin…

- "Fethullah Gülen abisini saygıyla sevgiyle selamlayan"ın…

- Mahkeme kararıyla "FETÖ'nün hukuka aykırı geliri" sayılan imar değişikliklerini çıkaranın…

Hali hazırda Cumhur İttifakı'nın AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanları arasında yer aldığını…

***

Ama en çok da;

- Vicdanınızı..

Yanınıza almayı unutmayın!

Ey "ar", dön artık!

Mehmet Özhaseki'nin Kayseri'de işadamlarıyla yaptığı söylenen organizasyonu, İzmir'de gazetecilerle yapan, gazetecileri toplayıp Pensilvanya'ya, yargının "FETÖ" diye tanımlayarak, "terör örgütü" nitelendirmesinde bulunduğu yapının "1 numarası", "elebaşı" Fethullah Gülen'in "huzuruna" çıkaran, onlara -ne karşılığı Allah bilir- "Gülen'le fotoğraf çektirme onurunu(!), ayrıcalığını(!)" yaşatan, kendisi de bu "terör örgütünün lideri"yle el pençe divan halde fotoğraf çektiren kadın, uzuuuuun bir "En bilen sizsiniz… En iyi okuyan lidersiniz… En iyi siz gözlersiniz… En iyi siz anlarsınız…" -sonuçta biz kimiz ki- tiradından sonra sordu:

- Meydanların dilini nasıl okuyorsunuz?

"Meydanlar yalan söylemez" dedi "En iyi bilen, gören, duyan, okuyan":

- O kadar insan oraya geliyor; neden? Bir mecburiyetleri mi var? Onları bunun için zorlayan mı var?

Allah da sizi güldürsün emi; ilahi!

İroniyse çok başarılı.

Değilse…

Soruyu soran "çanakçılık" yapmak üzere değil de "gazetecilik" adına orada oturuyor olsaydı; sorardı:

- Yok mu?

- Çalışanlarına mitinge katılımı mecbur kılan belediyeler, fabrikalar, üyelerine bu yönde baskı yapan sendikalar yok mu? Yüksek not karşılığı, rüşvetle taşınan öğrenciler yok mu?

Sormadı.

Bize de "Ey "ar" bitsin bu hasret, dön artık" demek kaldı!

Yazarın Diğer Yazıları