“Şamgen” olacaktı, “kangren” oldu!
ABD, uzun yıllar önce Rusya’ya (SSCB) karşı yarattığı ve kullandığı adamını, önceki gün okyanusun dibine gömdü!..
Amerikalı TV spikerinin “Osama” diyeceği yerde “Obama” dediği Osama Bin Ladin’den söz ediyorum.
Spiker, “Obama silahlı bir saldırıda öldürüldü” diye okudu haberi. Sonra yanlışını anladı ve panikledi.
ABD Başkanı Obama, Osama (Usame) Bin Ladin’in öldürüldüğünü açıkladığında ise, dünya hiç de şaşırmadı.
Bizim Bülent Arınç bile şaşırmadı. Bugüne kadar niye yapmadı, diye sordu.
Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ise, “Ölümüne sevindim” dedi. Bu, bir devlet başkanının ağzından çıkan çok ilginç kelimeydi bence.
“Dünya bir terör odağından kurtuldu. Dünya barışı için önemli bir adım” gibi bir cümle kurmak devlet adamlarına daha yakışırdı.
“Bin Ladin” ve “Öcalan” farkı!..
Dünkü Yeniçağ Gazetesi, “Biz asmayız, besleriz” ; Sözcü Gazetesi ise, “Amerika’nın yaptığını biz APO’ya yapamadık” başlığını kullandı.
Abdullah Öcalan’ı Türkiye’ye teslim eden ABD, “idam edilmeme şartı” koşmuştu. Türk yargısı idam kararı verdi ama uygulanmadı. Öcalan Türkiye’de “demokrasi yol haritaları” çizip basına ve hükümete gönderiyor, kendisini ziyarete gelen yetkililerle görüşüyor. (Bakınız: Başbakan Erdoğan’ın açıklamaları..)
Aynı ABD, kendi yarattığı terörist Bin Ladin’in -kendi verdiği bilgilere göre- evini bastı, bombaladı ve öldürdükten sonra okyanusun dibine gömdü! (Hint Okyanusunun Umman Denizi kısmı.)
Kanıt, şimdi okyanusun dibinde!..
Kangren politika!..
Diktatörler ve teröristlere dünyada yer yok.
AKP İktidarı ve özellikle Başbakan Erdoğan ise, şaşkın bir politika uyguluyor. Önce bu isimlerle (Kaddafi, Mübarek ve Esad gibi) görüşüyor, sonra ABD “höt” deyince çark ediyor.
Bakınız, Başbakan Erdoğan, en son Şam’a gittiğinde Avrupa’daki ortak vize olan “Şengen” den esinlenerek “Biz de Şamgen yapalım” demişti, “Türkiye, Suriye ve Ürdün arasında ortak vize olsun.”
Şimdi, Suriye’nin başkenti Şam’da kan gövdeyi götürüyor.
Esad ile karşıtları arasında büyük çatışma var.
ABD istemediğini ya böyle götürüyor, ya da silahla.
Yani, bir iktidar politikası daha iflas etti.
Şamgen oldu kangren!..
Anadolu evliyaları...
12 Haziran genel seçimleri yaklaşırken, sağdan soldan destekler de sürüyor.
Bir okuyucumun e-postasını paylaşmak istiyorum:
“Merhaba Hulki bey,
Size ne kadar inandığımızı, ne çok sevdiğimizi (Bir Devrimciyle Röportajlar) kitabınızı okuduktan sonra bir kez daha yanılmadığımızı gördük ailecek.
Bu ulusa hiç bir gücün baş eğdiremeyeceğine inananlardanız, direnenlerdeniz!...
Siyasi yolculuğunuzda, Anadolu evliyaları yoldaşınız olsun. Onlar Mustafa Kemal’in de yanındaydılar.
Saygılar, sevgiler.”
Bu çok duygulandırıcı ifadelerin sahibinin açık adını -izin almadığım için- yazmıyorum.
Sayın Etem K.’ya ve ailesine teşekkür ediyorum.
HAYAT DEĞİRMENİ
1- Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var, cehaletinse hiçbir sınırı yoktur. (W.Goldberg)
2- Yüzünü güneşe çeviren insan, gölge görmez. (H.Keller)