Sadi Ağabey...
Sadi Somuncuoğlu, MHP''nin yeniden kendi adıyla faaliyete başlayacağı sırada, "uçmayan uçak, yüzmeyen gemi" yazısıyla Alparslan Türkeş''e muhalefet bayrağı açmış olmasına rağmen her zaman ülkücülerin "Sadi Ağabey"i olarak kaldı. Çünkü en başından beri hareketi yönlendirenlerden biriydi. Ülkü Ocakları''nın kuruluşunda, Devlet ve Töre dergilerinin yayınlanmasında hep o vardı...
MHP''den milletvekilliği, bakanlık yaptıktan yıllar sonra bir ara ANAP''tan milletvekili seçildi ama Türkeş''ten sonra MHP''ye geçti, tekrar milletvekili seçildi ve bakan oldu.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu olunca, yine parti içi muhalefete düştü ama bir süre sonra aktif siyaseti bırakarak Millî Düşünce Merkezi''ni kurdu ve Türk fikir hayatına katkıda bulunmaya çalıştı.
***
Yeniçağ''da çıkan son yazısı 8 Mayıs 2021 tarihli ve "Işınsu az önce gitti" başlığını taşıyor. Emine Işınsu''nun vefat haberini nasıl aldığını ilk paragrafta şöyle anlatmış:
"Sabah telefonu açtım ki, kadim dostum İskender Öksüz böyle diyordu. ''Allah Allah'' deyip geçtim… Kafama takılmıştı. Üstelik yıllarca ağır hasta olduğunu da yakından bildiğim halde. İyi de ''Işınsu az önce gitti?'' ne demek diye kendime bir daha sordum. Hemen dönüp mesaja bakınca, gördüm ki yanlışlık yoktu. İskender''i arayıp sordum, ''evet'' dedi. Donup kalmıştım. Bu en acı olayı, bildiğimiz İskender''e yakışan bir üslupla, ayrılığın geçiciliğini anlatan sade, tabii ve hoş bir şekilde ifadesi, bana bir genişlik verdi."
Sadi Ağabey''in aramızdan ayrılışını ben de sabah acı acı çalan telefonu açınca emekli tümgeneral Osman Özbek''ten duydum. Sanki o da "Sadi Somuncuoğlu az önce gitti" der gibi ve "ayrılığın geçiciliğini" anlatır gibi ifadelerle bana ve Yeniçağ ailesine başsağlığı diliyordu.
***
Sadi Ağabey, sağlığı elverdiği müddetçe, Türk Milleti''ne hizmet etmeye çalıştı. Avrupa Birliği ile ilişkiler sürecindeki tartışmalara ışık tuttu, Irak, Suriye ve Libya sorunlarında toplumu aydınlatmaya gayret etti. Millî Düşünce Merkezi üzerinden çok etkili bildiriler yayınlanmasına öncülük ederek kamuoyu oluşturmaya çalıştı. Allah rahmet eylesin.
BATI''NIN RUHUNA İŞLEMİŞ IRKÇILIK!
Rusya''nın Ukrayna''ya yönelik işgal harekâtı sürerken, sınırlara akın eden Ukraynalılarla ilgili haber yapan Amerikalı ve Avrupalı gazeteciler, konuşmaları sırasında farkında olmadan ruhlarına işlemiş ırkçılığı sergiledi...
Yeniçağ''ın haberine göre NBC Muhabiri Kelly Cobieella, canlı yayında Ukraynalılar için; "Açık söylemek gerekirse, bunlar Suriye''den gelen mülteciler değil, bunlar Ukrayna''dan gelen mülteciler; Hristiyanlar, beyazlar, birbirlerine çok benziyorlar." dedi.
Hürriyet''in derlediği diğer haberlere göre CBS muhabiri Charlie D''Agata da "Burası on yıllardır kaosla yaşayan Irak veya Afganistan değil. Burası böyle şeyleri görmeyi hiç ummadığınız medeni Avrupalılara has bir kent." ifadelerini kullandı.
İngiltere''den ITV News muhabiri Lucy Watson, "Burası gelişmekte olan bir üçüncü dünya ülkesi değil, burası Avrupa." ifadelerini kullandı.
BBC''ye konuşan Ukrayna''nın eski başsavcı yardımcısı David Sakvarelidze, "Benim için bu yaşananlar çok duygusal, çünkü mavi gözlü ve sarı saçlı Avrupalıların öldürüldüğünü görüyorum" dedi.
Fransız gazeteci Ulysse Gosseti de "21. yüzyıldayız, bir Avrupa şehrindeyiz ve sanki Irak''ta ya da Afganistan''daymışız gibi seyir füzesi ateşi var." ifadelerini kullandı.
Yoruma gerek yok aslında. Irkçılık ancak bu kadar net ifade edilebilir. Bu zihniyete göre insanlar esmer olursa, Afganistan, Irak, Suriye veya Libya''da yaşıyorsa başlarına her türlü belâ gelebilir ama Avrupa''nın ortasında beyazların mülteci durumuna düşmesi kabul edilemez!