Almanya’daki Deniz Feneri davasının Alman Hakimi ile Frankfurt Başsavcısı, Posta Gazetesi’nden Kamil Taylan’ın sorularını cevapladı.
Alman hakim Johann Müller, “Kararımızda ‘asıl suçlular Türkiye’de’derken Türkiye’deki Kanal 7’nin sorumlu yöneticilerini kastettik. Çünkü burada halktan bağış olarak toplanan paralar Türkiye’ye gönderiliyor ve orada Kanal 7’nin sorumlularına teslim ediliyordu” dedikten sonra, Zekeriya Karaman, Zahid Akman ve İsmail Karahan’ın baş suçlular olduğunu söyledi.
***
Frankfurt Başsavcısı Doris Möller Scheu da “Zahid Akman kooperatif davasında zanlı olarak görülüyor. Hakkında soruşturma başlatıldı. Dolandırıcılık ve sahte iflas suçları işlendiği şüphesiyle OFWG’nin eski yöneticileri hakkında soruşturma açtık. Soruşturma açılan yöneticiler arasında Türkiye’deki Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Zahid Akman da bulunuyor. Zahid Akman’ın da aralarında bulunduğu yöneticiler kooperatife katılmak isteyen kişileri ayda ortalama 80 euro’ya üye kayıt etmişler. Üyelere ‘Ödediğiniz aidatlar sekiz yıl içinde ikiye katlanacak’ vaadinde bulunulmuş. Ayrıca Alman hükümetinin de, ev yapım fonundan yardım vereceği vaat edilmiş.
Fakat bir süre sonra Alman hükümeti, bu kooperatifin konut alanında çalışmadığını gerekçe göstererek, devlet yardımlarını kesti ve üyelerden devlet fonunu geri istemeye başladı. Üyeler de bunu kooperatifin yönetim kurulundan geri istemeye başladı. Bunun üzerine yöneticiler ödeme yapamayacaklarını beyan ederek, iflas ettiklerini açıkladılar.
Bu kooperatifin 1026 üyesi vardı. Ne kadar paranın kaybolduğunu şu an bilemiyoruz” dedi.
***
Savcı, Zahid Akman’ın “ben fahri üyeydim” iddiasına karşılık “Almanya’da fahri üyelik diye bir şey yok. Yöneticilerin mahkemeye kayıtlı olmaları gerekiyor. Kooperatifin mahkeme kayıtlarında bu zat kesin olarak ’sorumlu yönetici’olarak gözüküyor. Bu soruşturmada da şüpheli kişidir. Yöneticilik görevini 2006 Haziran’a kadar sürdürdüğünü tespit ettik.
RTÜK Başkanı Zahid Akman, hem Deniz Feneri davasında, hem de kooperatif davasında zanlı olarak görülmektedir” diye bilgi verdi.
***
Hakim ve savcının verdiği bu bilgiler, artık Zahid Akman’ın hemen istifa etmesi gerektiğini gösteriyor. Kanal 7 yöneticilerinin de RTÜK tarafından istifası istenmelidir. Tabii, RTÜK’ün böyle bir görev üstlenebilmesi için önce kendi başkanından kurtulması gerekiyor.
Zahid Akman’ın fahri üyeydim demesi, suçun ikrarıdır. Almanya’da kurulan bir kooperatifin, halktan para toplayabilmesi için Türkiye’de arkasında Kanal 7 gibi tanınmış bir şirket bulunan Zahid Akman’ın adının kullanılması gerekiyordu. Zahid Akman buna izin vermiş olduğunu itiraf etmiş oluyor.
***
Biz genellikle öyle kişilerle ilgili konulara girmeyiz. Burada da Zekeriya Karaman veya Zahid Akman’ın şahsı ile ilgilenmiyoruz. Fakat, halkın İslami duyarlılığı kullanılarak, sahtekarlık yapılıyorsa, buna birilerinin el koyması gerekiyor.
Acı olan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın artık ortaya çıkan bu dolandırıcılığı, başka bir ülkenin meselesi gibi takdim etmesidir.
Ak koyun, kara koyun şimdi belli oluyor!
