Rus ve Amerikalı gözüyle Kongre baskını!
ABD'de, Cumhuriyetçi eleştirmenler, sosyal medyanın, Başkan Trump ve destekçilerini İnternet platformlarından uzaklaştırmasının ardından bu girişimin, muhafazakârların özgürce konuşmasına karşı topyekun bir savaş haline geldiğini yazıyor. Bir eleştiride, Demokratların koca ülkeyi bu gidişle Kaliforniya Birleşik Devletleri'ne dönüştüreceği, yani parçalayacağı ve küçülteceği ne sürüldü.
***
Aydınlık'a konuşan Rus strateji uzmanı Aleksandr Dugin de ABD'de iki partinin uzlaşmasına dayalı seçim sisteminin çöktüğünü belirtti. Dugin, bugün neoliberal-küreselcileri temsil eden Demokratlarla, eski Amerikan değerlerini savunan 'Trumpistlerin' savaştığını söyledi.
Dugin, "Sol liberalistler, kendi fikirlerine karşı olan herkesi faşist, milliyetçi, radikal olarak nitelendirip toplumdan dışlamaya çalışıyorlar. Trumpizm ise neoliberalizmi değil, geleneksel liberalizmi temsil ediyor, çoğunluğu temsil ediyor. Biden'ın temsil ettiği kutup sadece diğer ülkelerde renkli devrimler planlamıyor, artık Amerika'nın içinde renkli devrim yapıyorlar. Artık Amerika Birleşik Devletleri yok, Demokrat Parti diktatörlüğü var. Ve küresel bir hegemonya peşindeler. Bunun için de yüksek teknolojiyi kullanıyorlar. Microsoft, Apple, Google, Youtube, Facebook, Twitter, tüm bunlar sadece basit teknik bir araç değil, bunlar ideolojik silahlar. Ve Amerika'nın bir kutbuna aitler. Dolayısıyla ABD'deki Demokrat Parti tarafından temsil edilen, küresel oligarkların hâkim olduğu yeni bir küresel diktatörlükle karşı karşıyayız. O yüzden bu seçim kampanyası bence tüm dünyanın kaderini etkiledi." dedi.
***
Washington Times Gazetesi yazarı Cheryl K. Chumley ise "Büyük Sıfırlama dedikleri Şirketler Komünizmi'dir ve ABD'ye dayatılıyor" diye yazdı.
"Şirketler komünizmi" sözünü, David C. Korten tarafından yazılmış "When Corporations Rules the World" adlı kitaptan esinlenerek 2000 yılında kullanmıştım...
Cheryl K. Chumley, konuyu özetle şöyle izah ediyor:
"Korona virüs, aşırı sol kalabalığa hükümeti ele geçirmek için altından bir bilet verdi. İşletmeler kapatıldı; işletme sahipleri sersemletildi; Bu işyerlerindeki işçiler, evde kalmaya ve aç kalmamak için verilen dolarları beklemeye zorlandı.
Bu sırada korona virüs ile başa çıkma bağlamında, medyada 'Büyük Sıfırlama' ve 'Yeniden İnşa' propagandası başlatıldı. Biden, kendi kampanya sitesinde bunu netleştirdi ve 'Daha İyiyi İnşa Etme Planı'nı açıkladı.
Kendi açıklamalarına göre, daha iyi inşa etmek, 'kapitalizmi yeniden kurgulamaya' yönelik bir Dünya Ekonomik Forumu planıdır. Bunu nasıl başarabilirler? 'Büyük sıfırlama' ile…
WEF, Eylül ayında 'Dünyanın durumunu iyileştirmek için Büyük Sıfırlama Girişimi'ni başlatıyoruz' diye açıklama yaptı. Önerdikleri 'Paydaş kapitalizmi', yeni ortaya çıkan bir canavardır!
WEF, özel şirketleri toplumun mütevelli heyeti olarak konumlandırıyor ve açıkça 'günümüzün sosyal ve çevresel zorluklarına en iyi çözüm yolu' diye sunuyor.
Bu, gerçekte Wall Street'e el koyma yöntemidir.
Şirketler dünyanın politika rehberleri olacak. Kurumsal seçkinler, hükümetlerin yetkilerini devralacak. En çok paraya sahip olanlar hüküm sürecek.
Bu yeni modelin şu anda nasıl oynadığına dair bir örnek istiyorsanız, Twitter'dan başkasına bakmayın. Yeni sistemin diktatörleri oldular…
Masken yoksa hiçbir mağazaya giremezsin! Yakında 'aşı kâğıdın yoksa hiçbir alış veriş yapamazsın' diyecekler. Bu, serbest piyasanın ele geçirilmesi demektir. Bu, 'sosyal adalet kapitalizmi' gibi giyinmiş komünizmdir. Ve Amerikalılar komünizmle savaşmalıdır.
Yoksa Amerika, dünyanın tüm ülkeleri gibi, bir grup kurumsal seçkin ve onların milyarder arkadaşları tarafından yönetilecek. Anayasa sadece bir kâğıt parçası olacak. Özgürlük, yalnızca onların verdiği şey olacaktır."