Rus hududunda Atatürk öldü haberi
Bir ay kadar önce, bir yazımda yine söz etmiştim, rahmetli gazeteci Mehmet Metin Ören, 1969 yılında MHP'nin Kars adayı idi, Adana'dan milletvekili olarak seçilen Alpaslan Türkeş'ten sonra Türkiye genelinde en yüksek oyu o almıştı. O yıl ben de oy kullanma hakkı bile olmayan üniversite öğrencisi genç bir ülkücü olarak (Türkiye'nin ilk ülkücüleriydik biz), MHP'nin çok oy alması için yırtınıp duruyordum Erzurum'da. Kars adayı Metin Ören, birkaç kez geldi Erzurum'a, Hemşin Pastanesi'nde sohbet etti bizlerle. Türk Dünyası ve Türk basınına dair değerli bilgileri vardı ve gazetecilik yanında iyi de bir istihbaratçıydı.
O yazımdan sonra, Metin Ören Bey'in oğlu Ali Suavi Bey aradı telefonla, tanışmış olduk. Sonra babasının ölmeden önce hazırlayıp, yayımlamaya ömrünün vefa etmediği bir kitabını kendilerinin yayımladıklarını, bana da göndereceğini söyledi. Kitap imzalı olarak geldi. Adı: "İran Türkleri Hürriyet Hareketleri", kendi yayınları olarak hazırlanmış, Azerbaycan Kültür Derneği Başkanı ve eski Kars milletvekili sayın Cemil Ünal önsözünü yazmış.
229 sayfalık bu kitap, Türk Dünyası hakkında kitaplığında 1000'e yakın kitabı bulunan beni bile bilgi sağanağına tuttu, İran'daki Türklük mücadelesi hakkında bildiklerimin eksik ve yüzeysel olduğunu çarptı yüzüme... Bu çarpıştan öylesine kıvançlı ve mutluyum ki...
Ruslar bizden önce duymuş
Bayrakları indirmişler
Daha önce anılarından söz etmiştim bir yazımda, 1. Mecliste Oltu Mebusu olarak görev yapan Yasin Haşimoğlu, hayatının daha sonraki yıllarında, Rus okullarında öğrenim görmesi, ana dili düzeyinde Rusçaya hâkim olması dolayısıyla, Sovyetler Birliği ile olan sınırımızın Kars ilini kapsayan bölümüne tercüman olarak atanır. Sovyet yetkililerle yapılan bütün sınır olaylarından doğan mülakat ve protokol görüşmelerine katılır.
Anılarında bu sınır görevinde yaşadıkları da elbette yer alır. İşte onlardan özel bir bölüm:
"Şahnaların Tıhnıs Hudut Kapısında Tabur Komutanı Binbaşı Osman Bey'le idik. Sabahleyin hudut kapısında, Rusların tarafında mülakata gidecektik. Akşam konuşurken Osman Bey dedi ki 'Atatürk hastadır, ona bir şey olursa devletin hâli ne olur?', 'İnşallah iyi olur, Allah saklasın, ama bir hal olursa bu milletin başına birisi geçer, onun bıraktığı eseri devam ettirir. Devlete bir şey olmaz ama Atatürk'ü gaib etmiş oluruz' diye cevap verdim. Sabahleyin mülakata gittik. Bizim bir şeyden haberimiz olmadığını sezdiler ki, söylemediler Ruslar. Ama yüzümüze acayip bakışlarla bakıyordular. Mülakat bittikten sonra bizim karakol binasına döndük. Hududu geçerken Rus bayrağının yarıya inmiş olduğunu gördük. Akşamı, Tıhnıs Kapı Karakolu'nda otururken telefon çaldı. Atatürk'ün öldüğünü ve yerine İnönü'nün seçildiğini haber verdiler. Osman Bey'in de, benim de gözlerimiz yaşardı. Atatürk'ten sonra onun yakın adamı İsmet İnönü'nün başa geçmesine memnun olmuştuk. İdare, aksamadan devam edecekti."
Yasin Bey'in anılarının mebus olduğu yıllara ait bölümlerinde, Meclis çalışmaları ve Atatürk'le ilgili özel bölümler de var, meraklısı için tekrar anılarının toplandığı kitabın adını veriyorum: "Oltu Şura Hükümeti ve Yasin Haşimoğlu'nu Hatıraları", Salkımsöğüt Yayınları...