Rum tarafı Kıbrıs sorununa ‘mezar taşı’ dikilmesine izin vermeyecekmiş!
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in bu hafta, Kıbrıs'taki temaslarının sonuçları ve diğer ilgili taraflar hakkında bilgi vermek üzere kişisel temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile bir araya gelmesi bekleniyor. Kıbrıs Rum tarafı açısından bu hafta sonu yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinin gölgesinde Kıbrıs konusunda çok az hareketlilik yaşanırken, Türk tarafında Holguin’in Guterres'e ne söyleyeceği konusunda çok az endişe olduğu görülmektedir. Türk tarafının beklentisi Holguin’in taraflar arasında ortak zemin olmadığını tarafsız ve adaletli bir şekilde Raporu’na yansıtmasıdır. Guterres’den beklenti ise Kıbrıs’ta Rum tarafının oyuncağı haline gelen diplomasi ve müzakere maskaralığının başarısızlığını ilan ederek iyi niyet misyonu görevini iade etmesidir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı faşist Eokacı Nikos Hristodulidis’in sırf KKTC’nin tanınmasını engellemek üzere müzakerelerin yeniden başlaması bahanesi ile BM tarafından görevlendirilmesini sağladığı Holguin’in başarısızlığı sonrası, konuyu bir kez daha Avrupa Birliği nezdinde gündeme getirmesi ve Kıbrıs konusunu Türkiye-AB ilişkilerinde koz olarak kullanması beklenmektir.
Bir anma töreninin ardından gazetecilere açıklama yapan Rum Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, “Kıbrıs halkını, en büyük ulusal mesele olan Kıbrıs sorununun çözümünden daha büyük bir gailemiz olmadığı konusunda temin ederiz ve gelişmelerin yaşanabilmesi için, mümkün olan her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz” dedi. BM Genel Sekreteri ile Holguin arasında neler konuşulacağı sorusuna Rum Sözcü “Bizim her zaman istediğimiz şey, gerçeklerin ve olayların objektif bir şekilde ortaya konmasıdır. Bizzat Hristodulidis tarafından alınan inisiyatifler ve müzakerelerin yeniden başlaması, üzerinde mutabık kalınan çerçeve ve kararlara tam uyum sağlanması yönündeki samimi kararlılığımız ortadadır. İşlerin kolay olmadığını ve olmayacağını biliyoruz, ancak başka seçeneğimiz yok. Sorunun, siyasi eşitliğe dayalı iki kesimli, iki toplumlu bir federasyon temelinde nihai bir çözüme kavuşturulması amacıyla, müzakereleri kesintiye uğradığı noktadan devam ettirmek için, mümkün olan her türlü çabayı tutarlı ve kesintisiz bir şekilde göstereceğiz.” yanıtı verdi.
Holguin’in çabalarına ilişkin bir takvim olup olmadığı sorusunu ise “Holguin’in yetkileri bizzat BM Genel Sekreteri tarafından belirlenmektedir. Holguin’in çabalarını ne kadar sürdüreceğine kendisi karar verecektir. Holguin’in devam etmesini bekliyoruz, bizzat kendisi ve Genel Sekreter, müzakereleri yeniden başlatma çabalarına olan ilgilerinin azalmadığını ve kararlı olduklarını belirttiler. Holguin’in sözleşmesi temmuz ayına kadardı ve Genel Sekreter bu süreyi uzatabilir.” dedi. BM Genel Sekreteri'nin bir çıkmaz olduğunu düşünmesi halinde çabalara “mezar taşı” dikip dikmeyeceği sorusuna Rum Sözcü şu yanıtı verdi: “Hiçbir koşulda Kıbrıs sorununa ‘mezar taşı’ dikilmesi söz konusu değildir ve buna asla izin vermeyeceğiz. Her şeyden önce, mezar taşı dikilmemesi ve üzerinde anlaşmaya varılmış çerçeveden ve ülkemizi koruyan Güvenlik Konseyi kararlarından bir milimetre bile sapılmaması, bizim en yüce ulusal yükümlülüğümüzdür. Görüşmeyi bekleyelim ve varsayımlarda bulunmayalım. Unutmamamız gereken husus, BM Genel Sekreteri'nin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına olan aşikâr bağlılığıdır. Önümüzde, Türkiye-AB meselesindeki ilerlemenin, Kıbrıs meselesindeki ilerlemeye bağlanması gibi önemli bir dönüm noktası bulunmaktadır. Bu, Hristodulidis’in AB'yi sürece daha aktif bir şekilde dâhil etmek için geçtiğimiz yıl boyunca sarf ettiği çabaların bir sonucuydu. Kıbrıs halkını temin ederiz ki en önemli ulusal mesele olan Kıbrıs sorununun çözümünden daha büyük bir gailemiz yoktur ve gelişmelerin yaşanabilmesi için mümkün olan her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz.”
Kıbrıs sorunu için bir Avrupa temsilcisinin atanmasının rafa kaldırılıp kaldırılmadığı sorusuna Letimbiotis “rafa kaldırılmadı. Açıkçası, Avrupalı ortaklarımızın da son Sonuç Bildirgesinde kabul ettikleri ve açıkça belgeledikleri husus, AB'nin oynayabileceği roldür. Bunun öncesinde BM'den bir temsilci atanması söz konusuydu ki bu temsilci çabaların genel koordinasyonunu sağlayacak ve bu çabalara öncülük edecektir. İşte bu noktada AB'nin katalizör bir rol oynayabileceğine inanıyoruz, Sonuç Bildirgesinin gösterdiğimiz çabalar açısından önemli olduğuna inanıyoruz. (AB'den) Temsilci ile ilgili çabalar kesinlikle devam ediyor, diplomatik temaslar yapılıyor ve faydalı olabilecek her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz” yanıtını verdi.
Detaylı olarak yansıtmaya çalıştığım Rum Sözcü’nün açıklamalarından da anlaşılacağı üzere, Rum tarafı yıllarca üzerinde kafa yorulmuş, her yönüyle müzakere edilmiş, referanduma sunulup reddedilmiş kısaca çökmüş, bitmiş, federasyonda ısrarcıdır ve pes etmeyecek, statükoyu korumaya çalışacaktır. Uzlaşmaz Rumların ilanihaye Kıbrıs Türk halkını BM süreçleri ile rehin alan tutumlarına artık son vermenin zamanı gelmiş ve geçmiştir. Kıbrıs sorununa mezar taşı dikilmesine izin vermeyeceklerini açıklayan Rumlara karşı, KKTC’yi tanıtarak ‘mezarlarına incir ağacı’ dikmeye ne dersiniz?