"Zenginler ve gençler ülkeden niçin kaçıyor?" soruma, Twitter ve Yeniçağ İnternet sayfası üzerinden cevaplar verildi. Bakın ne diyorlar...
Birol Atbaş: Arslan Bey, ruh sağlığına iklimin de etkisi olduğunu uzmanlar söylüyor. Siyasi iklimin etkisinin daha fazla olduğu da bir gerçek... Bunca propaganda ve dayatma altında gerçeği aramak bile ruh sağlığımızda ciddi aşınmalara yol açıyor.
Monkey: Bir daha dünyaya gelmeyeceği için bu zülüm ve çileyi çekmek istemediği için kaçıyor insanlar...
Zergül: Akıl sağlığını korumak için kaçıyorlar.
Yürüyen adam: İnsanların ruh sağlığı ailede başlar. Sağlıklı, mutlu bir biçimde yaşayamıyorsa, işi gücü yoksa parası yoksa ekonomik durumu kötü ise o insanın ruh sağlığı nasıl düzgün olur?
Hatice: Ruh sağlığı yasası ne işe yarayacak? Bu yasa ile insanlara kolayca deli damgası mı vuracaklar?
Estergon kalesi: Diyelim ki böyle bir yasa çıktı. Yasayı çıkaran ile yasayı uygulayacak olanın ruh halinin sağlıklı olduğunu söylemek mümkün mü?
Tamer: FETÖ'cülerden orta boy olanların mallarına el konuldu. Buna bakarak mallarına el konulmasından korkanlar da AKP'ye güvenmedikleri için kaçıyor.
Kuzey yıldızı: Bir ormanda filleri topluyorlarmış. Son sürat kaçan tavşana seslenmişler:
-Nereye böyle?
Tavşan, koşmaya devam ederken "Bütün filleri topluyorlar!" demiş.
"Senin fille ne ilgin var?" diye sormuşlar.
Tavşan, "Ben de biliyorum bir ilgim olmadığını ama ispat etmem çok zor..." diye cevap vermiş...
***
Şimdi soru şu? Türkiye bu durumdayken, iktidara alternatif olması gereken CHP nereye koşuyor? Yerel yönetimden başlamak üzere, iktidara gelmek için yaptıkları bir hazırlık var mıdır? "Kent Anayasası" gibi formüller, CFR'nin "şehir devletleri" hedefini çağrıştırmıyor mu? AKP de zaten bu sistemi savunmuyor mu?
Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı Mehmet Uçum'un "Yerelden temellenerek merkeze yükselen başkanlık ve yerelden merkeze kadar örülen meclisler sistemi" de kent meclisleri sitemi değil midir? Tayyip Erdoğan'ın Suriye'nin kuzeyi için önerdiği sistem de bu değil midir?
CHP veya CHP'nin adayları bu "sokma akıl"lar yerine kendi özüne bakmalıdır. Çünkü o birikim hem kişisel olarak kendilerinde hem de kurumsal olarak partilerinde vardır!
Meselâ CHP Pendik Belediye Başkan aday adayı Muhammet Gülenç diyor ki; "Cumhuriyet devriminin temeli altı oktur. CHP, bu ilkeler ışığında tüm Atatürk ilkelerinin ve bu yolla yaşama geçen Türkiye aydınlanmasının yılmaz savunucusudur, çağdaş Türkiye cumhuriyetinin güvencesidir ve sahibidir. Bu seçimler aynı zamanda ülkeyi Vehhabi zihniyetinin pençesinden kurtaracak ve Türkiye Cumhuriyetinin kaderinin belirleneceği tarihi sürecin başlangıcı olacaktır."
***
Vehhabi zihniyetini bir tarafa bırakın, Türkiye'de artık IŞİD kafasıyla uygulamalar yapılıyor. Bazı gazeteciler ve bazı ilahiyatçıların katledilmesi için fetvalar verilebiliyor ve hukuk sistemi bu kara tabloyu seyrediyor! "Soruşturma açarsam işimden olurum. Bir de 'FETÖ'cü' damgası yerim" diye korkuyorlar. Hâkimler ve savcılar iktidardan korkuyorsa adalet tecelli etmez. Adalet olmazsa da toplumun ruh sağlığı bozulur. Yurt dışında geçinme imkânı olan kaçar!
"Kent anayasası" diyenler, Türkiye'nin anayasasını delik deşik etti. CHP, şimdi küresel projeleri uygulamak için AKP ile yarışarak mı var olacak? Bu kafayla kazansalar bile Türkiye kaybeder... Bu itibarla CHP, kurucu ayarlarına dönmedikçe alternatif olamaz. Bu seçimler bir fırsattır. Parti için değil, Türkiye için!
