Bütün dünyada, gazetelerde yayın yoluyla suç işlenmesi halinde konu yargının görev alanına girer. Türkiye''de ise önce RTÜK''e, televizyonlara ceza verme yetkisi tanındı. Derken, Basın İlan Kurumu, herhangi bir mahkeme kararı olmadan, muhalif gazetelere verilen resmi ilanları kısıtlamaya, Kişisel Verileri Koruma Kurulu da gazetelere idari para cezası uygulamaya başladı! Böylece mahkemeler dışında en az üç kurum daha yargı yetkisi kullanır oldu.
Denilebilir ki "Belediye zabıtasına veya kolluk güçlerine tanınan para cezası kesme yetkisi yok mu?" Var ama halkın haber alma özgürlüğü demek olan basın özgürlüğünün korunması için basına ceza verme yetkisi, demokrasiyle yönetilen ülkelerde sadece yargıya ait kılınmıştır. Çeşitli kurumlara, basına ceza verme yetkisi tanındığında Türkiye''de olduğu gibi muhalif basına ceza üstüne ceza yağdırılır. Tabii Türkiye''de yargı da siyasallaşmıştır ve idari kurumlar yerine konu yargıya da yansımış olsa sonuç değişmeyebilir ama en azından, yargıda temyiz süreçleri var... İdari kurum ceza verdiğinde ise hemen uygulanıyor.
***
Son olarak Kişisel Verileri Koruma Kurulu, AKP İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan''ın kişisel verilerinin gizliliğini ihlal ettikleri gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Metro İstanbul AŞ ile Cumhuriyet gazetesini idari para cezasına çarptırdı.
Kurul, veri güvenliğine yönelik yükümlülüklerin yerine getirilmediği gerekçesiyle Cumhuriyet gazetesini yayınlayan Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ''yi 30 bin lira idari para cezasına çarptırdı.
Metro İstanbul AŞ''nin de veri güvenliğine yönelik yükümlülükleri yerine getirmediği sonucuna ulaşan Kurul, bu şirkete de 40 bin lira idari cezası uygulanmasına karar verdi.
Kararı sosyal medya hesabından duyuran Ravza Kavakcı Kan''ın avukatı Sezgin Tunç ise kararın kendilerine tebliğinin ardından Metro İstanbul AŞ ve Cumhuriyet Gazetesi yetkilileriyle ilgili, Türk Ceza Kanunu''nun, "Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu"nu düzenleyen 136. maddesi kapsamında suç duyurusunda bulunduklarını, sonucun kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.
Yani önce idari para cezası verilmesi sağlanıyor, sonra da ceza davası açılması için yargıya başvuruluyor.
***
RTÜK de yaptıkları yayınlar sebebiyle Halk TV, Habertürk TV, Tele1 TV, www.tele1.com.tr internet sitesi ve Netflix''e ceza yağdırdı.
RTÜK''ün CHP''li üyesi Okan Konuralp, RTÜK''ün yeni cezalar verdiğini duyurdu.
RTÜK, Medya Mahallesi''ndeki değerlendirmelerin Cumhurbaşkanı Erdoğan''ı küçük düşürdüğü iddiasıyla ve Görkemli Hatıralar Programı''ndaki değerlendirmeler nedeniyle Halk TV''ye para cezası verdi.
RTÜK, Tele1 TV''yi, Dr. Ekrem Karakaya''nın Konya''da öldürülmesiyle ilgili yayın yasağına uymadığı iddiasıyla, www.tele1.com.tr''yi ise internet üzerinden maddi destek sağladığı iddiasıyla cezalandırdı
RTÜK, Diyanet''in şikâyet dilekçesi üzerine Habertürk TV''ye Prof. Dr. Celal Şengör''ün Teke Tek Programı''ndaki "Musa Peygamber" değerlendirmesi nedeniyle para cezası verdi. Netflix ise Jurassic Word Kretase Kampı adlı animasyon nedeniyle yayını katalogdan çıkartmayla cezalandırıldı.
***
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti açıklamasında ise yine "Gazetecilik suç değildir. RTÜK iktidar adına ceza dağıtmaktan vazgeçmelidir." gibi ifadeler kullanıldı.
Yapılan yayınlar veya halktan para toplamak kanunlara gerçekten aykırı olabilir... Yalnız buna mahkemelerin karar vermesi gerekir.
Bu bakımdan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, RTÜK''ten veya diğer kurumlardan tarafsızlık beklemek yerine, uygulamanın kökten yanlış olduğunu, basın suçları konusunda mahkemeler dışında hiçbir kuruma yargı yetkisi tanınamayacağını gündeme getirmelidir.
Üyelerinin çoğunu siyasi partilerin, dolayısıyla iktidarın belirlediği bir kurumdan tarafsızlık beklenebilir mi?
