Robot insandan robot başbakana…

Teknolojiyle ilgili Anadolu Ajansı haberinde ilginç bir paylaşım öne çıkarıldı…

SingularityNET'in kurucusu Ben Goertzel, teknoloji cihazlarının insan vücudunun içine girmesinin kaçınılmazlığını anlatmak için "Düşünün çocuğunuz var ve sınıfındaki diğer bütün çocuklar ondan daha iyi. Çünkü diğer çocukların beyinleri Google'a veya hesap makinesine doğrudan bağlanabiliyor ve kendi aralarında haberleşebiliyorken sizin çocuğunuz onların arasında geri kalmış görünüyor. O her şeyi modası geçmiş yöntemlerle yapmak zorunda kalıyor ve beyinden beyine arkadaşları ile mesajlaşamıyor. Sınıf öğretmeni, artık sizin kızınızın bu sınıfta olamayacağını söylüyor. Böyle bir durumda ne yapardınız? Transhümanizm, tam da bu noktada entelektüel bir konu olmaktan çıkarak bir zorunluluk haline gelmeye başlar." ifadelerini kullandı.

Tesla'nın başkanı Elon Musk ise yeni "beyin implantı" ile insan beyninin makinelerle irtibat kurabileceğini söyledi. Musk, projeyle yapay zeka tarafından geride bırakılacağı düşünülen insan beyni için tek kurtuluş yolunun bilgisayar bağlantısı olan bir beyin olduğunu vurguladı.

"Transhümanizm" ise "insan olanın sınırlarının aşılması" anlamına geliyor. İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gökhan Şener, "Geleceğin dünyasında düşünen robotların değil, insan makine karışımı cyborg'ların olduğuna yönelik kehanet daha gerçekçi gibi görünüyor." dedi.

***

Şimdi bu bilgilerin ışığında başka bir olaya göz atalım.

Adana'da "büyü yaparak kocasını kendisine bağlamak" için bir kadından ilk görüşmede 5 bin lira, sonraki görüşmede 500 bin liralık senet aldığı öne sürülen zanlı tutuklandı.

Bu haberle birlikte, şeyhinin ayağının suyunu içenleri, badelenenleri veya bir liderin şeyinin kılı olduğunu söyleyenleri hatırlayalım. Bu insanları hakir görmemek gerekir. Çünkü eğitim almış insanlar da gerçek dışı kabulleri veya varsayımları, inanç haline getirerek robotlaşıyor. Önceleri siyasi veya ticari çıkar için bu yola girse de sonradan tam bir robot haline geliyor, her türlü emri yerine getiriyor.

Türkiye'nin geleceğini de uzun yıllardır bu tür robot-insanlar belirliyor. Çünkü onlar da oy kullanıyor veya yönetim kademelerinde görev alabiliyor! Bakınız, Türkiye'de başbakanlık yapmış bir kişi olan Ahmet Davutoğlu, Akif Beki'ye "MKYK ile bana, 'Sen başbakan gibi görün ama başkan olma, başbakanmış gibi yap ama yetki kullanma' dendi. Bunu benden Cumhurbaşkanı ve MKYK'ya imza atanlar istiyordu." dedi.

Robot insan olur da robot başbakan olmaz mı? Türkiye bunu da başarmış bir ülkedir! Neyse, Davutoğlu robot olmamış!

***

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki ise "Bu coğrafyada bizden başka mazlumların sesini dile getirecek bir Allah'ın kulu var mı? Sadece Recep Tayyip Erdoğan var." diyor. Suriye halkı ile Türkiye halkı arasındaki akrabalığa da dikkat çekiyor; "Conilerin Suriyelilerle akrabalığı var mı da gelip bu topraklara yerleştiler" gibi kendi söylemlerini hatırlatıyor.

İyi de Türkiye adına Suriye'ye, Libya'ya ve Yemen'e silah göndermek ve oralarda silahlı gruplar oluşturmak da mazlumların sesini duyurmak için midir? "Mazlumlar" diye diye Türkiye'nin nüfus yapısı değiştirildi. Boşaltılan Suriye'nin kuzeyinde yeni bir devlet kuruldu!

Bu laflar, Türkler, Türkiye'nin dönüştürülmesini anlamasın ve oy vermeye devam etsin diye söyleniyor ama hiçbir kıymeti harbiyesi yok! Millet uyandı artık!

Cengiz Aytmatov, özel bir yöntemle annesine bile ok atabilecek kadar şartlandırılmış "mankurt" tiplemesiyle robot insanların anaya da vatana da saldırabileceğini işlemişti. Hasan Sabbah da FETÖ de "mankurt ordusu" yetiştirdi ama sonucu görüyorsunuz. Türkler, "robot insan" veya "yarı robot-yarı insan" sorunlarını da aşabilecek birikime sahiptir. Yeter ki devlet ehil ellerde olsun!

Yazarın Diğer Yazıları