Riyad'a pirince giden Çin'in durumu!
Suudi Arabistan''ın başkenti Riyad''da Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi düzenlendi. Zirveye Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz''in yanı sıra Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled eş-Şeyh el-Gazvani, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan da katılacak.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt''ın da Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi''ne katılacağı bildirildi.
***
Zirve için Riyad''da bulunan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, "Çin ile Suudi Arabistan arasında stratejik bir güven kuruluyor. İki ülke arasında 2016''da kurulan stratejik ortaklık ilişkilerinin ardından, ben ve Kral Selman, büyük bir gelişme kaydeden ilişkileri yönetiyoruz." dedi.
Anadolu Ajansı''nın haberine göre Çin, Arap dünyasının en büyük ticari ortakları listesinin başında yer alıyor. Pekin''in Arap ülkeleriyle karşılıklı ticaret hacmi 2004 yılında 36,7 milyar dolarken, 2012 yılında bu sayı 200 milyar dolara, 2021''de 330 milyar dolara yükseldi
Çin''in Arap ülkelerindeki yatırımları, 2005-2021 yıllarında 213,9 milyar dolara ulaştı ve Pekin, Arap dünyasındaki en büyük yabancı yatırımcı oldu.
Ajansın görüş aldığı Orta Doğu Araştırmaları Merkezi araştırmacısı Sercan Çalışkan, "Suudi Arabistan-Çin ilişkilerinde ABD''yi en çok rahatsız etmesi beklenen gelişme, Suudi Arabistan''ın Çin''e petrol ihracatını yerel para birimi Yuan cinsinden fiyatlandırma noktasında Riyad ve Pekin arasında devam eden görüşmelerdir. Bu adım, petrol ticaretinde temel para birimi olarak kullanılan dolara karşı bir hamle olarak değerlendiriliyor" dedi.
***
Sudan Dışişleri Bakan Vekili Ali es-Sadık ise Doğu Afrika''daki Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinin Çin ve Rusya ile ortaklıklar kurması gerektiğini söyledi.
Sadık, "28 IGAD ortağının çoğunlukla Batılı ülkelerden ve Avrupa Birliği ile Arap Birliği''nden olduğu akılda tutularak, Çin, Körfez ülkeleri ve Rusya gibi geleneksel olmayan ortaklar bulmak için çaba gösterilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Sadık, "Sudan, başkanlığı döneminde başka ortaklar arıyor. Belli bir gruba bel bağlamak istemiyoruz. Uluslararası ilişkilerimizde Doğu ile Batı arasında bir denge oluşturmak istiyoruz." dedi.
Sadık, örgütte Arapçanın, İngilizce ve Fransızcanın yanı sıra resmî dillerden biri olarak kabul edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
***
Çin, ABD''nin Büyük Orta Doğu Projesi çerçevesinde, haritasını değiştirmek istediği 22 İslam ülkesiyle ekonomik ilişkiler kurarak, adım adım kendi stratejisini uyguluyor. Böylece ABD''nin dünya ekonomisindeki liderliğine de ortak oluyor. İslam ülkeleri de Çin ile iş birliğini artırarak, ABD''nin siyasi ve askerî müdahalelerine karşı bir güvence niteliğinde "Doğu ile Batı arasında bir denge" oluşturmaya çalışıyor.
Çin, her ne kadar, bu tür ilişkilerini başarıyla sürdürse de kendi ülkesini 1.5 milyar insanın yaşadığı bir cezaevine dönüştürmüş durumda... Çin, "sıfır virüs" politikasını sadece Uygur Türkleri üzerinde değil bütün Çin halkına yönelik baskı aracı olarak kullanınca ülkenin her köşesinde protesto gösterileri başladı. Kitleler baskılara karşı, "yetti artık" diyerek isyan noktasına gelirse, bu gücün karşısında hiçbir devlet duramaz. Nitekim Çin de kapanma politikalarını gevşetmek zorunda kaldı.
Çin, Uygur Türklerini tarihten silmeye dönük politikalar uyguladıkça, dünya sahnesinde kaybetmeye mahkûmdur...
Çin veya başka bir güç, önce insana saygı duymalı ki kendi güvenliğini de güvence altına alabilsin...
Çin, Riyad''a pirince giderken, kendi evinde kaos yaşayabilir.