Rıdvan'a destek ziyareti

Siz ekranlarınızı satmaya çalışırsanız, personelde moral mi kalır? Öncelikle piyasası olanlar kaçar. Örneğin Güntekin Onay başı çeken oldu. Daha iyi şartlarla beIN Sports'a transfer edildi. Tıpkı TRT'nin Yalçın Çetin'i gibi. Katar sermayesi, adam, bazı kanallar da nal topluyor. Neyse NTV Spor'un bir ara kapatmaya kadar varan kararından vaz geçildi. Rıdvan Dilmen'i seversiniz sevmezsiniz ama izleyicisi fazla. % 100 Futbol'da bu yüzden Onay'ın yerine hemen partner bulundu "Murat Kosova". Bu isim her zaman başarılı. Basketbol dahil her branşta bilgili. Ancak, bazıları gibi nabza göre şerbet vermeyi beceremiyor. Oysa Rıdvan Dilmen ve Şansal Büyüka gibileri biraz incelese yeterli olacaktı. Bu saatten sonra aynı ekibe girer mi? Sanmıyorum. Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu'nun "Şeytan'a destek" ziyaretinde Kosova'nın acemiliklerini izledik. Başkana yönelttiği sorular yüzünden fırçalar yedi. İlki "Görevi Ali Koç'a ne zaman devrediyorsun"du. Diğeri "Şükrü Saraçoğlu'ndan taşınma tarihi belli oldu mu?" idi. Aziz Başkanın yüzü bulandı. Frene basmaktan kasıklarının ağrıdığı anlaşıldı. Yine de hafif dozda da olsa fırçasını attı. Peşinden Türkiye'nin dört bir yanındaki Fenerbahçe projelerini uzun uzun sıraladı. Sadece bunların tamamlanmasına iki dönem daha başkanlık yetmez. Size bir şey söyleyeyim mi? Yıldırım bu koltuktan kalkmaz. Üstüne basa basa vurguladığı "arkadan vuranlar" şeklinde sözünü ettikleri ise Ali Koç'a destek verenler. Sinirliliğinin asıl nedeni de bundan.

Doğruları

Yıldırım'ın eleştirileri içinde haklılık payı olanlar fazlaydı. Örneğin Demirören federasyonunun yaptıkları. Fatih Terim'in geliş ve gidişindeki oldu-bittiler üstünde durdu. Gerçekten hiçbir ülkede bunları yapanları bir saniye görevde tutmazlar. Baba Demirören'in Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde verdiği desteğin de bir süresi olmalı. Oğul Demirören bunu çoktan aştı. Bu işler, kendi okulundan diploma almaya benzemiyor. Bir türlü düzelmeyen MHK ve Disiplin Kurulları'nın yaptıkları ortada. Eyyamdan başka uygulamaları yok. Hatta sadece doğru söyleyenlere ceza yağdırıyorlar. Ortalığı karıştıran hakemlerin taltif ve azli siyasi ölçeklere göre yapılıyor. Merak ettiğim konu, Aziz Başkana NTV'deki bindirmeler için bu defa kaç ay ceza verecekler.

Son sözüm Cumhurbaşkanı'na. Ne kadar vefalı olduğunu bilenlerdenim. Yalnız bunun da bir sınırı olmalı. Demirören Jr'u hâlâ korumaya devam etmesi Ak Parti'ye mutlaka oy kaybettirecektir. En az %1.5. Yine de karar Erdoğan'ın.

***

Yumuşak tarz

NTV, Sporuyla ortak yayın yapınca siyaset CNNTURK'e kaldı. Şirin Payzın "Ne Oluyor"la bu dalda geceyi götürdü. Fazla didişme olmayan konuşmalarda İbrahim Uslu'yu çok beğendim. Bilgili ve sakin konuşma tarzıyla, herkesi sükûnete davet ediyor. CHP Milletvekili Muharrem Erkek bile hırçın tavrını bırakmıştı. Çetiner Çetin ile Av. Hüseyin Ersöz de aynı çizgide kaldılar.

***

Yardımcı Doçentler

Yıllardır ezilen Yrd. Doç. Dr.'ler nihayet beklentilerine kavuşmak üzereler. Aynı unvanı taşıyan Gökten Ay'ın bu konudaki upuzun yorumuna aynen katılıyorum; "Yardımcı Doçentliğin kalkması, her şeyden önce akademik yapıyı güçlendirecek. YÖK'ün son rakamlarına göre devlet üniversitelerinde şu anda 26 bin 002 Yrd. Doç var. 11 bin 258 Doçent ve 17 bin 673 Profesör mevcut. Anlayacağınız hamallık Yrd. Doç. Dr.'lerin sırtında." İşin öbür tarafına gelince. Kimi Selman Öğüt gibi bir yandan saç ektirip diğer taraftan kanal kanal gezip, Ak Parti sözcülüğü yapıyor. Bazı idealistler de Göktan Ay gibi nefes almaksızın çalışıyor. Şimdi top YÖK Başkanı Prof. Dr. M. Yekta Saraç'ta. Cumhurbaşkanı uyardığına göre, bu defa "işlem tamam".

***

Güzel bir e-posta

İnşaat mühendisi Vecihi Acun yolladığı mesajda bizi uçuruyor. Pazar yazımda eksik bıraktıklarımı da o kapattı; "Sayın Burhan Ayeri, keyifle okuduğum yazılarınızdan birini daha duygulanarak hatmettim. Satışı 50 bin dolayında olsa da sağcı-solcu-liboş kesimlerin dahi korktuğu Kilitbahir gibi bir kaledir YENİÇAĞ. Adını zikrettiğiniz değerli yazarların yanında Servet Avcı, Arslan Tekin, Adnan İslamoğulları, Esfender Korkmaz hoca, Tuncay Mollaveisoğlu, Orhan Uğuroğlu, Sadi Somuncuoğlu, A.Bican Ercilasun hoca, Mevlut Uluğtekin ve sevgili Bahadır gibi yazarlar da ailenin temel üyeleri olarak baştacımızdır. Yazdıklarınız Türk tarihine -Arslan Bey'in sütun başlığı gibi- "Yazıt" olarak kaydoluyor. Ne mutlu. Tanrı hepinize sağlıklı mutlu uzun ömür versin. Şahsınızda bütün YENİÇAĞ Ailesi'ni hürmetle, muhabbetle selamlıyorum."

Yazarın Diğer Yazıları