Düşünsenize küçük bir Avrupa ülkesinde yaşıyorsunuz, kim bilir ne kadar sıkıcıdır hayat!
Hükümet üyelerinin isimlerini bile bilmiyorsunuz, çünkü hiç birisi bir diğerine hakaret etmiyor, tehdit etmiyor, yalnızca işlerini yapıyorlar, skandal nâmına hiçbir şey yok, çok sıkıcı bir hayat...
Seçimlerden önce seçim kanunları değişmiyordur mesela...
Çaresizliğin adını ittifak koymuyorlardır zannımca...
Almanya yenildiği için biz de yenildi sayılmıştık ya hani 1. Dünya Savaşı'nda, hatırlarsınız ortaokul tarih derslerinden...
İşte bu dönemi iyi en çalışan ve bundan en önemli dersi çıkaran mevcut iktidarmış meğer. Elleri her dara düştüğünde "Yettim bre Doğan" diyerek imdâdına yetişen ve yıllardır iktidarın sesinin erişmediği yere sesini eriştiren yardımcı müezzin kıvamındaki MHP'nin, 2019 seçimlerinde yenilme ihtimâlinden dolayı kendileri de yenildi sayılmaktan korkup, şimdiden tedbirlerini alıyorlar. Seçim kanunlarını değiştiriyorlar, yardımcı müezzin %1 bile alsa barajı aşmış sayılacak...
Müthiş bir öngörü gerçekten...
Yani AKP yendiği için MHP de yenmiş sayılacak, elin oylarıyla barajdan çıkacak. Geri ödemesiz politik burs, hibe yani bir nevi, inâyet derdi eskiler...
Gerçekten fantastik bir film platosu gibi ülkemiz...
Yıllardır kullandığınız battaniyenin cinsel dürtülerinizi arttırdığını, ağaç dallarından ve yapraklarından oluşan pastoral desenli nevresimlerin sizi neden uyutmadığını ve şeytana yaklaştırdığını, mavi renkli yastık kılıflarınızın size niçin hep banyo küvetini çağrıştırdığını İlâhiyatçı bir hoca olmasaydı ve bu meseleye parmak basmasaydı nereden bilecektiniz acaba?
Ya da artık şehirlerimizi istilâ eden gökdelenlerde yirminci kata kadar asansörle çıkarken, dakikalarca mal mal ve anlamsızca karşınızdaki aynaya bakmak yerine yanınızdaki kadına neden bakmadığınızı ve eğer şartlar müsaitse neden o vakti daha hoş geçirmediğinize nasıl pişman olacaktınız İlâhiyatçı hocanız olmasaydı?
Yaşlıysa mesele yok ama genç kayınvalidenizin cinsel açıdan ne denli tahrik edici olduğunu da yine İlâhiyatçı bir başka hocadan öğrenemeyecektiniz eğer bizim ülkemizde yaşamıyor idiyseniz ya da 6 yaşında bir kız çocuğuyla evlenilebileceğini...
Şimdi tekrar düşünün her şeyin rutine bağlandığı sıkıcı bir Avrupa ülkesinde mi yaşamak isterdiniz yoksa adrenalinin bu kadar yüksek ve fantezinin bu kadar zengin olduğu bizim ülkemizde mi?
Farkında olmadan fantastik bir filmde rol alıyoruz istesek de istemesek de, ama buna rağmen nankörlük ediyoruz ve büyük resmi görmüyoruz, görmek için hiç çaba sarf etmiyoruz, büyük resmi görüp Nirvana'ya ulaşanlardan olmayı tercih etmiyoruz ve bütün bunlara kafayı takıyoruz...
Yok yok, bizden adam olmaz gerçekten...
Yâ hû, görünmez tank yapıldı bu ülkede, görünmez tank; adı da Bukalemun...
Bakın bakalım hangi ülke yapabilmiş bugüne kadar görünmez tank?
İmparatorluğun her köşesini fotoğraflayan Abdühamid hânımız Google'ın ilk mucidi, saraylarda ve köşklerde saraylıların küçük pusulalarını götürüp cevabını geri getiren uşaklar WhatsApp'ın ilk mucitleri...
Bir bakandan özür dileyen robot hangi gelişmiş ülkenin teknolojisinde var Allah aşkına, sorarım size...
Efendiler,
Keyif veren hiçbir madde, büyük resmi görmekten daha fazla sekerât sağlamaz, daha fazla güzelleştiremez, daha fazla mutlu edemez, daha fazla sâkinleştiremez...
Bakın, yardımcı müezzin büyük resmi gördüğünden beridir ne kadar rahat, hiç mi akl'etmiyorsunuz, hiç mi ders almıyorsunuz, hiç mi ibret almıyorsunuz?
Büyük resmi görün efendiler, büyük resmi görün ve rahatlayın...
Relaks diyorum size relaks, anlamıyor musunuz!
