Kırmızı güzeldir. Aşkın rengidir. Gücün rengidir. Türkler için, özgürlüğün sembolüdür. Son olarak; iletişimin rengi oldu.
Vodafone, reklamlarında kırmızı rengi ön plana çıkardı. Reklamda, kırmızıya verilen rol; tüketiciyi korumak. Komedi sanatçısı Şafak Sezer, rolünün hakkını verdi.
Kırmızı’nın adını duyunca, rengi görünce kaçtı.
Sezer; reklamlarda sadece kaçağı oynamadı.
Hemşire kılığına girdi. Ringe çıktı. Karate yaptı.
Kanat takıp uçtu. Nikah masasına oturdu.
Yedikule Zindanlarına düştü. Süpermenliğe özendi. Denizleri dolaştı. Tünelden geçti.
Vodafone’nun kapsama kapasitesinin gücünü ispatlamak için kılıktan kılığa girdi.
Dağlarda çekmiyormuş
Yollarda çekmiyormuş
Tünelde çekmiyormuş
Denizde çekmiyormuş
Gökdelende çekmiyormuş
Alt katta çekmiyormuş
Metroda çekmiyormuş
Her yerde çekmiyormuş
Sloganlarını dile getiren, Şafak Sezer ve reklamlar başarılı oldu.
Kapsama altyapısına son 5 yılda 4 milyar liradan fazla yatırım yaptı. Baz istasyon sayısını 4.500 den 21.700’e çıkardı.
Kapsama alt yapısını dört misline yükselterek, nüfus kapsama alanını yüzde 98.85’e çıkardı.
Kendi deyimleri ile Türkiye’yi ’Vodafone Akıllı Kapsama Teknolojisi’ile tanıştırdı.
Kendine güvendiği için de, iki Vodafone’lu arasındaki konuşma kesilirse, konuşma bedelini aynen iade edeceklerini, ilan ettiler.
Buraya kadar her şey iyi hoş ve çok güzel.
Tablo’daki eksik. Çarpıklık. Ve de anlatılanlara ters düşen; Bodrum’dan e-mail gönderen okurumuz Ferhat Efekan’ın şikayetleri.
Okurumuz reklamların yanıltıcı olduğunu ifade ediyor. Nedenini de çok yalın dile getiriyor:
“Vodafone reklamlarda, kapsama alanlarının Türkiye nüfusunun yüzde 99’u olduğunu ileri sürüyor. Yüzde 1’lik bir boşluk bırakıyor. Merakım, Bodrum Konacık’ın Türkiye nüfusunun yüzde 99 mu yoksa yüzde1’lik dilimine girdiğini öğrenmek. Sanayi sitesi, kapsama alanı dışında olduğuna göre, herhalde yüzde1’lik dilimdeyiz. Ancak Turkcell için böyle bir sorun yok. Sanayi sitesinde Turkcell çekiyor. Avea da Turkcell kadar olmasa çekiyor.
Kapsama alanında gerçekleri yansıtmayan reklamlar, aynı zamanda garanti konusunda da yanıltıyor. Şöyle ki; reklamlarda iki Vodafone’lu arasındaki konuşma kesilirse, konuşma bedelinin aynen iade edileceği belirtiliyor.
Şirket içinde kendi aramızda konuşmak için 5 hat almıştık. Konuşma mümkün olamayınca Vodafone hattı ile, bize hatları satan şirket yetkilisini aradık. Telefon çalınca, açan yetkilinin sesini duyamadık. Ses sanki uzaydan gelir gibiydi. Arada bir iki cümle, o da çok zorlanınca anlaşılıyordu. Aynı durum karşı taraf için de geçerliydi. Yetkili; “Sizi duyamıyorum” diyor, “Sizin hatla konuşuyorum, ben de sizi duyamıyorum” diyordum. Birbirimizi anlayamadığımız için telefonu kapattık.
Vodafone olmayan hat ile yetkiliyi arayarak, sorunu anlattım. Sonuç, hüsran.
Çekmediği, kapsama dışında kaldığı için konuşamadığımız hatlarla ilgili olarak ne fatura geleceğini merak ediyoruz. Okurumuzun merakını, Vodafone yetkilileri giderecektir.
Köşenin yazarı olarak merakım; operatörün bu kadar şikayete rağmen soruna çözüm getirmemesi. Bırakın çözümü, merak için bile olsa Sanayi Sitesi’ne uğramaması.
Kapsama alanındaki sıkıntı, sadece Bodrum Konacık’da değil. Bodrum ve Türkiye’nin pek çok yerinde benzer sorunlar olduğu, internette sörf yapıldığında da görülüyor.
Oysa, Vodafone Türkiye Bireysel Müşterilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Gökhan Öğüt; şebekenin düzenli olarak analiz edildiğini, müşteri deneyimini ölçmek amacıyla en ileri araç ve yöntemleri kullandıklarını, lokasyon bazlı olarak yönetilen sistemde, müşteri deneyiminin tüm adımlarının detaylı olarak takip edildiğini ileri sürüyor.
Dahası; müşteri beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirerek 8 bin baz istasyonunun yenilenip, iyileştirildiği. Touchpoint adlı sistem ile, abonelerin gün boyunca hangi kapsama hücrelerine bağlandıkları ve buralarda sorun yaşayıp yaşamadıkları araştırılarak, müşteri deneyiminin gerçek zamanlı olarak izlendiği, müşterilerin sıkıntı yaşadıkları noktalara ve yaşanan yoğunluklara yönelik proaktif çözümler geliştirildiğini söyleyip, “Sahip olduğumuz modern şebekemiz ile gurur duyuyoruz.” diyor.
Üzüntü veren, alt yapıya milyarlarca lira harcayan ve kurduğu şebeke ile gurur duyan operatörün, Fertah Efekan ve diğer tüketicilerin sorunlarına çözüm getirememesi.
