Radyasyon hızıyla bulaşan cehalet...
Lösemili Hastalar Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, "2020 dünya kanser istatistiklerine göre, yılda yaklaşık 20 milyon yeni kanser vakası görülüyor, 10 milyon kişi de kanser nedeniyle yaşamını kaybediyor." dedi.
Peki kansere sebep olarak ne gösteriliyor?
Altuntaş, bilinen tespitleri tekrarladı ve "Sigara, alkol, hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme, güneş ışınlarına fazla maruz kalmak kanserde önemli risk faktörleridir. Bu risk faktörlerini ortadan kaldırarak kanserlerin yüzde 70 kadarını önleyebiliriz." diye konuştu.
Hepsi tamam da meselâ "sağlıksız beslenmek" nedir?
Veya soruyu şöyle soralım:
-Türkiye şartlarında sağlıklı beslenmek mümkün müdür?
***
Meselâ et fiyatlarından dolayı protein yetersizliği söz konusu mudur? İçtiğimiz su, yediğimiz ekmek, soluduğumuz hava sağlıklı mıdır? Ve gözle görülmeyen elektromanyetik dalgalara sürekli maruz kalmak, kanser vakalarındaki artışın asıl sebebi değil midir?
"Elektromanyetik dalgalar akvaryumu" içinde sadece insanlar yok ki... İnsanın gıda kaynağı bitkiler ve hayvanlar değil midir? Hayvanlar ve bitkiler de elektromanyetik dalgalardan etkilendiğine göre içinde bulunduğumuz ortamda sağlıklı beslenmek nasıl mümkün olabilir?
Temel kanserojen etki radyasyon iken konunun uzmanları neden hep sebep sıralamasında sigara ve alkolü birinci sıraya koyuyor. Yanlış anlaşılmasın; elbette sigara ve alkol de kansere sebep olur ama en etkili sebep, neden gözden kaçırılıyor?
Yine yanlış anlaşılmasın; bu soruları sadece alıntı yaptığım Prof. Dr. Fevzi Altuntaş''a değil, konuyla ilgili bütün uzmanlara soruyorum...
***
Altuntaş''ın verdiği diğer önemli bilgiler özetle şöyle:
"Kanserden ölümlerin 2030''a kadar artış göstermesi bekleniyor ama yenilikçi tedavi yöntemleriyle özellikle bazı kanser türlerinde ölüm oranları azaldı. Örneğin, rahim ağzı kanserine bağlı ölümler yüzde 65 civarında azaldı. Lenf bezi kanserlerine, lösemilere bağlı ölümler de ciddi düzeyde azaldı.
CAR-T hücre tedavisi çığır açan bir tedavi. Kısa dönem sonuçları yüzde 90 düzeyinde başarılı, orta ve uzun vadeli sonuçlarının da görülmesi gerekiyor.
Lenfomada erken teşhis sayesinde yüzde 90''a kadar tedavi başarısı sağlanabiliyor.
Sebebi bilinmeyen ateş, son 6 ayda yüzde 10 üzerinde kilo kaybı, lenf bezi büyümesi gibi belirtilerde mutlaka bir uzmana başvurmak gerekir."
***
Dikkatimi çeken bir konu daha var... Yılda 10 milyon can kaybı ne demektir? Dünya Sağlık Örgütü, "pandemi" denilen son grip salgınında ölenlerin sayısının altı milyondan fazla olduğunu söylüyor. Yanlış tedaviyle öldürülenler de bu rakama dahil... İnsanların çoğu aşırı ilaç yüklemesinden öldü.
Kanserden ölümler daha fazla ama mesela radyasyon konusunda, dünyada hiçbir önlem alınmıyor? Oysa radyasyon, doğrudan elektromanyetik dalgayla bulaşabileceği gibi havadan, sudan ve gıdadan da bulaşabilir...
Radyasyon, bilinen bütün virüslerden daha bulaşıcıdır. İnsandan insana da yaklaşmak suretiyle geçer. Öyleyse kanser, radyasyon esas alınırsa en bulaşıcı hastalık değil midir? Asıl bu konuda bütün dünyada olağanüstü önlemler almak gerekmez mi?
***
Tabii depremin ve seçimlerin konuşulduğu bugünlerde tıbbi bir konuda yazı yazmak, garip gelebilir. Fakat nasıl ki kanser ve radyasyon ilişkisi gündemden kaçırılıyorsa, ülkeleri yönetenler, pek çok konuda gerçek bilgileri açıklamıyor...
Sinan Ateş''in katledilmesinde olduğu gibi... İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı''nın kurşunlanmasında olduğu gibi... Son olarak CHP İstanbul İl Başkanlığı''nın yine sabaha karşı kurşunlanmasında olduğu gibi... HDP ve HÜDA PAR ile ilgili gerçeklerin saklanmasında olduğu gibi...
Yalanlarla güçlendirilmiş cehaletin radyasyon hızıyla yayılmasında olduğu gibi...
Bu sebeple, aklımızı kullanmaktan başka çaremiz yoktur.