​​​​​​​"Putin satranç,Trump poker oynuyor, Erdoğan ise tombala çekiyor!"

Putin-Erdoğan görüşmesinden önce açıklama yapan Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, "Türkiye'nin Suriye'de kalmasının iznini biz veremeyiz, Şam verebilir" dedi.

Şam'ın böyle bir niyeti yok elbette, bunu biliyorlar.

Zaten, İdlib kırsalındaki Suriye güçlerini ziyaret eden Beşşar Esad, "Erdoğan petrolü, fabrikaları ve buğdayı çalan bir hırsız. Bugün de topraklarımızı çalıyor." dedi.

Esad, bugüne kadar Suriye petrolüne el koyan ve bunu da itiraf eden Trump'a söz söylemiyor ama Erdoğan'a yükleniyor!

Trump, Suriye'deki ABD askerlerinin tamamını hala çekmek istediğini ancak İsrail ve Ürdün'ün ABD'den bir grup askerin Suriye'de kalmaya devam etmesini istediğini söyledi. Trump, "Az sayıda askerin, petrolü koruma altına almak için, Suriye'nin tamamen farklı bir bölgesinde, Ürdün yakınlarında ve İsrail'e yakın bölgelerde kalacağını" söyledi.

Trump "Hatırlarsanız Irak savaşına karşı çıkmıştım. Çok iyi bir karar değildi. Ama giriyorsanız da petrolü tutun demiştim. Aynı şey burada da geçerli... Petrolü sağlama alın. Biz de petrolü sağlama almak istiyoruz." dedi.

Petrolü kim çalıyormuş?

***

Peki Suriye'de sonuç olarak ne oluyor? Naim Babüroglu, "ABD eski Dışişleri Bakanı Kissinger 2014'te, '1919-1920'de kurulan ulusal sınırlar yıkılmalıdır.' diye konuşmuştu. R. Haass ise 2014'te Suriye için 'Esad, Alevi bölgesini yönetecektir. Kürtlerin güçlü bir özerkliği olacak, Sünni bölgesi IŞİD-Sünni aşiretler arasında mücadele alanı olacak' demişti. Oldu." diyor.

Peki Türkiye bu işin neresinde?

Türkiye, ABD'nin Suriye operasyonuna 2011'den itibaren destek verdi. Şimdi bu yanlış politikanın sonuçlarından biri, Türkiye'nin güneyinde terör devleti kurulması ihtimali olarak ortaya çıkınca, Erdoğan Barış Pınarı Harekâtı'nı başlattı. Fakat bu harekâtın hedefi, Suriye'nin kuzeydoğusunda 32 kilometre derinlikteki şeridi güvenli bölge yapmak! Bu hedefe ulaşılsa bile ateşkesle birlikte PKK/PYD güçleri sağ salim güneye çekildikleri için aynı tehdit devam edecek. Türkiye'nin eline ne geçecek?

***

Fatma Barış Efe, "Ortadoğu'da satranç oynayan ülke Rusya! 3-4 hamle sonrasını görebiliyor. Poker oynayan ülke Amerika... Sürekli blöf yapıyor. Tombala oynayan ise Türkiye... Ne çıkarsa bahtına..." diyor.

Soçi'deki Putin-Erdoğan görüşmesinden ne çıkarsa çıksın, PYD/YPG kuvvetleri Türkiye sınırından 32 kilometre güneyde varlıklarını devam ettirecek. Rusya, bu kuvvetleri Suriye ordusuna katmak istiyor. O zaman terör örgütü olmaktan çıkacaklar. Suriye ordu üniformasıyla yine Türkiye sınırına gelecekler!

***

Bu arada Türkiye hem harekât için hem Suriyeliler için büyük paralar harcıyor. Bu da açığın vergilerle kapatılmasına yol açıyor. 2020 yılı bütçesinde 600 milyar liralık vergi gelirlerinin 785 milyar liraya çıkarılması hedefleniyor!

Hükümet, tüketim düştüğü için tüketim vergisi de düşünce vergi kayıplarını kapatmak için bir vergi reformu paketi üzerinde çalışıyor.

Bu arada yılın ilk sekiz ayında buğday ithalatı 5.5 milyon tona ulaştı. Türkiye'nin ürettiği buğday, yetmiyor artık! Anavatanı Anadolu olan buğday da genetik yapısıyla oynanarak bozulmuş zaten.

Buna karşılık Kayseri'de Kocasinan Belediyesince çiftçilere 10 bin yıllık geçmişe sahip olduğu belirtilen siyez buğdayı tohumu ile organik tavuk gübresi dağıtıldı. Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, geçen yıl ekimi yapılan ve bu yıl hasadı gerçekleştirilen siyez buğdayının Kocasinan'da yaygınlaştırılması için çalıştıklarını, uygulamanın Türkiye'ye model olduğunu söyledi.

Artık umudumuz siyez buğdayı ve tavuk gübresinde!

Türkiye siyez buğdayını yaygınlaştırsın, Suriye'ye de verir… Türkiye kimsenin buğdayını, petrolünü, toprağını çalmaz!

Yazarın Diğer Yazıları