PTT’ye köle aranıyor!
İşsizlik Türkiye’nin en büyük problemi. Her yaşta işsizimiz karın tokluğuna bile çalışmak için can atıyor. Üniversitelilerin yüzde 80’inin işsiz olduğu bu ülkede lise mezunu olup da “Ne iş olsa yaparım” diyen milyonlarca insan var.
Bu çaresiz milyonlar bazı işverenin kolay yoldan zengin olma hayellerini süslüyor. Hatta bırakın hayali bunu gerçekleştiriyor.
Geçen hafta modern köle ticareti yapan bankaları anlattım. Bu yazı ile binlerce bankacı feryat etti. Günde 15 saat çalışmanın hiçbir hukuka sığmamasına rağmen buna göz yuman BDDK ve siyasilere isyan ettiler.
Gerçekten de öyle, neredeyse bankaların tuvaletlerine bile standart getirecek olan BDDK, maalesef bu sektördeki çalışma şartlarına karşı çok ilgisiz; hatta son günlerin moda cümlesi ile “Çok Fransız!” Türkiye’deki bankacılar ekonomik olarak değilse bile en azından çalışma saatleri açısından Avrupa’daki meslektaşlarına yakın haklar istiyorlar.
Alman ve Fransız rakipleri
Almanya ve Fransa’da bir bankacı kaç saat çalışmak istiyorsa onlar da bu şartları istiyor. Öyle çok para değil, sadece ailelerine vakit ayırabilecekleri çalışma koşulları istiyorlar. Tabii ki, yetkililerin ve siyasetçilerin Fransızlığı bırakıp Türk olmalarını...
Bugün bir başka köle ticaretinden bahsedeceğim.
Daha önce dikkat çektiğim ancak faturayı bir iki kişiye kesen PTT’den bahsedeceğim.
Bir süre önce Mecidiyeköy’den Bakırköy’e 5 günde gelen PTT kargodan bahsettim. Yazının ana konusu taşeronlaşma ve az insanla çok iş yapmanın zararları olmasına rağmen PTT’nin üst yönetimi ne yazık ki, bunu kendi hesaplarına uydurarak bazı kişilerin atamalarıyla oynadılar.
PTT’de taşaronlaşma git gide kanayan bir yaraya dönüşüyor.
APS çökme noktasında
PTT’nin yıllar önce büyük umutlarla devreye soktuğu APS yani Acele Posta Servisi şu günlerde neredeyse çökme durumuna düştü. Taşeron az elemanla çok iş yapınca acele posta 30 yıl öncesinin klasik postasına dönüştü. Çalışma şartlarının ağır olması nedeniyle çok sayıda taşeron elemanı dağıtıcılar işi bıraktı. Kalanlar ise 5 kişinin işini yapmaya çalışıyor. Doğal olarak PTT’de tam bir isyan hali mevcut.
Acele postasının gecikmesi vatandaşın PTT şubesindeki zavallı memura patlamasına neden oluyor.
Memur çaresiz. Çünkü artık ipler kopmak üzere. Geçen hafta yeterli dağıtıcı olmadığı için 3 gün PTT raflarında bekleyen acele postayı PTT’den kendisi alan bir okuyucumun anlattıkları, olayın vahametini çok iyi ortaya koyuyor. 1 dağıtıcıya 5 kişilik iş yükü yüklenince isyan çıkarıp çok sayıda dağıtıcı istifa edince o bölgedeki APS servisi adeta çöküyor.
Sorun taşeron sisteminde
Bu bölgeyi ve PTT şubesini oradaki memur arkadaşları koruma adına yazmıyorum. Çünkü PTT yönetimi faturaya zavallı insanlara kesmeye çok alışmış durumda. Sorunun taşeron sisteminde olduğunu görmeyen PTT üst yönetimi çareyi hemen oradaki müdürleri ve memurları sürgüne göndermede buluyor.
Gelişen teknoloji posta hizmetlerini zirveye taşırken Türkiye de neredeyse Cumhuriyetin ilk dönemlerine döndü. İnternet sitesini değiştiren PTT maalesef zihniyetini değiştirmedi.
PTT şimdi isyan edip işi bırakan taşeron dağıtıcıların yerine yeni köleler arıyor.
Tüm işsiz ve çaresizlere duyrulur:
Türkiye’nin gözde kuruluşu PTT’nin çeşitli dağıtım ağlarında iş yapan taşeron için, asgari ücrete, karın tokluğuna çalışacak, gerekirse dayanamayıp işi bırakan 9 arkadaşının mektup ve paketlerini de 300 adrese aynı gün içerisinde götürecek, hastalanmayan, hiç sesi çıkmayan elemanlar aranıyor.
Eğer bu vasıflara uygunsanız en yakın PTT şubesine giderek taşeron temsilcisi ile görüşebilirsiniz.