PKK her alanda yok edilmeli
PKK'yla mücadeleye dış ülkeler destek vermemekte, üstüne üstlük PKK'yı çeşitli şekillerde desteklemektedir. Bu durumda kendi işimizi kendimizin halletmesi kaçınılmazdır.
Acı paylaşmak, yanınızdayız demek yetmiyor
44 vatandaşımızın şehit olmasına ve birçok vatandaşımızın da yaralanmasına sebep olan terör saldırısı, ülkemizde büyük bir infiale yol açmıştır. Bu konudaki tepkiler, başta siyasi partiler olmak üzere, büyük bir dayanışma içinde ve güvenlik güçlerine destek mesajlarıyla devam etmektedir.
Bu olay karşısında birçok ülke, acımızı paylaşan ve yanımızda olduğunu belirten açıklamalarda bulunmuşlardır. Ancak bunların uygulamada hiçbir pratiği olmadığı tecrübelerle sabittir.
Kırsalda ve şehirlerde terör devam etmektedir. Dış ülkelerin PKK'ya ve diğer terör örgütlerine karşı kararlı bir tutum sergilemesini beklemek bizi yanıltır.
Bu kapsamda ABD'nin, Suriye'de kendisine yardımcı olan gruplara, askeri yardımda hiçbir kısıtlama yapmayacağına ilişkin karar aldığı ve PYD'ye Stinger hava savunma füzeleri dahil çok sayıda silah ve malzeme verdiği öğrenilmiştir. ABD, PKK'yla ortak çalışmaktadır. PYD'den de vazgeçmeyeceği teyit edilmiştir.
Diğer taraftan ABD'den, Avrupa'dan, ve de uluslararası örgütlerden bugüne kadar, PKK'ya silahlarını bırakması, Irak ve Suriye'nin kuzeyinden çekilmesi yönünde bir çağrı da gelmemiştir. Ayrıca ne Irak, ne de Barzani yerel yönetimi, PKK'nın Irak'tan çıkarılmasına ilişkin herhangi bir girişimde bulunmamıştır.
Sonuçta bu konuda başkalarından destek beklemek ve medet ummak yersizdir. Kendi işimizi kendimizin halletmesi zamanı çoktan gelmiştir.
Tek seçenek, PKK'yı Irak
ve Suriye'nin kuzeyinden atmak
Başta PKK olmak üzere terör örgütleriyle yurt içinde mücadele sürdürülürken, onun yurt dışındaki varlığına da son vermek gerekmektedir. Çok geç kalınmış olsa da, PKK'nın sözde liderleri için çıkarılan yakalama kararlarını bu kapsamda mütalaa etmek mümkündür.
MİT ve Özel Kuvvetler Komutanlığı, sınır ötesindeki faaliyetlerini artırmalı ve sonuç alıcı operasyonlar yapmalıdır. Yurt dışı operasyonların kapsamı genişletilmeli ve 2003 yılında TBMM'den alınan yetkiye dayanarak, örgütün Irak'ın kuzeyinde tamamen etkisizleştirilmesi için sadece hava değil, karadan da kapsamlı ve sonuç alıcı operasyonlar düzenlemelidir.
Ayrıca Suriye kuzeyinde sürdürülmekte olan Fırat Kalkanı Operasyonun kapsamı daha da genişletilerek hedefinin, PYD/PKK'nın Suriye kuzeyinden atılmasına yönlendirilmesi de sağlanmalıdır.
Bu girişimler, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasına da yarayacaktır. Bu düşünceyle operasyonların, ilgili ülkelerle diyalog içinde yapılması, daha da olumlu sonuçlar verebilir. Diyalog gerçekleştirilemese de girişimlerin, kendi güvenliğimiz için meşru müdafaa çerçevesinde olduğu açıklanmalıdır. Bu konuların yoğun diplomasiyle de desteklenmesi zaruridir. Başarıyla yürütülecek diplomasi, mücadeleye etkinlik kazandıracaktır.
Terörle mücadelede seferberlik
Cumhurbaşkanı terörle mücadelede millî seferberlik ilan etmiştir. Bu açıklama, güvenlik güçlerinin mücadeledeki etkinliğini artırması, halkın buna destek vermesi, ayırım gözetmeksizin bir bütünlük içinde hareket edilmesi ve teröre karşı psikolojik üstünlük sağlanması yönünde mütalaa edilmelidir.
Bu millî seferberliğin, yukarıda belirtilen hususların gerçekleştirilmesiyle başarıya ulaşacağı dikkate alınmalıdır.
1999'a kadar yapılan mücadelede elde edilen sonuç korunamamıştır. TSK'nın, 2004'ten sonraki mücadelesi başarısız gösterilmeye çalışılmıştır. İtibarsızlaştırılması için kumpaslara destek verilmiş, yapanlar korunmuş ve yüceltilmiş, güvenlik güçleri mücadeleden alıkonulmuştur. Son KHK'larla da etkisizleştirilmiştir. Bunların ve özellikle terör örgütüyle yapılan müzakerelerin ve verilen tavizlerin mazur görülmesi ve unutulması mümkün değildir.
Artık bunlar geride bırakılmalı, enerjiyi iç politikaya harcamadan, bugüne kadar yapılmayanların icrasında, iktidarıyla, muhalefetiyle kararlı bir şekilde hareket edilmelidir.