​​​​​​​Pişkinlikten tasarruf olmaz!

Çorlu'daki tren faciasında 25 vatandaşımız öldü, onlardan çok daha fazlası sakatlandı... O gün tarihimize 'kara gün' olarak geçmekle kalmadı, bir 'kara leke' daha utanç envanterine eklendi... Çünkü bir kişi bile istifa etmedi, bir kişi bile açığa alınmadı...

Bu utanç, bu pişkinlik, bu tarifsiz karakter neden hep bize düşüyor?

Daha düne kadar demokrasinin 'd'si bulunmayan Bulgaristan'da olana bakın: 24 Ağustos'ta bir kasabada otobüsün şarampole yuvarlanması sonucu 17 Bulgar vatandaşı ölmüştü... İddiaya göre, o yolun yapım ve bakımını üstlenen şirketler kalitesiz malzeme kullanmışlardı...

O Bulgaristan'da, 3 Bakan, Ulaştırma Bakanı İvaylo Moskovski, Bölgesel Geliştirme Bakanı Nikolay Nankov ve İçişleri Bakanı Valentin Radev "Soruşturmaya katkı sağlamak istediklerini ve Başbakan'ın talimatıyla siyasî sorumluluğu aldıklarını" ifade ederek istifa etmişlerdi...

***

Bize ne kadar da yabancı bir kavram 'istifa' değil mi? Pamukova hızlı tren faciasından, Soma'dan, Şile faciasından, 15 Temmuz istihbarat zafiyetinden, Aladağ kurs yangınından, Karaman'daki toplu tecavüzden ve onlarca örnekten bir tek istifa çıkmadı... Kiminde yüzsüzlük, kiminde 'fıtrat', kiminde torpil, koruma ve kapatma duygusu yetişti imdada!..

Şu örnek de İsveç'ten veya Kanada'dan değil: 2000 yılında Makedonya'nın Ohri Gölü'nde bir tekne faciası meydana gelmiş, fazla yolcu alan teknenin batması sonucu 15 Bulgar turist boğularak ölmüştü... Olay üzerine Makedonya Ulaştırma Bakanı istifa etmişti... İstifa ederken kullandığı şu cümle Türkçeye kolay çevrilemeyecek kadar yabancıydı: "Yerime gelen, hiçbir etki altında kalmadan, kazayı araştırmalı. Soruşturmanın selameti uğruna ben burada kalmamalıyım..."

***

"İsveç'ten Kanada'dan vaz geçtik ama Bulgaristan veya Makedonya da bize fazla geldi, doz aşımı oldu, bize daha uygun bir örnek veremez misiniz?" diye soran olursa, alın size Suud'dan örnek... Mina'daki faciadan sonra aralarında Hac Bakanı, Mekke Belediye Başkanı ve Emniyet Müdürü olmak üzere birçok görevli ya istifa etmek zorunda kalmış ya da görevden alınmıştı...

Suud da mı fazla geldi? O zaman Mısır'dan örnek verelim... Trenle okul otobüsü çarpışmış, olayda 47 kişi ölmüştü... Mısır Ulaştırma Bakanı Raşid el Mateeni, "Ulan treninin makinisti sanki ben miydim, niye sorumluluk alayım" diye mazeretler aramadan, hiç düşünmeden istifa etmişti...

***

Daha aşağı hangi örnekleri bulunur bilmiyoruz ama marketin çatısı çöktü ve 50 kişi öldü diye istifa eden Letonya Başbakanı Dombrovskis'i örnek gösterecek kadar haddi aşamayız elbette!..

Deprem ve tsunaminin yol açtığı nükleer kriz sonucu istifa etmiş olan dönemin Japonya Başbakanı Naoto Kan'ı hatırlatsak hiç olmaz!..

Japonya zaten kategori dışı... Yargılandığı bir dâvâda beraat etmesine rağmen 'halkı yeterince ikna edemediği için' istifa eden Tokyo Valisi gibi adamların ülkesiyle ne işimiz olur bizim!..

Feribot faciasından sonra Başbakan Hong-woon'un istifa ettiği Güney Kore de biz uymaz!..

***

İyi de bize uyan dünyada ülke kalmadı neredeyse... Hatırlatalım: Elektrik kısıtlama planında hatalı davrandığı için istifa eden Angel Rodriguez Venezuela Elektrik Bakanı'ydı...

Bir hapishanede işkence ve cinsel taciz varmış diye istifa eden Baço Akhalaya Gürcistan İçişleri Bakanı'ydı...

Emrindeki polislere kötü davrandığı görüntüler ortaya dökülünce istifa eden Milton Jimenez Honduras Dışişleri Bakanı'ydı...

Kosova'da 2007'de yaşanan protesto gösterilerinde 3 kişi ölüp onlarca kişi yaralanınca istifa eden Fatmir Recepi Kosova İçişleri Bakanı'ydı...

Kime hatırlatıyoruz bu örnekleri? 'Halat koptu ve bir işçinin ölümüne sebep oldu' diye intihar eden Japon mühendisi aptal zannedenlere mi?

***

O gün biz "Yok mu istifa eden diye?" boş yere soruyorduk… Evet, istifa onurunu gösterecek bir kişi bile çıkmadı ama böyle giderse Çorlu tren kazasından bir kişi hapse girebilecek… O da tren kazasında küçücük oğlunu kaybeden ve adalet arayışını sürdüren anne!..

'Ayıptır, günahtır' desek, kelime israfı olacak!..

Yazarın Diğer Yazıları