Özkök ve Altan'ın terörle mütareke önerilerinin anlamı

Mütareke, savaşan iki tarafın geçici bir süre için savaşı bırakmaları, bildiğimiz ateşkes durumudur.
Mütareke Basını ise Osmanlı Devleti’nin yenilgisinden sonra imzalanan Mondros Mütarekesi zamanında Milli Mücadele aleyhinde yayın yapan basına verilen isimdir.
Mütareke basını kavramını, günümüzde, Türkiye’nin ABD ve Avrupa’ya adeta teslim olmasını savunan gazetecilere yakıştırdığımız zaman bir cevap veremediler. Ertuğrul Özkök, aradan uzun süre geçtikten sonra bazı konularda milli bir çizgiyi savunmasından da kuvvet alarak, “Bize mütareke basını bile dediler. Biz bu hakaretlere cevap vermedik” gibi ifadeler kullandı.
Oysa biz, bu kavramı hakaret kastıyla değil, durumun fotoğrafını netleştirmek için kullanıyorduk. Çünkü mütareke basını, gazete manşetleri ve yorumlarıyla Avrupa Birliği’ne girişi cennete giriş gibi sunuyor ve netice de alıyordu. Biz de bu şartlandırmaya karşı gerçekleri anlatıyor ve Avrupa Birliği’ne girişin, Türkiye’nin egemenliğinden vazgeçmesi anlamına geldiğini yazıyorduk. Kaldı ki şimdi Ertuğrul Özkök, Türkiye’nin savaşı kaybetmiş gibi Abdullah Öcalan ile masaya oturmasını istiyor!

* * *

Mütareke veya ateşkes niçin ilan edilir? Genelde bir taraf, yenildiğini kabul eder ve teslim olmak için şartları görüşmeye hazır olduğunu bildirir. Mütareke ilan edilir. Veya taraflardan biri, iklim şartlarını değerlendirmek ve zaman kazanmak üzere taktik olarak tek taraflı ateşkes ilân ederek karşı tarafın saldırgan olduğu propagandasını yapar. Mesela PKK bu taktiğe zaman zaman başvurmaktadır.
PKK ateşkes ilân edebilir mi? Uluslararası hukuka göre ateşkesi savaşan devletler ilan eder. Terör örgütleri, savaşan taraf olarak kabul edilmiş değildir. Ama PKK’nın savaşan bir taraf olduğu fikri son günlerde yeniden işleniyor ve bu yapılırken “Devlet yenildi” deniliyor.
“Devlet yenildi” fikrinin sahibi Ahmet Altan, bu önermenin altını doldurmak için yakın tarihte yapılan bütün hataları sıralıyor.
Devlet adına bir sürü hata yapılmıştır, bunları biz de eleştiriyoruz, ancak “devlet yenildi” demek için PKK’yı uluslararası hukuka göre bağımsızlık savaşı yapan bir taraf olarak kabul etmek gerekir!
ABD’nin ordusunun büyük ağırlığını çekerken, kendi çıkarlarını korumak için Türkiye’ye bağlı bir Kürt devleti kurmak niyetinden dolayı, PKK’nın tasfiye edileceğine kesin gözüyle bakılıyor. PKK, bölgeden silâh ve lojistik destek sağlayamaz duruma düşerse, üstelik bir de ABD desteğini kaybederse, birkaç hafta içinde yok edilir. Yani çanlar PKK için çalıyor.
Böyle zor duruma düşmüş terör örgütü, hem kendi kadrolarını korumak hem de hedeflerine ulaşmak için, kendi siyasi partisi yolu ile bir yeni propaganda başlatmıştır. Sanki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni mağlup etmişler de ateşkesi Türkiye istemiş gibi bir tutum içinde, talep üzerine talep açıklıyorlar. İşte tam bu ortamda, “Devlet yenildi” demek, Türkiye’yi PKK’nın taleplerini kabul etmeye zorlamak anlamına gelir.

* * *


Silahlı mücadeleyi artık sürdüremez duruma gelen PKK’dır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ekonomik kriz içinde olsa da silahlı kuvvetleri medya üzerinden sürdürülen “örgütlü, asimetrik bir psikolojik harekât” ile yıpratılıyor olsa da Türkiye’nin sivil direncini temsil eden fikir adamlarının bir kısmı, terör örgütü kurmak veya darbe yapmak suçları ile etkisiz hale getirilse de PKK ile mücadeleyi sürdürecek güce sahiptir. Hatta belirgin bir savaş olsa, millet bütün bu tartışmaları bir kenara bırakır, yeniden tek vücut olur.
Peki o halde “Devlet yenildi” demenin anlamı nedir?
Düpedüz mütareke basını rolüdür!
Evet, Mondros Mütarekesi’nde yenilgiyi kabul eden Osmanlı idi. Dolayısıyla ülkenin işgaline de seyirci kaldılar.
Şimdi “Devlet yenildi” diyenler, Türkiye’nin ne şekilde işgalini öngörüyor acaba?

Yazarın Diğer Yazıları