Özerklik, AKP’nin programında var!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bayburt, Rize ve Gümüşhane mitinglerinden sonra helikopter motorlarından birisi arızalı olduğu için karayolu ile gitmesine rağmen Sıvas mitingine yetişemedi. Kılıçdaroğlu, tek motorlu helikopterle uçmak için ısrar etse de pilotlar, sivil havacılık kuralları gereği böyle bir riski göze alamayacaklarını bildirdi.

***

Bu arada Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında bir “özerklik tartışması” başladı. Konunun birinci derecede tanığı olarak yazmak farz oldu.. Biliyorsunuz, Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Hakkâri mitinginde Türk bayrağı olmamasını eleştirdi. Mitinge gelenlerin çoğunluğu zaten CHP seçmeni değildi. Erdoğan “BDP’lilerin eline Türk bayrağı vermek”ten de söz ediyor. Sanki kendisi bunu yapabilmiş gibi..
Yine Erdoğan “Bay Kemal Hakkâri’ye gidiyor, ‘Tabii ki yerel yönetimlere özerkliği vereceğiz, çünkü bu AB’de de var’ diyor. Ardahan’a geliyor, ‘Ben onu kastetmedim’ diyor. Bu adam bir garip adam.. Hakkâri’de başka, Ardahan’da başka.. Bu adam bu.. Bunların genlerine işlemiş genlerine” dedi.
Ben Hakkâri’de Kılıçdaroğlu ile birlikteydim. Söylediği söz, “Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Şartı’nı kabul edeceğiz” şeklindeydi. Ayrıca özel uçaktaki yolculuğumuz sırasında, yani Hakkâri mitinginden birkaç saat önce de konuyu kendisine sormuştum. Kılıçdaroğlu, “Biz, Avrupa Yerel Yönetimlere Özerklik Şartı’nı uygulayacağımızı ilan ettik ama fark şu: Biz, siyasi özerklik istemiyoruz. Belediye başkanlarını zaten halk seçiyor. AKP iktidarı, belediye gelirleri acil eylem yasasını çıkarma sözü verdi, çıkarmadı. Ayrıca hiçbir şekilde muhalefeti bilgilendirmiyorlar. AKP ile birlikte bu devlet geleneği de yok oldu. Oysa belli konularda bütün siyasi partilerin ortak görüş beyan etmesi gerekir” demişti.

***


Şimdi sıkı durun! AKP programını İnternet’ten bulup 35’inci sayfasını açın. Orada,
“Partimiz, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına uygun olarak, anayasal sistemimize yerel yönetim hakkının dahil edilmesini sağlayacaktır. Yerel yönetimlerin yargı yoluna gidebilme hakkı dahil ilgili tüm düzenlemeleri gerçekleştirecektir” ifadesini okuyun! Tayyip Bey de okusun!
Demek ki Tayyip Erdoğan, kendi programında bulunan, zaten kamu yönetimi reformları ile yapmaya çalıştığı, Ahmet Necdet Sezer’in kısmen veto ettiği bir uygulamayı Kılıçdaroğlu’na suçlama olarak yöneltebiliyor. Ben şahsen bu tür reformların federasyonun alt yapısı olarak tasarlandığını defalarca yazdım. Ancak Kılıçdaroğlu, “Biz siyasi özerklik istemiyoruz” diyor. Erdoğan ise bırakın özerkliği, Anayasa’dan Türk kelimesinin çıkarılacağını Avrupa Birliği Sosyalist Grup Başkanı’na söyledi! Adam, Can Dündar’a canlı yayında konuştu ve “Biz Tayyip Erdoğan’ı bunun için destekliyoruz” dedi. Tayyip Bey sustu!
Kaldı ki Bülent Arınç, “Cumhuriyet hariç ilk üç maddenin tamamı ve temel ilkeler değişir” demedi mi? Türkiye’nin üniter yapısını federasyona doğru götüreceksiniz, sonra da seçim dolayısıyla milliyetçilik taslayacaksınız! Halk nasılsa işin bu ayrıntılarını bizim gibi takip etmiyor, değil mi? Şimdi bu durumda “garip adam” kim oluyor? Veya vatandaş, “Sizin genlerinize işleyen nedir?” diye sorsa haksız mıdır?

***


Trabzon’un Karadeniz, Günebakış, Taka, Kuzey Ekspres ve İlk Haber gazetelerinde siyasi partilerin reklâmlarında kullandıkları kriterler de “özerklik” tartışmasına ışık tutuyor.
Hatta İlk Haber’de AKP ve MHP’nin tam sayfa reklamları orta sayfada karşı karşıya yayınlandı.
AKP Trabzon Gençlik Kolları imzalı AKP reklâmında, “Milliyetçilik bu mudur?” diye soruluyor ve maddeler sıralanıyor. “Tabii ki hayır” denildikten sonra da “Milliyetçilik budur” başlığı altında bazı ekonomik veriler sıralanıyor.
Trabzon MHP teşkilâtının reklamında ise “AKP’ye milliyetçilik dersleri” başlığı altında, “Tabelâlarda bölünme” işleniyor. Güney Doğu illerindeki Kürtçe tabelaların fotoğraflarının altında “Hayaldi, gerçek oldu” ve “Milliyetçiliğin üniversitesi MHP” sloganları var.

Yazarın Diğer Yazıları