Kabahat kesinlikle bizde!.. Bu kadar açık etmeyecektik kendimizi!.. Elin oğlu cin gibi, büyük resmi ânında okuyor ve ne kadar sırrımız varsa ifşa ediyor!..
Hükûmetimizin sözcüsü "Sandıktan 'evet' çıkması, terörle mücadeleye verilen bir destektir" deyince bir kere daha anladık ki bunların gözünden hiçbir şey kaçmıyor!.. 'Evet' oyu 'terörle mücadele' anlamına geldiğine göre 'hayır'ın ne anlama geldiğini tartışmaya bile gerek kalmıyor!..
Bu bir 'zekâ sorunu' değil, 'beka sorunu'!.. Görmek için Basra alçak basıncı gibi gelen 'algı operasyonları'na karşı şerbetli olup, 'üst akıl'a karşı ise kurşun döktürmeniz gerekiyor!.. Yemeklerden önce veya sonra fark etmez, televizyonlarda sürekli 'büyük resim okuyucuları'nı takip etmek de iyi gelecektir!..
***
Özeleştirimi vereyim: Kabahat gerçekten bizde!.. Çok pervasız davrandık ve açık verdik!.. TRT Yurttan Sesler Korosu'nu "Eurovision Şarkı Yarışmasına gönderiyoruz" dümeniyle Oslo'da PKK'yla masaya oturtmamız hataydı meselâ!.. Ahan da yakalandık işte!..
Organize sanayide karbüratörcü Şefik Abi var… Bizim şebekeden… O kadar da söyledik "Yapma etme abi" diye… 'Bakanlık'ta ve Meclis'te gizli gizli tombala oynatıyor' diye İçişleri Bakanı'nı görevden almasaydı iyiydi!.. Sonrasında buna niye en çok KCK'lıların ve BDP'lilerin sevindiğini halka bir türlü anlatmadık!..
Habur'a çadır tiyatrosu kurma fikri de güzel değildi!.. Belediye'nin Şehir Tiyatroları ekibini Habur'a taşıyıp, pişmanlık duymayanlara 'pişmanmış' rolü yaptırmaya çalışmamız iğrenç oldu!.. Hatırladıkça kendimden utanıyorum!.. Ne diyeyim Allah affetsin ama bu hususta sicili tertemiz olan yöneticilerimizin affı yok maşallah!..
Ayn-el Arap'taki PYD'ye silah gitsin diye topraklarımızı açmak, konvoyun önüne de eskort koymak iyi niyetli bir teşebbüstü bizim için!.. Sonra o silahlar alnımıza dayanınca bunu 'çözüm ortaklığı'na yakıştıramadık tabii!.. Bu işte tamamen mâsumuz!.. Gazozumuza ilaç katmışlardı çünkü!..
Yine de şimdi 'hayır' diyenlerin günahı az değil… "Operasyon yapmayın, hareket hâlinde terörist sürüleri görürseniz, 'dağa nitelikli çıkışlar' çerçevesinde değerlendirip, göçmen kuş belgeseli izler gibi izleyin" talimatı vermemiz bir yerlerimizi fena hâlde açıkta bıraktı!..
Şimdi bizim şebekeye kızanlar da alınganlıkta haklı elbette!.. Kaç kere söyledim bizim şefe "Şu zübük herifi âkil adam yapmayalım" diye!.. Tuttu, çözüm sürecine karşı çıkanları hayvanlarla karşılaştırdı… Sığırların bile gülümseme ifadesiyle süreci anladığını ama bazı insanların anlamadığını söyleyip durdu, karşıyı tahrik etti… Bunlar hep bizim suçlarımız!..
***
"Sandıktan 'evet' çıkması, terörle mücadeleye verilen bir destektir" diye buyuran ve ayıbınızı yüzümüze vuran hükûmet sözcümüz haklı!..
Biz ki yanımızda 'güvenlikçi politikalar'ı aşağılayan, cinayetleri, faili meçhulleri, katliamları devletin üzerine atan kalemler besledik!.. Biz ki kapımıza Apo'yu teröristlikten vizyonerliğe terfi ettiren gazeteciler bağladık!.. Biz ki devletin adını, bayrağını ve millî kimliği tartışmaya açabilen 'aydınlar'ı parlattık!.. Biz ki "Bu kanı durduracak süreç değil, daha kanlı bir döneme hazırlık sürecidir" diyenleri 'kandan beslenmek'le suçladık!.. Biz ki "Artık analar ağlamayacak, bu bir devrim, akıl tutulması bitti" sloganlarıyla bir millete yalan söyledik!..
Şimdi tüm art niyetlerimizle birlikte deşifre olduk ve her şeyi hak ettik!..
***
Neydi o bizim şebekeden Sülün Osman'ın yaptığı? Halkı ikna edeceğim diye terörle mücadelenin mâliyetini çıkarıp durmak!.. Sonra da bu parayla her vatandaşa ev ve araba alınabileceğini söyleyip, köprü, vapur ve saat kulesi satışlarından sonra 'ikna bilimi'ne çağ atlatmak!..
Ey 'üst akıl' neredesin? Geldiysen meseleyi 'beka sorunu' olarak algılayan beynimin sağ lobuna üç kere vur lütfen… Bugün terörden yana şikâyetçi olunan ne varsa biz yaptık!.. Pişmanlık yasasından yararlanabilir miyiz bilmiyorum ama o kadar çok günahımız var ki, işte elin oğlu cin gibi yüzümüze yüzümüze vuruyor şimdi!..
Topluca 'baldıran zehri' içsek yeridir yani!..
