Amerikan ilaç tekelleri, şimdi halkın nasıl aşılanacağı sorunu üzerinde duruyor. Institute for Global adlı kuruluşun başkanı Richard W. Rahn, bu amaçla, Washington Times gazetesi için "COVID-19 aşı savaşları başlasın" başlıklı bir makale yazdı.
Richard W. Rahn, söze "Bilim adamları imkânsız olduğu düşünülen şeyi yaptılar. COVID-19 aşılarını birkaç ay içinde ürettiler." diye başladı ve konuyla ilgili tartışmaları inceledi.
Rahn, ABD Yüksek Mahkemesi'nin 1905 tarihli Jacobson - Massachusetts davasında verdiği kararı gündeme getirdi.
Rahn'a göre Mahkeme, 7-2 çoğunlukla, "Üyelerinin güvenliğini korumakla görevlendirilen her iyi düzenlenmiş toplumda, bireyin özgürlüğü ile ilgili hakları, halkın güvenliği için makul düzenlemelerle kısıtlamalara tabi tutulabilir." diye bir karar verdi. Mahkeme, vücutları aşılara kötü tepki verenler için bazı istisnalar olabileceğini kabul etti.
Rahn, Kaliforniya gibi bazı eyaletlerde ise önemli sayıda anne babanın, çocuklarının aşılanmasını din veya kişisel inanç dahil olmak üzere çeşitli sebeplerle reddettiğini, New York Valisi Andrew Cuomo gibi pek çok Amerikalının aşıya karşı güvensizlik ifade ettiklerini hatırlatarak, "Fazladan on binlerce ölüm, ona yeterli görünmüyor." diye eleştiri yaptı.
***
Rahn, yakın tarihli bir Gallup anketinde, Amerikalıların yüzde 42'sinin aşı olmak istemediği sonucunun çıktığını bildirdi ve bu durumda öncelikle ölümcül risk grubunda olan yaşlıları aşılamayı önerdi!
Rahn, aşı olmayı istemeyenlerle çatışmak yerine, seyahat için aşı sertifikası şartı getirmek veya bağışıklık kazandıran antikora sahip olduklarını göstermelerini istemek, okullara devam etmek için bağışıklık kanıtı istemek gibi yöntemlerle "havuç politikası" uygulanmasını da önerdi!
Bu tür görüşler, Dünya Sağlık Örgütü üzerinden, bütün devletlerin politikası haline getirildiği için doğrudan Türkiye'yi de ilgilendiriyor! Bu sebeple özetini paylaştım. Çünkü Türkiye'de yapılan anketler, halkın yüzde 57'sinin Covid 19 aşılarına güvenmediğini ortaya çıkardı.
***
Dünyada, "İlaç şirketleri, korona virüs aşısını nasıl bu kadar çabuk geliştirebildi? Yoksa virüsü de kendileri ürettiği için, aşısını da önceden mi hazırladılar?" soruları yaygınlaşıyor. Bu soruları cevaplandırmayı BBC üstlendi ve ısmarlama bir haber yayınladı.
Haber, "Normalde 10 yıl alan aşı geliştirme işi 10 ayda yapıldı. Ancak yine de tasarımda, denemelerde ve üretimde kestirme yöntemlere başvurulmadı." diye başlıyor ve daha sonra "Araştırmalar, iki yıl önce Ebola virüsüne karşı başladı" diye devam ediyor.
Haberi yazan James Gallagher, Oxford uzmanlarının bilinen aşı üretme yollarına başvurmadıklarını, yani orijinal enfeksiyonun ya öldürülmüş ya da zayıflatılmış bir formunu kullanmak veya onların parçalarını vücuda enjekte etmek yoluna gitmediklerini bunun yerine "ChAdOx1"i, ya da diğer adıyla "Şempanze Adenovirüs Oxford 1"i tasarladıklarını, şempanzeleri hasta ederek, normal grip virüsünü onlardan alıp, neredeyse her şeye karşı kullanılabilecek bir aşının yapı taşı haline getirdiklerini belirtti!
***
Oxford uzmanları, insanlarda hastalığa yol açmaması için şempanzelerden alınan virüsün genetiğiyle oynandığını, daha sonra bağışıklık sistemini neye saldırması için eğitmek istiyorsanız ona göre genetik planları içerecek şekilde yeniden virüsün genetiğiyle oynandığını açıkladı.
Cambrigde'teki aşı denemelerine katılan Dr. Mark Toshner ise aşıları denemenin 10 yıl sürdüğü söyleminin yanıltıcı olduğunu öne sürdü.
Kısacası aşıların, laboratuvarda üretilmiş ve şempanzeye enjekte edildikten sonra yeniden genetiğiyle oynanmış virüslerden elde ettiklerini açıkça söylüyorlar.
Bu veriler, "Maymunlar Cehenneminden Kaçış" filmini hatırlatıyor…
