ÖSYM neden es geçiliyor?
15 Temmuz sonrasında gün geçmiyor ki bir kamu kurumundan ihraç haberi duymayalım.
15 Temmuz sonrası FETÖ operasyonları kapsamında bu zamana kadar kaç kişi kamu kurumlarından ihraç edildi dersiniz?
Basın İlan Kurumu'nun 8 Temmuz 2018 tarihinde duyurduğu rakam 34 KHK ile 125 bin 806 idi.
Peki, tüm Türkiye'de haklarında işlem yapılan kişi sayısı kaç?
Adalet Bakanlığı'nın 2018 Temmuz verilerine göre; Anayasal düzene karşı işlenen suçlardan 441 bin 195 kişi hakkında işlem yapıldı. Hakkında işlem yapılanların 89 bin 718'i kadın, 351 bin 477'si erkek. Türkiye genelinde soruşturması devam eden 203 bin 518 kişiden 5 bin 315'i, mahkemelerde yargılanması devam eden 83 bin 722 kişiden 16 bin 195'i tutuklu bulunuyor.
Bu kurumlara nihayetinde sokaktan gelip başvuru ile memur alınmıyor. Bir sınav ve mülakat sonucu alınıyor.
Bu sınavı yapan kurum ÖSYM.
ÖSYM, polislik sınavları, KPSS, üniversiteler ve devletin tüm hassas noktalarına girişte yapılan sınavların sorumluluğunu üstleniyor.
ÖSYM'deki ihraç sayısı kaç biliyor musunuz?
15.
Evet, yanlış okumadınız sadece 15 kişi.
Türkiye genelinde kamu kurumlarından 125 bin kişi ihraç edilirken, "devlete sızmak" konusunda en stratejik kurumdan henüz 15 kişi ihraç edildi.
Üç farklı KHK ile ihraç edilen 15 kişiden 1'i mühendis, 4'ü uzman, 9'u uzman yardımcısı iken 1'i de şube müdürüydü.
ÖSYM'nin adının geçtiği soruşturma ve davalara bakacak olursak sadece üç dava ile karşılaşıyoruz.
Birisi, Ankara'daki Turgut Özal Üniversitesi'nin kapatılması ve 40 Üniversite personelinin gözaltına alınması ile ilgili dava.
Üniversite içerisinden 12 kilometre uzaklıktaki ÖSYM binasına hat çekildiği tespit edilmiş. Bu davada yargılanan ÖSYM yetkilisi yok.
Diğer dava Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açıldı. Dava, 6'sı eski ÖSYM çalışanı 10 sanık hakkında hazırlandı. İddianame 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. ÖSYM'nin "kozmik odası" olarak bilinen Soru Hazırlama ve Geliştirme Başkanlığı'nda yapılan incelemeler ve sonuçları ile ilgiliydi.
İddianamede, ÖSYM imamı diye anlatılan M.D., itirafçı ÖSYM çalışanı E.A; kurum çalışanı olmayan firari Kazım Kargı ile itirafçı Muhammed E.A. gibi isimler yer aldı.
Çalınma olayı da iddianamede itirafçı olanların beyanlarına göre şöyle gerçekleşmiş...
Güncelleme bahanesiyle sık sık girip çıktı
Kazım Kargı, Ankara'da Diji Park Yazılım adlı firmanın ortağı. ÖSYM'ye "ProNMS" isimli bir program satıyor. Bu programın güncellemeleri yapmak bahanesi ile de ÖSYM merkezine sıkça gidip geliyor. ÖSYM sistemine kurulan sanal sunucu vasıtası ile de sınav sorularını FETÖ üyelerinin kopyalamasını sağladığı belirtiliyor.
E.A., ÖSYM çalışanı olan firari Süleyman Salın'ın 2014 başlarında kendisinden sistem yöneticisi olduğu için sanal bir sunucu kurmasını istediğini, bunun üzerine "WSUS" isimli bir sanal sunucu kurduğunu söylüyor.
E.A., söz konusu sanal sunucunun, sınav sorularının basıma götürülmek üzere SIR cihazına yüklendiği sırada, dosyaların ProNMS yazılımı aracılığıyla bir kopyasının da WSUS'a atılmasını sağlamak olduğunu anlatıyor ve şunları ekliyor:
"Salın'ın, sınav sorularını WSUS isimli sanal sunucudan alarak Fetullah Gülen cemaati mensuplarına verilmek üzere cemaat abisi olan Bekir Şimşek'e götürülmesi ve sınav sorularının sisteme kopyalanması ile kurum dışına çıkartılması işlemi, Salın, Kargı ve benim bilgim dahilinde olmuştur."
E.A., konuşmasını "Yaptıklarımızdan pişmanım" diyerek bitiriyor.
Diğer bir dava ise Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açıldı. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında aralarında eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ve Başkan Yardımcısı Ömer Pekşen'in de bulunduğu 5 sanık hakkında dava açıldı.
Bu sanıklar; 3'ü, 1 yıl 10 ay 15 gün ile 10 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.
Bu kadar büyük organizasyon gerektiren ve bütün kamu kurumlarına sızma operasyonunun başı olan bir kurumdaki sorumlu sayısının bu kadar az olması size de garip gelmedi mi?
Ya bu sınavlarda başarı elde edilenler hakkında sürdürülen soruşturma ne oldu? Bu sınavlar ile kamu kurumlarına, okullara giren çocuklar?
Büyük tesadüf!
Bu konuda araştırma yaparken gözüme çok ilginç bir video takıldı.
FETÖ yayın organı Samanyolu TV bu sınavlarda başarıya ulaşan ve kendi dershane, okullarında okuyan çocuklar ile röportaj yapıyor. Röportajları izlerken bir de ne göreyim? TBMM Başkanı olarak seçilen Sayın Mustafa Şentop, Samanyolu TV'de röportajda...
Hayırdır ne işi var diye dinlemeye başladığımda ise FETÖ öğretim kurumu ANAFEN'de okuyan oğlunun 2013 yılında tüm soruları doğru cevaplayarak 700 puan alıp Türkiye 1. olduğunu öğrendim. Oğlunun konuşmasından sonra Şentop söz aldı. "Allah'ın bir lütfu" dedi. "Ablası da yine aynı okuldan Türkiye 3.'sü oldu" dedi.
Araştırdım.
Gerçekten de kızı 2011 yılında Seviye Belirleme Sınavı'nda (SBS) 498.918 puanla Türkiye üçüncüsü olmuş.
Unutmadan belirtmem gerekir ki TBMM Başkanı Sayın Şentop hakkında "Uzun yıllardır FETÖ yayınları ile büyüdüğünü" belirttiği videolar sosyal medyada defalarca paylaşıldı.
Şüphesiz, "Sayın Şentop için gurur duyulacak bir durum" diyebilirsiniz. Ancak yukarıda bana garip gelen ve ÖSYM'den soruların çalınması olayı netleştirilmez ise bu kadar başarılı öğrencilerin kazandıkları başarılarda "acaba" sorusu ile karşılaşılacaktır.