"Önce kadına saygılı erkek yetiştirin!"

Meclis'e sunulan bir kanun teklifi var. Adı, "İKÖ, Kadının İlerlemesi Teşkilatı Tüzüğü'nün çekincesi ile birlikte onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi."

Teklif, Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu'na havale edildi. Kanun Teklifi'nde, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın, merkezi Kahire'de bulunmak üzere Kadının İlerlemesi Teşkilatı Kurulması kararlaştırıldığı, Türkiye'nin de bu kararı "Türkiye bu tüzüğü kendi kanunlarına göre yorumlar" çekincesi koyarak imzaladığı belirtiliyor.

Tüzüğün giriş bölümünde, "Kadınların ulusal toplumların siyasi ve sosyo-ekonomik kalkınmasında adalet ve fırsat eşitliği temelinde oynadıkları önemli rolü kabul ederek, Müslüman aleminde, hızla değişen, gelişen ve modernleşen bir dünyada, kadınların, 'erkeklerin saygı duyulan eşleri' olarak yetiştirilmesi, eğitimi, öğretimi ve durumlarının iyileştirilmesi"nin hedeflendiği ifade ediliyor.

Tüzüğün 15'inci maddesinde, "Teşkilatın çalışma dilleri Arapça, İngilizce ve Fransızca'dır. Söz konusu diller, bu tüzüğün de dilleri olup her biri hukuki anlamda bağlayıcıdır" hatırlatması yapılıyor!

***

Tüzükten haberdar olanlardan ilginç tepkiler var.

Twitter'da hukukçu Gönenç Gürkaynak, "Kadınların erkeklerin saygı duyulan eşleri olarak yetiştirilmesi yerine, erkekleri kadınlara saygı duyan eşler olarak yetiştirsek? İlerleme ihtiyacı orada..." diye bir mesaj yayınladı.

İş kadını Ümit Nazlı Boyner'ın mesajı da, "Bu metin neyi referans alıyor, anlayan var mı? Anayasamızda hâlâ eşitlik ilkesi var!" şeklinde.

Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Nazlı Ceren Şendoğan, Medeni Kanun'un kabulünden bugüne kadar elde edilen kadın hakları kazanımlarını geriye götürecek değişiklikler yapılmasını ve Türkiye'nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmelerin göz ardı edilme çabalarını kabul etmediklerini söyledi.

***

Tüzükte önce "adalet ve fırsat eşitliği"nden bahsedilmesi, hemen ardından da "kadınların, erkeklerin saygı duyacağı eşler olarak yetiştirilmesi"ne geçilmesi, buna karşılık, Gürkaynak'ın tespit ettiği gibi İslam dünyasında asıl ihtiyacın, erkeklerin, kadınların saygı duyacağı eşler olarak yetiştirilmesi olduğunun hiç akla gelmemesi normaldir!

Çünkü İslam dünyasında adalet yoktur!

İslam dünyası, bu anlayış yüzünden geri kalmıştır. Bu yüzden, İslâm ülkelerinin bir kısmında peşine kara çarşaflı beş kadın takıp gezebiliyorlar.

Türkiye'de ise kadın cinayetleri, tecavüz, istismar gibi olaylarda ciddi boyutlarda artış var. Son olarak, polise sığınan bir yabancı kadına, ekip arabasında tecavüz edilmesi, bir gösteride gözaltına alınmakta olan bir kadının araca bindirilirken elle taciz edilmesi, hangi medeniyet anlayışında vardır? Bu olayların artması, kamu personelinde kadına nasıl bakıldığına dair anlayışın hangi düzeyde olduğunu gösteriyor? Elbette genelleme yapılamaz ama sadece bir olay olsa bile bu bir faciadır.

İslam İşbirliği Teşkilatı ise sömürgecilerin oyuncağı bir kuruluş olduğunu kendisi ifade ediyor?

***

"Teşkilatın dili, Arapça, İngilizce ve Fransızcadır" ne demek? İslam dünyasında Arapça konuşanlar kadar Türkçe konuşanlar var. Farsça konuşanlar var. Nüfusu en yüksek olan İslam ülkesi Endonezya! Endonezce, Malayca ne oluyor?

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın, Afganistan'da, Irak'ta, Libya'da, Sudan'da, Yemen'de, Filistin'de son 20 yıl içinde katledilen Müslümanlar için, tecavüz edilen kadınlar için bir eylemini duydunuz mu? Doğu Türkistan'da hakları ihlal edilen Uygur Türkleriyle ilgili tek bir cümleleri var mı?

Türkiye'yi yöneten siyasi irade, neden bugüne kadar, bu kuruluşun öncelikle dilinde bir sorun olduğunu gündeme getirmedi de şartları aynen kabul etti? Türkiye'nin de İran hariç, diğer İslam ülkeleri gibi sömürge olduğunu kabul ettikleri için mi acaba?

Yazarın Diğer Yazıları