Ölüye reçete yazılan ülkede 6 milyon hayali seçmen çok mu?
Ölülerden oy istenen bir ülkeydi Türkiye, şimdi ölülere reçete yazılıyor! Gerçi aniden ortaya çıkan 6 milyon fazla seçmen, ölülerden oluşmuyordu, aslında o isimlerde 6 milyon vatandaş hiç yoktu. Yani ölülere değil, hiç var olmayan hayali seçmenlere oy kullandırıldığı konusunda ciddi veriler var ama ne Yüksek Seçim Kurulu, ne de her türlü suça el koyması gereken Cumhuriyet Savcıları herhangi bir araştırma yaptı. Üstelik fazla basılan 17 milyon oy pusulasının ne olduğu konusunda da en küçük bir açıklama yok!
Türkiye’de dönen seçim dolabı, akla Gogol’un “Ölü Canlar” romanındaki ölüler adına devletten borç para toplama olayını getiriyor. Ölü canları, köle olarak kaydetmek ile seçmen olarak düşünmek arasında benzerlik var ama Türkiye’de uygulanan sistem, Gogol Rusya’sını bile aratır. Çünkü bizde ölülere değil, hiç yaşamamış insanlara oy kullandırıldı!
***
Diğer taraftan Sosyal Güvenlik Kurumu İzmir İl Müdürlüğü ekipleri, 9 ayda ölen kişilerin kayıtlarında yaptığı incelemede, 61 kişi adına, ölümlerinden sonra reçeteyle ilaç alındığını tespit etti. Yani ölülere reçete yazılmış!
SGK İzmir İl Müdür Vekili Mustafa Keskin, “29 sigortalının reçetesinin ölümlerinden önce kesildiğini, fakat ilaçlarının ölümlerinden sonra alındığını, 32 sigortalı için yazılan reçete ve karşılığında alınan ilaçların ise ölüm tarihlerinden sonra gerçekleştiğini tespit ettik. İnceleme kapsamında ölen kişilere reçeteyi yazan doktorlar ve ilaçları satan eczanelerle ilgili incelememiz devam ediyor. Aydın, Muğla, Manisa ve Uşak illerinde de aynı incelemenin yapılması için çalışma başlattık” dedi.
Hiç yaşamamış insanlara da reçete yazılmış olabilir.. Tabii ilacı alanlar gerçek kişilerdir.
***
Gerçek kişiler dedim ya, onların başına gelenleri de Vatan gazetesinden okuyalım:
Ramazan ayının ilk iftarında binlerce İstanbullu, Eyüp Belediyesi’nin Tarihi Galata Köprüsü üstünde verdiği iftar yemeğine katıldı. 16.5 saat süren oruç maratonunun son dakikalarında yemek dağıtımı yapan araçların etrafında toplanan vatandaşlar görevlilerin uyarılarına uymadı. İftar vakti yaklaştıkça sinirler gerildi. Kumanya almak için birbirinin üstüne çıkan ve adeta yalvarırcasına görevlilere uzanan eller havada kaldı.
Görevliler vatandaşları, vatandaşlar görevlileri azarladı, bazı vatandaşların üzerine çorba ve yemek döküldü, bu gerginlikten rahatsız olan birçok vatandaş ise iftarlarını açmadan alanı terk etti. Eyüp Belediyesi,“15 bin kişi çağırdık, iftara 23 bin kişi geldi” açıklaması yaptı..
***
Son mesaj okurumuz Yavuz Gürler’den:
“Türkiye üzerinde hesapları olanlar, insanların dini ihtiyaçlarını cemaatlar vasıtasıyla istismar ederek vatanlarını ellerinden almayı başarmak üzereler. İstanbul Bayrampaşa’da temeli atılan camimizin adı ’Mega Center Caprice Gold Camii’ imiş. Türkiye’deki Müslüman, Türk olan Müslüman, camisinin adının İngilizce olmasından hiç bir rahatsızlık duymamaktadır. Aynı insanların, ’Amerikan askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmesi için dua ediyoruz’ diyenleri seçmesi, normal değil midir? Türk milleti, ’İstiklal Marşı ve bayrak tartışılabilir’ diyenleri, öğrenci andındaki ’varlığım Türk varlığına armağan olsun’ifadesini yanlış bulanları her seçimde ödüllendirmektedir. Bu durum akıl tutulmasının ötesindedir. Yüce dinimizin temel ibadeti olan namaz, artık Allah emri olmaktan çıkmış, getirisi yüksek bir gelir kaynağı durumuna düşürülmüştür. Türk milleti Allah ile aldatılmakta mıdır yoksa milleti ’vatan, bayrak, istiklal’gibi değerler artık ilgilendirmemekte midir?”
Bu noktada aklıma, “Peki gerçekte hiç yaşamamış, adları soyadları Türkçe olan 6 milyon hayali seçmen Türk müdür ki bütün Türk Milleti’ni suçlayalım?” sorusu geliyor.
Elbette, oynanan oyunu görmemek de ciddi bir kusurdur..