Olmaya devlet, koronoda bir nefes sıhhat gibi!

Azerbaycan ordusunun, Karabağ'ın önemli kenti Şuşa'yı da Ermenistan işgalinden kurtarması, Türk Dünyası için önemli bir gelişmedir ama bu sevince, Türk devletleri olarak sadece Türkiye ve KKTC'nin ortak olması düşündürücüdür. Bu arada "Gardaşımızın zaferi kutlu olsun" diyen KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın, "Rumlara toprak verelim" görüşündeki Mustafa Akıncı'ya karşı "Maraş toprağı, Türk vakıflarına aittir" tavrıyla seçimi kazandıktan sonra "Maraş'taki mülkleri Taşınmaz Mal Komisyonu vasıtasıyla eski sahiplerine vereceğiz. Onlar da isterse dönüp yerleşir, isterse satar" demesi çelişkili bir durum oluşturdu.

***

"Türk Dünyası" dedik ya kısa bir süre önce kaybettiğimiz, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hocalarından Prof. Dr. Harun Güngör, araştırmalarını "Eski Türklerde din ve düşünce tarihi" konularında da yoğunlaştırmış önemli bir bilim adamıydı. Harun Hoca, bu konuya "Türk din tarihinin, Türklerin Tanrı ile ilişkilerinin tarihi olduğunu ifade edebiliriz." diye yaklaşırdı.

Yine 12 Eylül öncesinin ünlü Devlet ve Töre dergilerine sahiplik eden İbrahim Metin de aramızdan ayrıldı. İbrahim Metin ile çok geç tanışmıştık ama ilk görüşmemizde 40 yıllık dost gibi davranmıştı.

Güzel insanlardı. Her ikisine de Allah rahmet eylesin.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, iki aydır hayata tutunmaya çalışıyor. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın testi de pozitif çıktı.

Ramiz Ongun ve Atilla Kaya gibi iki değerli fikir ve siyaset adamı da bir süredir korona ile mücadele ediyor. Hepsine acil şifa diliyorum.

***

Korona tedavisi gördükten sonra iyileşen Yozgat Belediye Başkanı Celal Köse, "Nefes almanın ne kadar önemli olduğunu, bir nefesin tüm cihana bedel olduğunu anladım." dedi.

Geçmiş olsun. Tabii nefes konusu çok önemli…

Meselâ ABD'deki gergin seçim süreci sonunda ipi önde göğüslemiş görünen Biden'ın "Amerika'daki şeytanlaştırma dönemini bitirmeye şimdi ve burada başlayalım. Amerika'yı bir Demokrat gibi değil, bir ABD başkanı gibi yöneteceğim. Kutuplaştırıcı değil birleştirici olacağım. Amerika'nın tüm dünyada yeniden saygı görmesini sağlayacağım." diye konuşması, bütün dünyada olumlu karşılandı... Böyle olursa, dünya, rahat nefes almaya başlar.

Biden'ın, "Şimdi tansiyonu düşürmek için birbirimize bir şans verelim. Rakiplerimize düşman olarak davranmamalıyız." sözleri de Türkiye'deki seçimlerden sonra yapılan balkon konuşmalarını hatırlattı!

Türkiye'de bu tür konuşmalar da ateşi düşürmek ve seçim sürecinde meydana gelen gerginliği yumuşatmak için yapılıyor sonra unutuluyor.

Üstelik Türkiye'de iktidar partisi, kendi kaderiyle Türkiye'nin kaderini özdeşleştiriyor.

Bu arada devletin, milletin bütün imkânları yandaşlara akıtılıyor. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'ni daha güçlü kılmak değil kendi kadrolarıyla yeni bir devlet kurmak peşindedirler. Bunu saklamıyorlar. Türkiye bu yüzden yıllardır hep gergin…

Biden, koronayı kastederek "Bu virüsü ortadan kaldırmak için her türlü çabayı göstereceğim" diyor.

Türkiye'de ise koronadan daha etkili olan partizanlık virüsü hayatın her alanına yerleşmiş durumda. Öyle ki muhalif olanlara, nefes bile aldırmıyorlar. Özellikle gazetecilere... Müyesser Yıldız'ın başına gelenler nedir?

Hani "Olmaya devlet, cihanda bir nefes sıhhat gibi"ydi...

***

İnsanlar, artık evine ekmek götürmekte de zorlanmaya başladı. Böyle bir dönemde 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların kıdem tazminatı almasını zorlaştırmak için yasa çıkarmanın anlamı nedir? Emekli maaşlarına bile göz dikmiş durumdalar! Yoksa ne diye "şu kadar emekli maaşı ödedik" lafları ediyorlar!

Yazarın Diğer Yazıları