Sağduyuyu ürperten bu açıklama, AKP’nin geçmiş uygulamalarına bakarak değerlendirildiğinde görünen, bir “kamuoyunu hazırlama” operasyonunun ilk ses dalgalarından ibaretti.
Belli ki “şartların iyileştirilmesine” çoktan karar verilmiş yani bu konuda “Öcalan’la mutabakata varılmış” sıra “hazmettirmeye” gelmişti. “Akil adamların” devreye girmesi bir “perdeleme” idi ve yine başta Erdoğan olmak üzere AKP zirvelerinin, “PKK da IŞİD gibi bir terör örgütüdür” kükremeleri bu “şartları iyileştirme” yi perdeleme gayretlerinden başka bir şey değildi. Öyle ya, madem PKK bir terör örgütü ise o zaman sen niye bu örgütün başını muhatap alıyor ve niye her isteğini yerine getirerek o büyük tavizleri küçük görülsün için “şartları iyileştirme” ambalajına sarıyorsun?
Ne tuhaftır ki “Öcalan’ın şartları iyileştikçe” ABD’sinden İngiltere’sine, AB’sinden Barzani’sine kadar birçok unsur Türkiye’nin iç işlerine müdahil hale geliyor. Öyle ki “Öcalan’ın şartları iyileştikçe” Türkiye’de 12 yıldır iktidar olan AKP mi muktedir, Öcalan ve arkasındaki dış güçler mi, bir türlü kestiremiyorsun! Ve “Öcalan’ın şartları iyileştikçe” Türkiye’nin sokakları kan gölü olup çıkıyor.
“Öcalan’ın şartları iyileştikçe” masum insanların, işinde gücünde esnafın, huzuru sağlamak ve devleti korumakla görevli güvenlik güçlerinin şartları kötüleştikçe kötüleşiyor. Ne mal ne can emniyeti kalıyor. “Öcalan’ın şartları iyileştikçe” daha çok TOMA’ya, daha sert yasalara mesela Hitler Almanya’sı polis yasalarına zemin hazırlanıyor.
Daha neler neler...
Yalçın Akdoğan’ın ağzından AKP iktidarının bir “müjde gibi” sunduğu “Öcalan’ın şartlarının iyileştirilmesi”, hadi bir şekilde millete hazmettirildi diyelim... Kötüleşen şartların, ülkenin bölünmesi devletin parçalanması ile burun buruna gelmenin ve dökülen kanların, yakılıp yıkılan iş yerlerinin, okulların hazmettirilmesi nasıl olacak, işte asıl cevabının verilmesi gereken soru bu! AKP’de bu sorunun cevabı yok. Sadece, “Bunların hiçbiri olmayacak” deniyor.
* Yoksullukla mücadele edeceğiz dediler, kendileri abat olurken halk daha yoksul hale geldi.
* Yolsuzlukla mücadele edeceğiz dediler, Türkiye sıfırlama tapeleri, ayakkabı kutuları ve bakan çocukları evlerinde içi para dolu çelik kasalar ve kol saatleri ile tanıştı.
* Yasaklarla mücadele edeceğiz diye geldiler, Türkiye’yi insan hak ve hürriyetleri konusunda düşürecek küme bırakmadılar...
Hal böyleyken...
Biz şimdi 12 yıldır her söylediklerinin tersi çıkmış bir iktidara mı güveneceğiz, gözümüzün önünde, bir laboratuvarda defalarca test edilmiş ve aynı sonucu vermiş bir deney gibi önümüzde duran Türkiye gerçeklerine mi güveneceğiz?
Seyret milletim, seyret bakalım...
12 yıldır bağrına bastığın AKP iktidarı “Öcalan’ın şartlarını iyileştiriyor!” . Bir de, akıl edebilirsen, kendi şartlarını şöyle bir gözden geçir... “Öcalan’ın şartlarının iyileştirilmesi tamam” olduğunda nasıl bir Türkiye’de yaşayacağını da hayal edebilirsen kendin ve bu aziz millet için çok büyük bir iyilik yapmış olursun... Her şeye rağmen bir Allah(c.c.)’a bir de sana güveniyorum...
