“Öcalan’ın müthiş önerisi!”
Halen “Silivri esirevi” nde tutuklu bulunan emekli albay H. Atillâ Uğur’un, “Abdullah Öcalan’ı nasıl sorguladım” adlı kitabından etkilenmemek mümkün değil. Özellikle “O engeli giderin” başlıklı bölümden..
Soru: PKK terör örgütünün faaliyetlerinde sözde eyaletler ön plana çıkıyor. Zaman zaman bu sözde eyalet sınırlarını ya da isimlerini değiştiriyorsunuz. Ancak dikkat çeken sözde bir eyalet var: GAP eyaleti. Bu eyaleti 1995’te lağvettin. Bunun sebebi nedir?
Cevap: Evet o eyaleti lağvetmek zorunda kaldık. Aslında GAP eyaleti yani Kızıltepe başta olmak üzere Derik, Viranşehir, Caylanpınar yöresi bizim için son derece önemliydi. Hem örgüte katılımların hem de maddi desteğin en yoğun olduğu yerdi. İpekyolu üzerinden Antep’e, Adana, Mersin ve Antalya’ya ulaşım kolaydı.
1993-94’te GAP eyaletimizde büyük kayıplar vermeye başlayınca, eyalet sorumlusunu telsiz ile eleştirdim ve ikaz ettim. ‘Kayıplar devam ederse, cezalandıracağım’ dedim.
Süre tanıdım, fakat GAP eyaletinden kötü haberler gelmeye devam etti. Hem kayıplar artıyor hem de yöredeki halk bizden kopuyordu. Rapor istedim. Raporda Kızıltepe’deki jandarma yüzbaşının kendilerine büyük zararlar verdiği, yöre halkı ile iç içe olduğu yazıyordu. Bunun üzerine o engeli giderin diye talimat verdim.
Soru: Giderin derken neyi kast ediyordun?
Cevap: Yani yüzbaşıyı bertaraf edin, yok edin dedim. Takip ettiğim kadarı ile birçok kez denemelerine rağmen beceremediler. Bu yetersizlik sebebiyle merkez komitesinin de görüşünü alarak GAP eyaletini lağvetmek zorunda kaldım.
***
H. Atillâ Uğur, “O bunları söylerken öldürülmesi için talimat verdiği o yüzbaşının şimdi kendisini sorgulayan kişi olduğunu elbette bilmiyordu” diyor ve “Kızıltepe” başlıklı bölümde kendisine yönelik saldırıları anlatıyor:
“Üç kez, geçeceğim yola mayın döşediler. İkisini fark ettik etkisiz hale getirdik, diğerinde biz geçmeden oradan giden bir traktör havaya uçtu, bir vatandaş hayatını kaybetti.
İki kez ilçe kuzeyindeki dağlık arazi yolunda ve Viranşehir yolunda pusu kurdular yine başaramadılar.
Geceyarısı eşim ve çocuklarımla bulunduğum lojman binasına roketlerle saldırdılar, eşim ve çocuğumu banyo koridoruna yatırarak kurtardım.
Yani Allah onlara bu fırsatı vermedi. Çalışmalarımız devam etti ve sonunda Apo, GAP eyaletini lağvetmek zorunda kaldı.”
***
Uğur, kitabın “Müthiş öneri” başlıklı bölümünde ise, Abdullah Öcalan’ın son önerisini anlatıyor:
“Daha önce, Talabani ve Barzani’nin maşa olduklarını, Türkiye’ye dost görünseler bile asla güvenilir olmadıklarını size söylemiştim. Şimdi benim durumumdan sonra Amerika’nın en büyük yatırımı bunlara olacak ve Türkiye için tehdit daha da büyüyecektir. Bunların oyunlarını boşa çıkarmak için ben hizmete hazırım, örgütü sizin uygun göreceğiniz şekilde bunların üzerine yöneltebilirim.”
Uğur, bunun Apo tarafından PKK’yı yasallaştırmak için geliştirildiğini anlatıyor ama bana sorarsanız, değerlendirilmesi gereken bir öneri imiş..
Tabii şimdi artık mümkün değil...