Öcalan’a, Numan Kurtulmuş’un adını kim fısıldadı?

Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Obama ile görüşmesinde AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un da bulunmasını ilk değerlendiren gazeteci Savaş Süzal oldu. Süzal, konu ile ilgili yazısında, “Erdoğan, Beyaz Saray’a, hiç de alakası olmamakla birlikte, 4 AKP Genel Başkan Yardımcısını götürdü. Aslında bugüne kadar ilk olan bu.., askeri tören gazı değil. Sanki Erdoğan, kendisinden sonraki veliahdı patrona takdim ediyor gibi değerlendirdim. Verilen yemek ve yapılan konuşmalar bana göre sanki Erdoğan’ın jübilesi gibi” diye yazmıştı... Sonradan siyasiler de bu yönde açıklamalar yaptı.


***


Fakat konu ile ilgili unutulan bir durum daha var...
Obama-Erdoğan görüşmesinden ve “Çözüm Süreci” nin başlamasından önce gazeteci Ruşen Çakır, “Ankara’da bir şey daha öğrendim: Yeni anayasada en temel sıkıntının Kürt sorunu nedeniyle yaşanacağını, 4 partili ortak komisyonun bu konuda uzlaşamayacağını düşünen Öcalan şöyle bir pratik çözüm önerisi geliştirmiş: ‘Anayasanın Kürt sorunuyla ilgili bölümlerini, iktidar partisine son kongre öncesi katılmış olan ve yönetime giren iki isim, Numan Kurtulmuş ile Anayasa Mahkemesi eski raportörü Osman Can kaleme alsın.’” diye yazmıştı..
Numan Kurtulmuş, AKP’ye katıldıktan sonra “Yeni Türkiye” demeye başlamıştı.. Bilindiği gibi, Graham Fuller’in kitabının adı, “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” idi.. Yani adı Türk olmayan, etnik unsurların Osmanlı örneğinde olduğu gibi Sünni temelde birleştirildiği bir federasyon..


***


Peki Abdullah Öcalan’ın Numan Kurtulmuş’u önermesi bir siyasi öngörü müdür, yoksa MİT Müsteşarı veya ondan önce CIA mensupları ile görüşürken mi bu yönde bilgi edindi? Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan alınıp, CIA yetkilileriyle görüşmesinin sağlandığı bir sır değil. Hatta, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, o sırada, iktidara, “Abdullah Öcalan nerede?” diye sormuştu.
Şimdi şu acı tabloya bakınız?
Türkiye’ye nasıl bir siyasi gelecek planlandığını, Abdullah Öcalan çok iyi biliyor! Üstelik projeleri Türkiye’nin iktidar partisi değil, CIA’nın beyin takımı üretiyor.. Dolayısıyla, “Çözüm Süreci” nin de bu projenin içinde geliştirildiği anlaşılıyor.

Kozakçıoğlu, kozmik oda gibiydi!

Eski Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu’nun ölümü de bu gelişmelerle ilişkilendiriliyor. Arkadaşım Turgay Şık, “Kozakçıoğlu’nun yaptığı görevler icabı, bir çok kozmik sırları bildiği aşikâr.. OHAL Valisi iken Seferberlik Bölge Başkanları ile birlikte medyada birçok fotoğrafı vardı. Artık bu çözüm sürecinde herkesin bildiği sır, sır olmaktan çıkar. Bu yüzden, senin yazdığın ‘CIA-Pentagon Türkiye’de kozmik odasını kurarken’ cümlesini ben ’Kozmik odanın sır temizliği yapılıyor’ diye çevirsem uygun olur mu?” diye soruyor.
Şık, Paris’te üç PKK’lının öldürülmesi üzerine gönderdiği mesajda da “Oslo görüşmelerini ayarlayan Washington, PKK’yı uyumaya gönderecek. Çünkü barış gelince, PKK’nın öldürülmeyen yöneticileri medyatik olur ve bütün bildiklerini açıklamaya başlar. PKK’nın bütün ipliği pazara çıkar. Tabii PKK’nın arkasında olan bütün istihbarat örgütleri ve devletlerin iplikleri.. İşte bütün mesele burada! Kimse ipliğinin pazara çıkmasını istemez. Washington’un emri bu yöndedir. Üç kişinin bildiği sır, sır olmaktan çıkar! ABD güdümlü Barzani, PKK’nın yerini almıştır artık; PKK’ya gerek yoktur. Bu yüzden PKK uykuya yatmalı, barış süreci ile birlikte Avrasya politikası hızlı bir şekilde devam etmeli” demişti..

Yazarın Diğer Yazıları