Emekli Öğ. Kd.Alb. Candan Yıldızhan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e bir mektup yazdı bir suretini de bana gönderdi. Yıldızhan, mektubunda özetle şöyle diyor:
“Sayın ‘Özel’ Orgeneralim;
* Ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğüne kast içinde olduğu her eylemi ve beyanı ile açık olan terör örgütü tarafından 20 Haziran 2013 tarihinde Hakkâri ili Yüksekova ilçesi İkiyaka Dağları’ndan Asayiş Kolordu Komutanınızın da içinde hazır bulunduğu komuta kontrol helikopterine ateş açılmıştır. Ancak makamınızca bu durum karşısında kamuoyuna sadece; ‘kaçınma manevrası yapılarak ateş bölgesinden süratle uzaklaşıldığı’ şeklinde bir açıklama ile yetinilmiş ve adeta teröristlerden kaçıldığı beyan edilmiştir. Makamınızca bölücü teröristlere yönelik meşru müdafaa hakkını kullanacak bir irade ve kararlılık sergilenememiştir.
* Kamuoyu, mevcut iktidarın icraatlarına yönelik demokratik tepkiler ve bu tepkilere ilişkin hükûmetin sergilediği hukuk dışı yaklaşımlarla meşgul olurken; bölücü terör örgütü ve uzantısı oluşumlarca Güneydoğu Anadolu Bölgesi ‘Kuzey Kürdistan’ olarak ilan edilmiştir. Bu doğrultuda Diyarbakır’da ‘Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı’ adı altında düzenlenen konferansa ve bu konferansta alınan bölünme kararlarına makamınızca kör ve dilsiz kalınmak suretiyle bir anlamda onay verilmiştir.
* Şırnak’ın Cizre ilçesinde bölücü teröristlerce ‘Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi’ adı altında sözde ’asayiş’ birimleri oluşturulmasına; yol kesip, kimlik kontrolü yapmalarına kayıtsız kalmak suretiyle, bölünmeyi realize ve sembolize eden bu girişimlere makamınızca göz yumulup, kulak tıkanmaktadır.
* Tüm bu bölücü girişimlere gerek hükûmet ve gerekse kolluk kuvvetlerince sessiz kalınmak, hatta bu girişimlere ‘açılım’, ‘çözüm’ gibi adlar verilerek Anayasa suçu işlenmektedir.
Türk Ulusunun makamınızdan beklentisi; ‘Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumak’ vazife ve sorumluluğunuza sadık kalarak yerine getirmeniz ve böylece de her türlü yıkıcı, bölücü unsuru bertaraf etmenizdir...
Aksi takdirde ‘görevi ihmal’ suretiyle Anayasal bir suç işlemiş olacaksınız. Makamınıza Anayasa ve kanunlarla tevdi edilmiş olan temel vazifenizi yerine getirme iradesine sahip değilseniz, o makamı daha fazla işgal edip etmeme konusunu vicdanınızda değerlendirmenizi istirham ediyorum.”
Karakol mu
uyuşturucu mu?
Lice’de karakol basma girişimi ile ilgili olarak, AKP sözcüsü Hüseyin Çelik, “Ergenekon uzantıları, ulusalcı ırkçılar Lice’den büyük oyuna destek çıkarmaya çalışıyor. Çözüm Süreci, savaş baronlarının, bu ülkenin çocuklarının kanı üzerinden amaçlarını gerçekleştirmek isteyenlerin fena halde canını sıkıyor” dedi.
Diyarbakır Valisi ise “Güvenlik güçlerince bölgede son dönemde gerçekleştirilen başarılı uyuşturucu operasyonlarını engellemek, huzur ve asayişin temini için bundan sonra bölgede yapılacak benzeri çalışmaların önüne geçebilmek için söz konusu saldırı eyleminin planlandığı, bahse konu uyuşturucu faaliyetlerinden büyük menfaatler sağlayan grupların, çözüm sürecinin başlamasıyla elde ettikleri gelirlerin kaybedileceği korkusuyla süreci sabote etmek maksadıyla böyle bir girişimde bulundukları değerlendirilmektedir” diye açıklama yaptı.
Zaten uyuşturucu geliri ile beslenen PKK adına Murat Karayılan, BDP adına Selahattin Demirtaş da karakol inşaatlarından rahatsız olduklarını bildirdi. Tayyip Erdoğan ise, “Yeni karakol yapmıyoruz, 9 karakolu kapattık” dedi. PKK ile varılan mutabakatın gereği olarak herhalde... Bu arada, fırsattan istifade, Taksim Gezi eylemleriyle Lice olayını karıştıranlar da var ama bu durum AKP’yi temize çıkarmaz...
