Ne Icardi'ymiş. Galatasaray'ın Beşiktaş'tan en büyük farkı bu. Sedat Kaya yazdı
Futbolun en basit gerçeğidir.
“İyi futbol, iyi futbolcularla oynanır.”
Ne kadar istekli olursanız olun, ne kadar kazanma arzusuyla oynarsanız oynayın, kaliteli futbolcunuz rakibinizden azsa işiniz zor.
Bu geceki derbi bunun en iyi örneğiydi.
Galatasaray da, Beşiktaş da ofansif yönü ağır basan oyuncularıyla çıkmıştı maça.
Kağıt üzerinde pozisyonu bol, kıran kırana bir maç olacağa benziyordu.
Ama sahada öyle olmadı.
Galatasaray'ın kadro kalitesi daha ilk dakikadan itibaren kendini gösterdi.
Beşiktaş gol umudunu sadece Aboubakar'a bağlarken, Galatasaray'da golü düşünün, topa sahip olan, işbitirici özelliğiyle tanınan fazlaydı.
Şu ofansif gücü bakar mısınız?
Zaha, Kerem, Tete. Önlerinde de İcardi.
Her an, her dakika golle buluşabilecek bir dörtlü.
Bunlara bir de kanatların ve geriden Torreira ile Kaan'ın katıldığını düşünebiliyor musunuz?
Bu kaliteli ayaklar, Beşiktaş sahasından çıkmaya çalışırken öyle pres yaptı ki, rakibini bunalttı ve sürekli hataya zorladı.
26. dakikada İcardi'nin attığı gol, işte bu pres sonucu bunalan Beşiktaş savunmasının inanılmaz hatasından kaynaklandı.
Yine kaleci Mert'in 29. dakikada ceza alanı dışında topa elle oynaması sonucu gördüğü kırmızı kart da bu ön alan baskısının sonucuydu.
O dakikaya kadar Galatasaray kalesinde tek pozisyon bulamayan Be1şiktaş, 10 kişi kaldıktan sonra tamamen oyundan düştü.
Siyah Beyazlılar her çıkışta top kaybedince, Galatasaray pozisyon üstüne pozisyon buldu.
Zaten savunması güçlü olan Sarı Kırmızılılar, hücumda öyle etkili oldular ki, ilk 45'te 8'i isabetli 14 şut attılar.
Bu bölümde Beşiktaş'ın rakip kaleye şutu sadece bir, gollük pozisyonu ise sıfırdı.
İlk yarı Galatasaray'ın tek gollü üstünlüğüyle sona erdiyse, bu Beşiktaş'ın şansıydı.
"Çıkmadık candan umut kesilmez" derler.
Beşiktaş da 10 kişi kalmasına rağmen maçtan umudunu kesmedi.
Özellikle orta sahaya bir kaliteli ayak gerekiyordu. Burak Yılmaz ikinci yarıya çıkarken o kaliteye forma verdi.
Fernandez'in yerine oyuna giren Chamberlain Kartal'ı resmen canlandırdı.
İlk yarıda hiç pozisyon bulamayan Beşiktaş, İngiliz futbolcunun orta sahayı toparlayıp, takımı hücuma kaldırmasıyla sık sık rakip kaleye indi.
Bu dakikalarda Galatasaray oldukça zorlandı.
Chamberlain iyi futbolunu 69'ncu dakikada bir de golle süsleyince skora eşitlik geldi.
Acaba skor gibi oyun da dengeleniyor mu derken' 82'de İcardi ile gelen penaltı golü Galatasaray'a derin bir nefes aldırdı.
Tek farklı bir galibiyet olsa da maç Galatasaray'ın hakkıydı.
Özellikle ilk yarıda kalitesiyle rakibini resmen ezdi.
Bu derbi galibiyetiyle Şampiyonlar Ligi'nde Bayern Münih maçı öncesi moral bulan Galatasaray, Süper Ligde de yoluna emin adımlarla gitmenin keyfini yaşadı.
Sarı Kırmızılılar için önemli bir artı da, İcardi'nin sadece golleriyle değil, yaptığı müthiş presleriydi.
Beşiktaş'ın tesellisi ise 10 kişi kalmasına rağmen ikinci yarıda ortaya koyduğu pozitif futbol oldu.