NATO’nun yeni Haçlı Seferi ve Ergenekon!
Artık, bazı gazete yazarları, Türkiye’nin Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinden vazgeçtiğini, Güneydoğu’da fiili bir Kürt bölgesi kurulduğunu, sürecin sonunu Ergenekon ve Kontra Ergenekon arasındaki mücadelenin tayin edeceğini yazıyor. Bu tespitler Ege Cansen’a ait.
Cansen, “İddiaya göre Ergenekon’un iki amacı olmuştur, birincisi seçilmiş hükûmeti darbe ile devirmek, ikincisi Güneydoğu’da Kürtlerin bağımsızlık mücadelesini hukuka aykırı yolla dahi olsa engellemek. Ancak olayların gelişmesinden ve açıklanan iddianamelerden anlıyoruz ki, bir de bu örgütü dağıtmak üzere çalışan ve adı henüz konmamış bir Kontra Ergenekon örgütü de var. Bu ikinci örgüt, birinci örgütün içine sızmış ve topladığı bilgilerle örgütü yargı önüne çıkarmayı başarmıştır. Bu ikinci örgüt, kuvvetle muhtemel Milli İstihbarat Teşkilatı içinde bir yapılanmadır” diyor.
***
Biz konuyu, “Ya operasyonları yapanlar Gladio’nun kendisi ise” bakışı ile ele almıştık. Son olarak, “Ergenekon sancısından Kürdistan çıktı” başlıklı yazımızda “Türkiye’nin Cumhurbaşkanı, sonradan inkâr etmiş olsa da Türkiye’nin Güneydoğu bölgesini, kendi topraklarına katmayı planlayan bir devletçiği ismen tanıdığını ilân ediyor. Cumhuriyeti korumakla görevli olanlar, milli olan her düşünceyi terör torbasına doldururken, başka görevliler de demokrasi maskesi altında, Türkiye’den toprak talebi olan Kürdistan’a ebelik yapıyor” tespitlerini yapmış idik.
***
2007 yılı başında ise MİT Müsteşarı Emre Taner, 80’inci kuruluş yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda, “Türkiye, kendisini olayların akışına bırakma ya da ’bekle-gör-tavır al’ taktiği ile sınırlama lüksüne sahip değildir. Yalnız savunma pozisyonunda olmak kabul edilemez” demişti.
Biz de, “ABD Türk kamuoyunu ikna etmek için bazı gazete genel yayın yönetmenleri ve köşe yazarlarına, bir Türk tarihçisini kullanarak Osmanlıcılık dersi verdirdi. AKP hükümeti, federasyonun yasal alt yapısını da bir-iki eksiğiyle tamamladı. Özal dönemindeki gibi bir Türk-Kürt federasyonu mu tasarlanıyor?” diye sormuştuk.
MİT Müsteşarı, “İçinde bulunduğumuz dönem, gelecekte birçok ulus devlet ve milletin hızlı bir şekilde tarih maratonunu kaybetmeye başladığı süreci anlatacaktır. Bu devletler günümüz teknolojik devriminin ve küresel ekonominin rekabetine dayanamayıp ulusal egemenliklerini de büyük ölçüde yitireceklerdir” ifadesini de kullanmıştı!
Aynı günlerde Yeni Aktüel dergisi adına Murat Yalnız, Emekli Orgeneral Çetin Doğan ile bir görüşme yapmıştı. Doğan, “Bağımsız devlete varmadığı sürece, Irak’ta Kürtler’in kazanımlarını kendimize sorun etmeyelim. Ederseniz, buradaki Kürtler’i de üzersiniz. Bizdeki Kürt varlığı, Irak’taki Kürtler’le dostluğumuzun teminatıdır. Kürdistan lafından ürkmek de yersiz. Coğrafi bir isimdir” demişti.
***
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise isim vermeden MİT müsteşarının “ulus devletlerin sonu geldi” açıklamasını eleştirmişti:
“Son zamanlarda yeni bir söylem geliştiriliyor; ’Artık globalleşme çağındayız, böyle bir ortamda artık milli, ulusal devlet dönemi geçmiştir, milli devletin modası geçmiştir’anlayışı, Türkiye’de bir süreden beri bilinçli, planlı olarak yaygınlaştırılmak isteniyor. Bu, Türkiye’yi de Ortadoğululaştırmak sürecinin bir parçasıdır. Türkiye, bu coğrafyada ancak bir milli devlet olarak ayakta durur.
Bütün milletimizi çok dikkatli olmaya çağırıyorum, sakın ha o söylemlerin tuzağına düşmeyin. ‘Ulus devletin modası geçti’ diye diye Türkiye’nin içinden bir ulus devlet çıkarmaya çalışanların tuzağına düşmeyelim.”
Fotoğraf budur!
NATO ise zaten Rasmussen adlı bir İslam düşmanını genel sekreter olarak dayatıyor! NATO, Bush’un bahsettiği yeni Haçlı Seferi’ni Türkiye’yi Ergenekon ile çözerek mi
tamamlayacak?