Nasıl yakalamıştık saçlarından baharı!
Ne güzel anlaşmıştık!..
Onlar silâhları bırakacaklardı, biz de akılları!..
Sonunda anlaşılacaktı; onlar silâhları gömmeyeceklerdi ama biz aklımızı toprağın az altına değil, magma tabakasına gömmüştük!..
"Göz görmez, akıl görür" der bir atasözümüz… Biz aklımızı gömdüğümüz için gözümüz olsa da görmeyecektik artık ne teröristi, ne silâhını, ne pis oyunlarını, ne sözde şehit mezarlıklarını, ne mahkemelerini, ne vergi dairelerini, ne yol kesmelerini…
İçtiğimiz 'baldıran zehri' başımızı öyle döndürmüştü ki, artık güzel şeyler olacaktı, dağa çıkışlar nitelikli hâl almıştı, cezaevleri yakında boşalacaktı, helâlleşilecekti, anaların ağlamayacağı süreci hayvanlar bile anlayacak, bazı insanlar anlayamayacaktı!..
Akıl baştan gidince, bu bir devrim sayılacaktı, akıl tutulması bitmiş olacaktı… Aksini düşünenler 'Sevr paranoyasına tutulmuş manyaklar' veya 'kandan beslenenler' sınıfına sokulacaktı…
***
Bunlardan binlerce var ama birini buraya basarak hatırlatalım da hafızalarımız tazelensin…
Bu fotoğraf nerede ne zaman çekilmiş olabilir? Meselâ arkada 'kecekelerin, pekekelerin, vaypicilerin' ve bilumum terörist birimin paçavralarının yer aldığı bu fotoğrafın çekildiği yer Irak'ın veya Suriye'nin kuzeyi olabilir mi? Ya da bu fotoğraf, vatanımızın işgale uğradığı devlet otoritesinin kalmadığı 20. Asrın başına ait olabilir mi?
Tabii ki hayır… Bu 'mütareke yılları'na değil 'barış yılları'na ait bir fotoğraf!.. Mayıs 2015, Silopi!..
Yani barışın dumanının tüttüğü, dağlara baharın geldiği zaman!.. Teröristler, son derece doğal kıyafetleriyle 7 Haziran seçimleri için şehir içinde propaganda yapıyorlar!.. Ama Allah var son derece centilmenler, çünkü toprağa gömmedikleri silahları yanlarına da almamışlar, gerek görmemişler, 'demokratik hakları'nı kullanıyorlar!..
***
İnsan beynini zorlayan bir durum var… Hayal sınırlarınızı zorlayıp, sıra dışı bir film senaryosu yazmak için Türkiye'de son 10 yılda yaşananları kaleme alıyorsunuz… Zannediyorum, senaryoyu götürdüğünüz yapımcı sizi tekme tokat döver "Bu kadar da abartı olur mu, sen bizimle kafa mı yapıyorsun?" diye diye…
Daha dün başka 'sanatçılar'la gözyaşları eşliğinde düet yapıyorduk… Şimdi darbukacı, dümbelekçi, zurnacı, klarnetçi toplayıp teröristle mücadele eden askerlere moral pompalıyoruz!.. Kobani için yanmış yüreğiyle mesajlar veren türkücü şimdi 'Afrin bize hoş değil, Münbiç'i dolaş da gel' mesajlarıyla yüreğimize su serpiyor!..
Asker eşlerine takvimlere soyunmayı teklif eden Bank Asya hortumcusu, askerlerle poz verirken, bayrağı, şehadeti, devleti tartışmaya açan, sosyal medyada PKK'nın renklerine bürünmeyi marifet sayan 'peli-kancık' şimdi vatanseverlik pozunda!..
İşin tuhaf tarafı, bunların hiç birisi hayal ürünü değil ama yapımcı bu senaryoyu görünce, o senaristi dövmeyip de ne yapsın Allah aşkına!..
***
Oysa baştan ne güzel anlaşmıştık!..
Onlar silahları bırakacaklardı, biz de akılları!.. Biz sözümüzü tutmuştuk, onlar tutmadı!..