MOSSAD'ın örümcek ağına düşen böcekler!
2000 yılı Eylül ayında Ankara’ya hiç bilgi vermeden “Dünya Birleşik Belediyeler Federasyonu” tarafından Diyarbakır’da “Türkiye’nin Güneydoğu Şehirleri ile Avrupa Şehirleri Arasında Merkezi Olmayan İlişki” konulu bir toplantı düzenlendi.
Biz o günlerde bu toplantıyı hatırlatarak gidişatın tehlikeli olduğunu, milliyetçi düşünce sahiplerinin medyadan dışlanması suretiyle milli reflekslerin zayıflatıldığını, Türkiye’nin temel değerlerini tartışanlara yol açıldığını belirtmiş ve “Medya ordularının bugün en az silahlı ordular kadar önemli olduğunu hâlâ kavrayamayanlara yazıklar olsun” diye uyarıda bulunmuştuk.
* * *
Yıllar geçtikçe, PKK’nın siyasi partisinden seçilen belediye başkanları, Dışişleri Bakanlığı’nı devreden çıkararak doğrudan dış ilişkilerde bulunmaya, özerk devletler gibi hareket etmeye başladı.
2006 yılı Temmuz ayında globalleşme ile lokalleşmeyi birleştiren glokalleşme diye bir kavram üretildiğini duyduk!
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in ev sahipliğinde, asıl adı David Kamhi olan MOSSAD’ın eski ikinci başkanı ve bugün Kuzey Irak’taki Barzani devletinin kurucusu sayılabilecek David Kimche’nin yönettiği “The Glocal Forum” tarafından düzenlenen 5. Glokalizasyon Konferansı Ankara’da yapıldı.
Toplantıda Washington D.C. Belediye Başkanı Anthony Williams, “Yerel yönetimler olarak bir ağ oluşturmalı ve iyi bir işbirliği yapmalıyız!” dedi.
Yerel yönetimlerin bağlı bulundukları merkezi otorite dışında, dış merkezlerden para alması gerektiği savunuluyordu!
* * *
Derken bahsedilen örümcek ağının gençlik programları ve KOSGEB vasıtasıyla, bütün Anadolu’nun kılcal damarlarına yayılmaya başladığını da öğrendik.
KOSGEB’in “Glokalizasyon (globalleşme+yerelleşme)” başlıklı raporunda, “Glokalizasyon politikası, şehirden-şehire yaklaşımı öngörür, KOBİ’ler ilk etapta dış kaynaklar arayacaktır. Küresel ortamda yerel, ulusal ve küresel hükümetin tüm katmanlarıyla açık bir diyalog ve koordinasyon ortamının geliştirilmesi gereklidir” deniliyordu. KOSGEB’in raporunda belediyelerden “yerel hükümet” , küresel güçlerden “küresel hükümet” diye bahsedilmesi üzerinde bizim dışımızda kimse durmadı. Toplantıya katılarak destek veren Tayyip Erdoğan da sanki Türkiye’de yerel hükümetler varmış gibi iki de bir “merkezi hükümet” diyordu. (Uyarımızdan sonra bu kavramı bir daha kullanmadı.) Bir devlet kurumu olan KOSGEB’in raporunda “Glokalleşme stratejisi, uluslararasındaki güç dengesine bağlı bir çerçeveden, uluslararası sistemde bir değişiklik öngörmektedir. Şehirden şehire ilişkiler Sivil Toplum Kuruluşları, akademik kuruluşlar ve sosyal sorumluluk üstlenmiş diğer yerel kuruluşlar da glokalizasyonda anahtar rol oynamaktadır” gibi süslü laflarla alenen üniter ve ulus devlet yapısının nasıl ve hangi örgüt yapısı ile parçalanacağı anlatılıyordu.
* * *
Ondan sonra Türkiye’yi kim yönetecekti?
Devşirilmiş belediye başkanları, gençlik örgütleri, sivil toplum kuruluşları üzerinden İsrail istihbaratı MOSSAD yönetecekti elbette! Acı olan, 2010 yılında bile, küçük yemlerle örümcek ağına düşürülen böcekler gibi görülen, dininden de milliyetinden de habersiz milyonlarca insan, Türkiye’yi böyle bir akıbete sürüklediğinin farkında bile değildir!
Türk Milleti, yeni yılda bu örümcek ağını parçalamak için, birbirini uyarmalı, uyandırmalıdır. Aksi halde kendisi paramparça edilecektir.