Geçenlerde bir haber okumuştum. Bulgar Mehmet olarak bilinen eski futbolcu, altyapı hocası Mehmet Hacıoğlu diyordu ki;
- İşin başında işi bilmeyenler olduğu sürece bu hatalar yapılmaya devam edilecek. Yanlış adamlarla doğru işler üretilemez.
- TFF bu kafalarla rezerv lig projesinde olduğu gibi akademi projesi de hüsran yaşayacaktır.
- Bölgelerle, milli takımların ayrılması tam anlamıyla faciadır. Bunu Oğuz Çetin yaptı. Genç milli takımların, A Milli Takım’dan koparılması faciadır. Oğuz Çetin ve Hamit Altıntop ile ülke futbolu felakete gidiyor.
- TFF’DE işi alımlarda liyakatsizlik var. Federasyonun üzerinde siyasetin etkisi yok diyemeyiz. Spor medyası bankamatik çalışanlarının bu federasyonda nasıl işe başladıklarını, kimler tarafından işe alındıklarını araştırmalıdır.
- Göreve gelecek isimler ahbap çavuş ilişkilerine ve arkadaşlık ilişkilerine göre belirleniyorlar. Şu an bile göreve getirilmesi gündemde olan isimlere bakın bir tanesinin bile altyapı ile ilgili deneyimi olmuş mu?
- Hamit Altıntop ve Oğuz Çetin bizler görevdeyken eğitim programı adı altında antrenör seçimi yaptılar. Şimdi o isimleri göreve getiriyorlar. Bu yapılan mobbingin tillahıdır.
Bekledim bir cevap gelecek diye TFF kanadından.
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi bir şeyler söyler herhalde dedim. Söylemedi.
Hamit Altıntop belki yine elini masaya vura vura inkar eder dedim, etmedi.
Stefan Kuntz konuşur sandım, konuşmadı.
Sonuçta dünden sonucu dünden belli olan bugüne geldik.
Aslında Hırvatistan''a neden yenildiğimiz, bu kafayla da asla yenemeyeceğimiz ortaydı zaten.
Hırvatistan Teknik Direktörü Dalic dedi ki maçtan önceki basın toplantısında;
"Bursa 3 milyonluk bir şehir, biz ülke olarak 3,5 milyonuz. Biz Dünya Kupası''nda 3''üncü olduk. Nasıl olduğumuzu siz kendinize sorun."
İşte biz bunu kendimize sormadığımız için gidiyoruz böyle.
Ne Mehmet Hacıoğlu gibi hocaların sözleri umrumuzda, ne de Dalic''in.
Bindik bir alamate gidiyoruz kıyamete!
Tek tek geleyim şimdi.
Kim kurtaracak Türk futbolunu? Kim kuracak Milli Takım''ı?
Mehmet Büyükekşi mi?
Güldürmeyin beni! Adam her şey güllük gülistanlıkmış gibi gezip duruyor. Süper Lig''de kıyamet kopuyor, umurunda değil. O başka alemlerde, Zihni Sinir proceleri (!) peşinde. Futbolla ilgilisi sadece kısa bir süre bir kulüpte yöneticilik yapmak olmuş. TFF Başkanlığı''na son gelecek isimlerden biri ama orada işte. Daha önceki yazımda belirtmiştim. En büyük başarısı (!) kendi adamlarını ballı maaşlarla TFF''de işe yerleştirmek olmuş. Bir de Turist Ömer gibi tur atıp duruyor işte. Hiç bir şey olmaz yani.
Hamit Altıntop mu?
Hala utanmadan sabır diyor. Neymiş efendim Türk halkı sabırsızmış! Kaç senedir o koltukta oturuyor, hala sabırdan bahsediyor. En küçük bir katkısı bile olmadı Türk futboluna. Ama milli takımlar sorumlusu adam. En büyük olayı sağa sola posta koymak! Bir maç sonrası "Neden yenilip duruyoruz" diye sorulunca çileden çıkan, elini masaya vura vura meydan okuyan, TFF''de Kulüpler Birliği toplantısında kulüp başkanına gider yapan bu kişi nedense zamkla yapışmış koltuğa. Başarısız ola ola aynı yerde duran adam bizden başka bir ülkede var mı acaba?
Stefan Kuntz mu?
Güldürmeyin beni. Adamın Türk Milli Takımı''nı çalıştırmak ek işi! Asıl iyi Alman ligi maçlarında yorumculuk yapmak. Şimdi ilk milli maç Haziran ayında ya. Onu ancak Alman televizyonlarında görürsünüz; Bundesliga''da yorum yaparken. Maça doğru çıkar ortaya. İspanya''ya, İtalya''ya gidip o ülkelerdeki milli oyuncularla fotoğraf çektirip, görüntü verir, sonra da bir iki gazeteye veya ajansa demeç. Sonra yine yenilince de "Ben ne yapayım, Türkiye''de futbol akademisi eksik" diye bir şeyler geveleyip yatar kulağının üstüne.
Bu çapsız adamlarla bir şey olmaz.
Ama sanki görünmez bir güç bize ceza veriyor. Bizi bu adamlara mahkum ediyor.
Bu adamlar kaç zamandır görevde. Milli Takım''ın hala bir sistemi yok. Milli Takım''ın hala bir düzeni yok. Milli Takım''ın hala bilinen bir kadrosu yok. Yok yok yok!
Böyle giderse de olmayacak zaten.
Yazıklar olsun bizi bunlara, bu düzene mahkum edenlere.
Kimse için "Kovmak" kelimesini kullanmam ama. Bunlar için kullanıyorum.
Haydi artık, kalk ayağa Türkiye.
