Alpay Özalan gerçeğini açıkladı. Marmaris'te gazeteciden ne istemişti Feyyaz Uçar'a ne yapmıştı
Alpay Özalan'ı tanırım. Ya da tanırdım diyeyim.
Christop Daum, 2000-2001 sezonun devre arasında Beşiktaş'a gelmiş, takımı Marmaris'e kampa götürmüştü.
Ben de bir muhabir olarak oradaydım. Kanal 6'daydım o zaman. Televizyonda çalışan bir muhabirdim yani.
Alpay bir sabah yanıma geldi.
"Abi beni çeksene" dedi. "Neden" dedim. "Ben şu iskelede yürüyeyim dalgın dalgın. Sen de mikrofonu uzat, hayrola ne oldu de. Ben de Aşığım abi aşığım diyeyim" dedi.
Şaşırmıştım. İlk defa bir futbolcudan gazeteci ve televizyoncu olarak böyle bir teklif alıyordum.
"Yok" dedim, "Yapamam. Ben öyle bir gazeteci değilim."
O yıllarda bütün Beşiktaş maçlarını ve antrenmanlarını izlediğim için biliyorum. Alpay, bütün her şeyi gündem olmak için yapıyordu; gördüm bunu.
Durup dururken herhangi bir maçta kırmızı kart görmesi mesela...
Konuşmaları...
Yerli yersiz çıkışları...
Kavgaları...
Özel hayatı...
Hemen hemen her şeyi...
Ben tanıyorum da onu asıl Feyyaz Uçar tanıyor.
Aynı takımda oynamışlardı. Demişti ki dürüstlük abidesi, adam gibi adam Feyyaz Uçar;
"Evimi istedi Alpay. Kiraladım kira ödemedi.
Elektriği ödemek için benden para alıyordu, akşam eve geliyordum elektrikler kesilmiş.
Her gün kapıya biri geliyordu ‘Alpay bizden şunu aldı, parasını ödemedi.’ diye."
Daha neler neler.
Dileyen googleda arasın dinlesin röportajın devamını.
Yani diyeceğim o ki;
Alpay ne yaparsa o an için yapmaz. Gündeme gelmek için yapar. Konuşulmak için yapar. Her şeyi yapar.
Şimdi de öyle yapıyor.
Kürsüde konuşan bir adamın (Ahmet Şık) arkasından sinsice gelip vurmasıyla emeline ulaştı.
Bakın bütün Türkiye onu konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da gözüne girdiğini sanıyor şimdi.
Ahh ahh! Böyle bir milletvekili var mecliste ne yazık ki!