Milli Eğitim'de kripto Ermeni!

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan ve şu anda okutulan 11. sınıf Coğrafya dersi kitabındaki Türkiye’nin fiziki haritasında Ağrı Dağı’nın adının “Ararat” olarak geçtiğini açıkladı ve “bu yanlışlığın düzeltilmesini” istedi.
Düzeltme bir tarafa; Türk çocukları için hazırlanan bir ders kitabına Türklerin Ağrı dediği dağın adını Ermenice olarak kim yazar?
Damarlarında Ermeni kanı dolaşan biri olsa gerek!
Bir Coğrafya kitabını hazırlayan kişiler “Ararat” ın “Ermeni soykırımı iddiasının sembolü” anlamına geldiğini de bilir herhalde değil mi?

***

Bu olay ister istemez, “kripto Ermeniler” konusunu hatırlatmamıza sebep oluyor.
Almanya’da Türklerin düzenlediği bir toplantıda Prof. Dr. Hasan Köni, “Ermeni meselesi” başlıklı bir konuşma yapmış ve şöyle demişti:
“Tehcir sırasında, yerinden olmamak için ’convert’olan yani Müslümanlığa dönen Ermeniler de var. Bunların kim olduğunu bilemiyoruz. Sayıları 300-400 bin kişi. Ayrıca dönmüş Museviler ve dönmüş Rumlar da var. Bunları maalesef Türkiye Cumhuriyeti kendi vatandaşlarını rahatsız etmemek için açıklamıyor. Belki de devletin içinde de yüksek rütbeye gelmiş Ermeni kökenli dönmüş insanlarımız var.”

***

Hrant Dink, bir Ermenistan gezisinde oradaki muhataplarına “Siz 1.5 milyon kişiden bahsediyorsunuz. Oysa ayni dönemde yaklaşık 500 bin Ermeni, din değiştirip Türk olmuştu. Bunları neden dikkate almıyorsunuz?” diye sormuştu. Muhatabı da “Bu konunun gündeme gelmesi, davamıza zarar verir” cevabını vermişti.
Dink, bir yazısında Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in yetim Ermenilerden olduğunu ve bu konuda elinde belgeler bulunduğunu yazmış ve kıyamet kopmuştu. Peki bu bilgiye ulaşan Dink, başka hangi bilgi ve belgelere ulaşmıştı. Acaba, Türkiye’de etkin noktalarda bulunan kaç kripto Ermeni vardı? Ve Hırant Dink’in öldürülmesinde, bu açıklamaların rolü var mıdır? Ayrıca, Hırant Dink’in bilgisayarının hard diski şu anda kimin elindedir?

***

Aksiyon dergisinde bir süre önce “Anneannem bir Ermeni’ymiş!” başlığı altında bir inceleme yazısı yayınlandı.
Yazıda Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, yakınlarını veya asıllarını arayan insanların kendilerine de çok sık başvurduklarını anlatıyordu. Dink, “Günde, beş-altı e.posta aldığım oluyor. Geçmişlerini arıyor insanlar. İlân verenler de oluyor. Çoğunlukla yeni kuşaktan gençler, bunlar. 300 bin rakamının abartılı olduğunu düşünmüyorum. Bence daha da fazladır. Diasporaya bunu sıkça söylüyorum. Türkiye’de tek kişinin varlığını bilmek, ruh hâline yardım etmek, yurtdışında alınmış yüzlerce parlamento kararından ehemmiyetlidir” diyordu.

***

Coğrafya kitabında Ağrı dağının adını Ermenice yazan kişinin kripto Ermeni olup olmadığını araştırmak benim işim değil. Zaten kimin ne olduğunu devlet biliyor.
Fakat, kripto Ermeniler, yani Ermeni olduğu halde bunu gizleyen insanlar, psikolojik bir rahatsızlık içinde oldukları için Türkiye’den intikam almaya çalışıyor. Öyle anlaşılıyor. Düşünün ki adam aslında Hıristiyan ama Müslümanlara önderlik yapıyor! Müslümanlar, bundan habersiz!
Bu duruma artık bir son vermek gerekmiyor mu?
Herkes kendi soyunu sopunu biliyor zaten!
Kimden neyi saklıyorsunuz?

Yazarın Diğer Yazıları