Millet İttifakı'nda da fay hattı kırıldı...
Rus Milletvekili Aleksey Juravlyov, 2020 yılı başında, ülkesinde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi üzerine iklim silahları ile ilgili bir açıklama yaptı.
Sözcü gazetesinde 12 Ocak 2020 günü yayınlanan habere göre Juravlyov, "Karşımızda ileri teknolojiler kullanan bir ABD var. ABD''nin iklim silahları tüm dünyada kullanılabilir. Umarım bunlar tesadüfi iklim değişikliği değildir. Vietnam''da iklim silahlarının kullanıldığından eminiz. Yasaklanmış olmasına rağmen bu silahların kullanıldığını biliyoruz. Bu büyük bir problem ve felakete neden olabilir." dedi.
***
Bu haberden iki yıl önce Anadolu Ajansı, 12 Şubat 2018 bülteninde, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı''nın, Samsun''da yapılan AFAD seminerindeki konuşmasını yayınladı.
Hancı, "Şimdi havanın bizatihi kendisi bir savaş aracıdır. Bulutları bir araya getirebiliyorsunuz hava modifikasyonu ile fırtına, yağmur ve şimşek yapabiliyorsunuz. Ya da uçaklarınız uçarken kötü havayı düzgün hale getirebiliyorsunuz. Havadan kimyasal ve biyolojik silahlar serpebiliyorsunuz. Hava modülasyonu ve havanın bir silah olarak kullanılmasına karşı Türkiye kendi güvenliğini sağlamalıdır. İklim modifikasyonu 1940''lı yıllarda Amerika''da vardı ve filmleri yapılıyordu." diyordu.
***
Peki ABD, Vietnam savaşında nasıl bir iklim silahı kullanmıştı?
Takipçilerimizden Nusret Kebapçı, globalresearch sitesinde yayınlanan son Türkiye depremleri ile ilgili bir makaleyi gönderdi. Makalede ağırlıklı olarak ABD''nin HAARP teknolojisi ile ilgili bilgiler hatırlatılıyor ve ABD ve Sovyetler Birliği''nin 1980''lerin başında ani iklim sağlamak için gereken bilgi birikiminde ustalaştığı, Amerikalı matematikçi John von Neumann''ın, 1940''ların sonunda iklim savaşı biçimlerini öngördüğü belirtiliyor.
Makalede Vietnam savaşı sırasında, amacı muson mevsimini uzatmak ve Ho Chi Minh Patikası boyunca düşman ikmal yollarını geçilmez kılmak olan Temel Reis Projesi kapsamında 1967''den itibaren bulut tohumlama teknikleri kullanıldığı hatırlatılıyor.
Vietnamlılar, orman içinde örtü ve gizleme yapılmış yer altı mağaraları ve tüneller de açmıştı. Aşırı yağmurlar ve sellerle mağara ve tünellerin kullanılamaz hale gelmesi de hedeflenmişti.
***
Yazıda HAARP''ın asıl amacının "hava durumunu değiştirmek ve iletişim ve radarı bozmak amacıyla iyonosferik değişiklikler yapmak" olduğuna dair bilim adamı görüşlerine ve depremle ilgili komplo teorilerine de yer veriliyor.
Makalenin sonunda 1977''de imzalanan Çevresel Modifikasyon Tekniklerinin Kullanımı Üzerine BM Sözleşmesi''nin önemli maddelerine vurgu yapılıyor.
Sözleşme, "yaygın, uzun süreli veya ciddi etkileri olan çevresel modifikasyon tekniklerinin askerî veya diğer düşmanca kullanımını" yasaklıyor.
Makale, "Türkiye-Suriye depreminin ciddiyeti, can kaybı, yıkıcı sosyal ve ekonomik etkileri göz önüne alınarak ''çevre değiştirme tekniklerinin askerî veya diğer düşmanca kullanımını'' yasaklayan 1977 Uluslararası Sözleşmesine dayalı olarak bir uzman soruşturması yürütülmelidir." diye bitiriliyor.
Sözleşmenin birinci maddesinde "Bu sözleşmeye taraf olan her Devlet, herhangi bir diğer taraf devleti yok etme, hasar verme veya yaralama aracı olarak yaygın, uzun süreli veya şiddetli etkilere sahip askerî veya diğer düşmanca çevresel değişiklik tekniklerini kullanmamayı taahhüt eder." deniliyor.
HAARP''ın teknolojik kapasitesi hakkında kimse yeteri kadar bilgiye sahip değil. Yalnız petrol aramasında kullanılan hidrolik çatlatma sisteminin, fay hatlarını tetikleyebileceğini bütün dünya biliyor. Bu sebeple depremle ilgili HAARP iddialarının, hidrolik çatlatmayı gündemden düşürmek için ortaya atıldığını düşünüyorum.
***
Bu arada, Millet İttifakı''nda "tek aday dayatması" da hidrolik çatlatmaya sebep oldu. Fay hattı kırıldı. Hayırlısı olsun!