Binlerce yıllık "Türk Ordusunun Komuta Kademesi" sanıldığı gibi siyasi iktidarların tercihleri, bireysel tercihler ile yapılmazdı!.. Geçmiş zaman eki kullanıyorum. Zira gelenek, teammül, TMK (Teşkilat-Malzeme-Kadro) gibi vazgeçilmezler askıya alındı. "Dünya barışının teminatı olan TSK"nın bu günkü hali tartışıldığı kadar vehametini bir yazıya bırakalım ve Kuleli'ye dönelim.
Tarihi binasından Genelkurmay Başkanları, Kuvvet Komutanları, binlerce şehit, bilim insanları çıkaran Kuleli'deki sürede 14-15 yaşında ortaokuldan gelen gençlerin istikbali mezun olmadan aşağı-yukarı bellidir. Sınıf subayları, amirleri, komutanları hangi öğrencinin "kurmay" olacağını, generalliğe yükseleceğini tahmin eder, biz öğrencilerde bu tesbitleri, öngörülerimiz genişletirdik. Dün bu sütunlardan "Kuleli Buluşması" başlıklı duygularını dile getiren Haluk Ertuğrul'da bu günlerin generali, Kolordu Komutanı ve geleceğin Kuvvet Komutanı olarak gördüğümüz çok değerli kardeşimiz, arkadaşımızdı. Ancak kumpas davaları başlayınca dilekçe verip emekliliği tercih etti dahası akademiye bile başvurmamıştı. Ve elbette Genelkurmay Başkanı adaylarımız da vardı. Bu konuya girmek sakıncalı... Ki bu sakıncayı önümüzdeki günlerde bu sütunlardan yazacağım.
Hep diyorum, yazıyorum. Kuleli'li olmak ayrıcalıktır. "İmamların Öcü, Fetullaha Selam Kumpasa Devam ve Dijital Terör" gibi kitaplarımda Kuleli'de yaşadıklarımızın kısa notlarını yazdım. En büyük idealim Kuleli romanı yazıp, senaryo haline getirip sinema filmi yapmak. Bunun için bir grup arkadaşımızla çalışma başlattığımızın müjdesini de vereyim. Kuleli'yi kapatma gerekçesi "FETÖ" imiş. Madem öyle FETÖ'nün kılcal damarlarına girdiği İmam Hatipler, hukuk, siyasal gibi okulları da kapatsalardı. Kaldı ki; Kuleli, kendi içinde "FETÖ Temizliği" yapan okuldur. 1980-81-82-83-84-85 mezunları arasındakileri mezun etmeden temizlemeye çalıştı. 1986 dan itibaren soruların çalınması ile başlayan süreç sonunda 15 Temmuz belasını başımıza musallat etti... Değişen bir şey yok!.. Dün FETÖ soruları çalıp, stratejik noktaları tutmuştu. Bugün farklı cemaatler fink atıyor. Harp Okulları ve askeri okullara alımlardaki siyasi baskı bir başka yazı konusu. Gelelim bizim, 250 den fazla mezunun bir araya gelişi ile okula katılışın 40'ncı yılında okulumuza alınmayışımıza... FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi bahane! Askeri Liseleri kapatma kararı hükümetin çok önce aldığı karardı bahane saydılar, kapattılar. Tarihi binayı "müze" olması için Turizm Bakanlığı'na tahsis etmişler. Yukarı okul diye tabir ettiğimiz diğer binaları ise MSB Üniversitesi'nin "Kuleli Yerleşkesi" adıyla Kara Harb Okulu Hazırlık Sınıfı kullanımı için tahsis edilmiş. Biz mezunların ziyaret talebini, tertip komitesi dilekçe ile MSB Rektörlüğü'ne başvurdu. Gelen cevap ilginç: "Turizm Bakanlığı bünyesindedir. Yeniden alabilmek için yazışma ve taleplerimiz devam ediyor. Dolayısı ile izin verme mercii biz değiliz" dediler. Arkadaşlarımız diğer makamlara başvurdu. "Tarihi binada tadilat var. Ziyaret mümkün değil" dendi. Oysa 10 yıl önce gitmiştik. 3 yıl önce farklı mezunlar ziyaret edebilmişti. Fakat "askeri yetkililerin insiyatifi yoktu!" Israr etmek onların haksız yere ithamına yol açabilecekti. Muhatabımız nöbetçi amiriydi. Ve mevcut görevlilerin iyi niyetli görüşmeleri sonunda ana bina, bir nolu nizamiyeden giriş yapmamak kaydı ile eski spor salonu yanındaki, çay bahçesi dışına çıkmamak kaydı ile biz mezunları kabul ederek bir nevi "kıyak" bile çektiler. Sıkı durun 250'den fazla mezunun arasında Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı yapmış emekli general de vardı. 30 Ağustos'ta üniformasını çıkaracak olan bir kaç general daha okuluna alınmadı. Kuleli'den her zaman subay çıkmaz. 7 Eylül buluşmasında yanılmıyorsam 30'a yakın akademisyen ki bunların 15'i GATA mezunu tıp profosörü, benim gibi bi kaç gazeteci, seçkin turizm firmalarının sahipleri, iş dünyasının güzide bir kaç ismi, ünlü avukatlar, siyasete atılmış isimler, emekli ve görevde olanlarda sokulmadı okullarına!..
Bununla bitmiyor! Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hasta halinde iken Kuleli öğrencilerinin Dolmabahçe Sarayı önündeki selamlama töreni de yasaklanmış. Detaylarını, 40 yıllık sır ile yarına bırakıyorum...
