Sivas’ın Şarkışla ilçesinde Şehit Tuncer Çeliker Yatılı Bölge İlköğretim Okulu öğrencilerince keneyle mücadele için yetiştirilen 10 bıldırcın, düzenlenen doğa yürüyüşü kapsamında Samankaya köyü yakınlarında doğaya salındı. Anadolu Ajansı’nın haberine göre yürüyüşe katılan Şarkışla Belediye Başkanı Kasım Gültekin, bıldırcınların doğanın korunması için yetiştirildiğini belirterek, ilköğretim çağındaki öğrencilerin örnek bir çalışma yaptığını söyledi. Okul Müdürü Adem Duran, bu çalışmanın amacının keneyle mücadeleyi sağlamak ve öğrencilere takım çalışmasını öğretmek olduğunu belirtti. Duran, önümüzdeki yıllarda öğrencilerin sülün ve keklik de yetiştireceklerini ifade etti. Okulun öğretmenlerinden Elif Mert ,bıldırcın ve sülünün keneyle mücadelede ne kadar önemli olduğunu bildikleri için bu çalışmayı yaptıklarını aktardı. Öğrencilerden Mahsuni Kılıç da “Yavruları büyütme kafeslerine koyarak sürekli bakımını yaptık ve şimdi de doğaya bırakıyoruz” dedi.
* * *
Demek ki neymiş? Doğada bir denge varmış. Bıldırcın, sülün ve keklik devamlı avlanarak yenilecek kuşlar değilmiş. Gerçi öldürücü kenelerin biyolojik silah olarak Türkiye’ye serpilip serpilmediği yani doğal dengenin Türklere yönelik bir saldırı olarak bozulup bozulmadığı da tartışmalı ama doğada ortaya çıkan her zararlıya karşı mücadele eden başka bir varlık var.
Denilebilir ki “10 tane bıldırcın yetiştirmekle, kaç tane kene temizlenir?”
Halbuki, Şarkışlalı çocukların yaptığı iş semboliktir. Türkiye’de bıldırcın ve keklik avı meşhurdur. Birkaç sene bıldırcın ve keklik avlanmazsa, keneler kendiliğinden ortadan kalkar!
* * *
Bilindiği gibi Türkiye’deki terör keneleri, önce Filistin Kurtuluş Örgütü kamplarında özel olarak eğitildi. Sonra, buradan ayrılan gruplardan PKK, Suriye’deki istihbarat kamplarında zehirini kuvvetlendirdi; Türkiye’deki irili ufaklı bütün kene gruplarını ortadan kaldırdı ve onların yerini aldı.
Sonra Kuzey Irak ve İran’daki kamplarda çeşitli ülkelerin eğitim ve silah yardımları ile büyüdü. Son zamanlarda güvenlik kuvvetleri ile doğrudan temasa girmekten de mümkün olduğunca kaçınarak uzaktan kumandalı mayın patlatma yöntemi ile etkili eylemler yapmaya başladılar.
Peki Türkiye’nin, terör kenelerini etkisiz hale getirecek insanı yok muydu? Vardı ama, başından beri ısrarla, gerilla savaşına karşı düzenli ordu kullanıldı. Artık hemen herkes, savaşın yönteminin değişmesi gerektiğini kabul etti hatta bunun için komandoluk bile profesyonelleştirildi ama bölgede düzenli ordu ile mücadele yöntemi muhafaza edildi. Bu sebeple, karakollar, askeri birlikler açık hedef oluyor ve her gün şehit veriliyor.
* * *
Bir de keneler ile geçmişte düzenli ordu şartları içinde, gerilla savaşı yapmış kahramanlara da kene muamelesi yapılmaya başlandı. Türkiye’nin değişen siyasi sistemi, kene ile mücadele edenleri kitleler halinde kafese tıkmaya başladı. Sadece kene ile mücadele edenleri değil, düzenli ordunun kritik noktalarında bulunanlar da bir proje gereği olarak etkisiz hale getirildi. Meydan kenelere bırakıldı. Hatta cezaevleri, kene büyütme kafesleri olarak kullanıldı!
Irak’ın PKK’sı olan Barzani harekatı da bu şekilde büyütülmüştü. Amerikan müdahalesi sonrasında, Irak ordusu bitirilince, Barzani devleti kuruldu. Şimdi Türkiye, İsrail krizi ile birlikte Orta Doğu batağına çekilerek müdahale edilmeye müsait bir ülke haline getirilmeye çalışılıyor!
