Mevduat tuzağı
Türkiye İstatistik Enstitüsü her ay, Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranlarını hesaplıyor ve açıklıyor. TÜİK’in açıklamasına göre, Temmuzdan - Temmuza son bir yılda Banka Mevduatı’nın TÜFE’ye göre hesaplanan ve fakat vergi stopajı düşülmeden hesaplanan yani brüt reel faiz getiri oranı eksi yüzde 3.99 oldu.
Faizde reel getiri enflasyonun etkisi giderildikten sonra hesaplanan getiridir. Net getiri ise, brüt faiz getirisi üstünden vergi stopajı düşüldükten sonra ele geçen getiridir.
2014 yılında mevduatın yüzde 3.99 olan brüt reel getiri oranı, ele geçen net getiri oranı olarak yüzde 4.39 oluyor. Bu demektir ki, bankada mevduat hesabı olanların parası bir yılda yüzde 4.39 oranında eridi.
Mevduat faizinin nominal getirisi ile reel getirisi arasında son üç yıl itibariyle 30 puan fark var.
Son üç yılda mevduatta olan 100 lira, nominal ve brüt olarak 19.9 lira faiz geliri sağladı. Yani üç yıl önce bankaya 100 lira yatıranın üç yıl sonra birikmiş mevduatı 119.9 lira oldu.
Buna karşılık aynı son üç yıldır reel faizler eksi gidiyor. (Aşağıdaki tablo)
Ayrıca TÜİK, brüt mevduat faizi hesaplıyor. Eğer yukarıda da ifade ettiğim gibi, TÜFE olarak enflasyonun etkisini ve ayrıca faiz üstünden alınan gelir vergisi stopajını dikkate alarak “mevduatın reel net getirisini” hesaplarsak, bu son üç yılda mevduatın toplam net reel faiz getirisinin eksi yüzde 9.1 olduğunu göreceğiz. Yani üç yıl önceki 100 liranın bugünkü satın alma gücü 90.9 liraya gerilemiştir. Mevduat sahibinin parası reel olarak erimiştir. Mevduat sahibi bankaya enflasyon sayesinde adeta gizli bir vergi ödemiştir.
Hükümetin faizleri düşürme baskısı, acaba yanlış hesaptan mı, yoksa bir projenin bir parçası mıdır? Bu yola hükümetler zaman zaman başvurarak, kalkınmanın finansmanını topluma yaymışlardır. 1980 öncesi eksi faizle imalat sanayiinde önemli yatırımlar yapılmıştır. Ancak mevduatı olanların ve cebinde para taşıyanların da cebi yanmıştır.
Mevduat reel faizinin her yıl eksi olmasına karşılık, diğer finansal yatırım araçlarının, üç yıl içinde reel getiri oranları farklı olmuştur. Reel faizler eksi olunca, borsanın reel getirisinin de sürekli artmış olması gerekir. Ancak, borsa faiz dışında ekonomide kırılganlık, siyasi sorunlar ve maniplasyon etkisi altındadır.
Doların reel getiri oranı fazla değişmemiştir. Yani dolar artışı TÜFE artışını daha yakın takip etmiştir. Buna karşılık Euro’nun 2012 Euro kriz yılında yüzde 13.63 oranında eksi reel getirisi olmuş, sonraki yıllar artıya dönmüştür. Yani Euro kuru 2013 ve 2014 yıllarında enflasyonun üstünde artmıştır.
Külçe altın reel getirisi dünya altın fiyat konjonktürüne uygun olarak 2013 yılında eksi yüzde 20.86 oldu. 2014 yılında ise yüzde 2.21 oranında reel getiri sağladı.