Meral Akşener niye öyle dedi?

Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki dedi ki yaptığı açıklamada;

- Bu operasyon kabul edilemez..

Müslüman ülkelerden oluşuyor bu birlik..

Ortada Müslüman bir ülke için tehdit var..

Onlar ABD ile Avrupa Birliği ile ağız birliğinde..

**

Harekat başlamadan önce, sosyal medyadaki bir paylaşım dikkatimi çekti..

İYİ Parti GİK üyesi Şükrü Kuleyin diyordu ki;

"Arap Birliği ile Avrupa Birliği'nin farkı ne? Ne diyordu Falih Rıfkı, "Floransa ne kadar bizden değilse, Kudüs de o kadar bizden değildi.. Türk'ü hiç sevmediler. Bugün Avrupa Birliği ile, Müslüman(!) Arap Birliği, göreceksiniz, yine ağız birliği edecekler.."

Operasyondan iki gün önce söylediklerinde haklı çıktı. Bunu görebilmek için alim olmaya gerek yok.. Biraz tarih bilgisi ve üzerine de 'Türk'çe düşünebilmek" yetiyor aslında..

**

AK Parti, 17 yıllık zig-zaglı dış politikasında, bir ekseni hiç ihmal etmedi.. Müslüman Arap ülkeleri ile yakın ilişkiler üzerine kurdu stratejisini..

Peygamber Efendimizin kabrini koruyan Türk askerini arkadan hançerleyen ihanet coğrafyasının gerçek yüzünü görmemekte ısrar etti..

Sonuç..

İşte 'Barış Pınarı Harekatı' başladı. Ve bakın o İslam ülkelerine..

Bu harekatla terör koridoruna diktiğimiz bayrağımızı, Kralları öldü diye yarıya indirmiştik..

Bu harekatla bekasını korumak istediğimiz devletin nişanını, krallarının boynuna asmıştık..

Ne diyor haber ajansları;

- Suudi Arabistan, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik kara harekatını kınadı..

**

Emiri hastalanıp New York'ta hastaneye yattığında arayan ilk lider Tayyip Erdoğan'dı.. Peki, güvenliğini korumaya çalışan Müslüman Türkiye'nin harekatına Kuveyt ne dedi?

- Türkiye'nin harekatı, bölgenin istikrar ve güvenliği için tehdittir..

**

Kaç yıldır Rabia'yla yatıp, Rabia'yla kalkıyoruz. Kurtuluşumuzun mimarı Mustafa Kemal Atatürk için tek bir damla gözyaşı dökmeyen zihniyetin torunları, Mursi öldüğünde hüngür hüngürdü..

Peki ne dedi Müslüman (!) Mısır;

- Operasyon kabul edilemez.. Arap Ligi Devletleri acil toplanmalı..

**

En önemli milli markamızı Türk Telekom'u siparişle devrettiğimiz Lübnan. O kurumumuzun içini boşaltıp, kaçan dolandırıcı Lübnan. Suudi Arabistan'dan aldığı işlerle zenginleşen Hariri'lerin Lübnan'ı. Ne dedi harekatımız için;

- Türkiye, Suriye'nin kuzeyine askeri operasyon başlatma kararını gözden geçirmelidir..

**

Müslüman bunlar. Müslüman Türk'ün vatanına göz dikenlere karşı yapılan harekata bakışları bu..

Ve hepsi de, bir şekilde 17 yıldır AK Parti iktidarının ve Tayyip Erdoğan'ın gözdeleri..

**

17 yıldır öve öve bitiremediği, devlet nişanlarını verdiği, stratejik kurumları yok pahasına devrettiği, tüm bunları da 'kardeşlik' adına yaptığı İslam ülkelerinin, Müslüman'a taarruza karşı alınan önleme yaklaşımları bu..

Lafa geldi mi Hıristiyan Kulübü denilen Avrupa Birliği'yle ağız birliğindeler..

Ve, sözüm ona Müslüman(!) olan bu ülkeler harekatla ilgili görüşlerini açıklayınca aklı başına geldi Cumhurbaşkanımızın..

17 yıl boyunca yanıldığını görüverdi bir anda..

Suudi Arabistan'a çattı.. Mısır'a çattı.. "Hani siz Müslümandınız" dedi..

Ben size bir şey söyleyeyim mi; 'Feraset' çarşıda pazarda satılan bir şey değil..

Bilgiyle vücut buluyor. Görgüyle vücut buluyor. Tecrübeyle, samimiyetle vücut buluyor..

**

Şimdi bir de şuraya bakın.. Harekat başladığında ne dedi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener;

- Türk topçusu atışa başladığında herkes susar.

Ve Yahya Kemal der ki;

"Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi

Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi

Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın

Galib et; çünkü bu son ordusudur İslâm'ın"

Allah askerlerimizin ayağını taşa değdirmesin!

**

Ne demiş; "Bu son ordusudur İslam'ın.."

Yahya Kemal'in dizelerindeki 'İslam'ın ordusu' vurgusuna itiraz edenler vardı..

Şimdi anlıyor musunuz o vurgunun nedenini ve kıymetini..

Müslüman bir ülkenin vatanı tehdit altındayken, Avrupa Birliği'yle ağız birliği eden orduların ülkeleri bunlar. Dolayısıyla "İslam'ın ordusu" değiller..

Ordu elbette Türk Ordusu'dur..

Ama o vurgu, AK Parti'nin yıllardır yere göğe sığdıramadığı, İslam görünümlü, Hıristiyan güdümlü orduların devletleri gerçeğineydi..

Onlar açıklama yapınca uyanabilenlerle, daha ağızlarını açmadan meseleyi çözebilenler arasındaki farktır o vurgu..

Dedim ya; Feraset çarşıda pazarda satılmıyor..

Bilgiyle, görgüyle, tecrübeyle ve samimiyetle vücut buluyor..

Bu gerçeği önceden görüp, Barış Pınarı Harekatı'nı, Yahya Kemal'in bu dizeleriyle karşılamaktır feraset..

Ve bu coğrafyada feraset, "Türk"çe düşünebilmekle mümkündür..

Yazarın Diğer Yazıları