Mehmetçik, emperyalizmin "kum torbası" mı?
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın, Türkiye'nin 200 milyon liralık askeri yardım yapacağını duyurduğu Ukrayna'ya gitmeye hazırlandığı saatlede, (Rusya destekli) Suriye'nin, İdlib'teki Türk gücünü vurduğu haberi geldi.
4…6… Yazıyı yazdığım saatlerde yükseliyordu sayısı; kaldı ki ayağına taş değen "1"i olsa ne fark ederdi; Mehmet'lerimiz şehit edildi.
***
Soruyoruz haliyle:
Neden, bir kere daha, evlatlarının ay-yıldıza sarılı tabutlarını omuzlamak düştü Türk Milleti'nin payına?
"Düşman sevindirmemek" adına gözyaşı bile dökememek, ak kefeni al kanlara bulanmış evladına son defa dokunduğunda; dokunacak bir "beden" kalmışsa geride o da…
Acıdan delirmemek için "Vatan sağolsun"a sığınmak; "vatandaşlık"tan kaynaklanan haklarına bile ulaşamadığı, öz yurdunda gariplikten gayrısına layık görülmediği halde belki de…
Bir fotoğraf çerçevesi koymak; yavrusunun bebekliğinin, çocukluğunun, ilk gençliğinin, sesinin, sözünün, kokusunun, yaşanması mümkünken yaşanamaz hale gelen tonla günün, gecenin, senenin yerine bir "son bakış" fotoğrafı geçirmek, canını ondan ibaret hale getirmek…
Neden?
***
Çünkü… ABD, bölgedeki yegane hükmedicinin kendisi olmasını istiyor; Rusya'nın "bölgesel liderliği"nin ABD'nin belirlediği sınırlarda, onun emperyal hesaplarını bozmayacak bir formda kalmasını istiyordu.
Çünkü… Rusya, ABD'nin gölgesini bile Karadeniz'e sokmak istemiyordu.
Çünkü… Türkiye'nin Ukrayna'yla yürütmeyi öngördüğü projeler Rusya açısından örtülü bir Amerikan tehdidi varsayılıyordu.
Çünkü… ABD, Türkiye'yi kışkırtıyordu.
Çünkü… Rusya, Suriye'yi kışkırtıyordu.
Ve daha sayısız "Çünkü ABD…", "Çünkü Rusya…", "Çünkü İran…", "Çünkü Suriye…", "Çünkü Libya…", "Çünkü İsrail…", "Çünkü Kıbrıs…"la başlayan cümle.
Hangisi "Türk askerinin uğruna şehit olmakta bir an tereddüt etmeyeceği" bir gerekçe gerçekte; siniyor mu içinize?
"Çünkü Türkiye…"
Böyle bir günde dilim varmıyor söylemeye.
***
Kuşlar, çiçekler, böcekler, hayat güzel tonunda bir isyan değil ifadeye çalıştığım. Türk Milleti'nin, kendisini, istiklali uğruna kan dökmekten de, can vermekten de çekinmeyenlerin emanetçisi sayan hiçbir ferdi sanmam ki isyan etsin şehadete; yeter ki, kafası bozulanın yumrukladığı kum torbasına dönmesin/döndürülmesin; yeter ki filler tepişirken ezilen çimeni olmasın bu coğrafyanın Türk askeri.
Yeter ki, kendi kavgası olsun uğruna son nefesini verdiği; başkalarının tahrik bombası gibi kullanılmasın canı!
Ağzınızdan çıkanı kucağınız duyuyor mu?
Göğsünde ay-yıldız taşıyan askerleri yani bayrağı, yani milleti, devleti saldırıya uğramış bir ülkede hiç kimsenin "cevabını misliyle vermiş olmanın rahatlığı içinde" olma lüksü ve hakkı olamaz. "Misliyle" cevap vermek gerekir ama "misliyle" verilen o cevaplar "devletin onursuzlaşmaması" içindir; yoksa bir Mehmet'in canına karşılık bin kelle alsanız ne olur; onlarla mı dolduracaksınız anaların boş kalan kucaklarını?
Pamuklara sarıp sarmaladığınız kendi çocuklarınız "yüksek güvenlikli" hayatlarına devam ederlerken, ne kolay hesap kapatabiliyorsunuz başkaların çocuklarının ölümleriyle ilgili… Ne çok biliyorsunuz hiç yaşamadığınız yoklukların/yoksunlukların nasıl telafi edilebileceğini…
ABD, hiç Rusya gibi değildi halbuki!!!
Türkiye'nin Rusya'dan arkasına bakmadan uzaklaşması telkininde bulunan arkadaşların alternatifi nedir? Türkiye'nin meşru müdafaa hakkı çerçevesinde giriştiği operasyonlara karşı bile "Türkiye sınırı aşarsa…" diye başlayan tehditlerle cevap veren, Doğu Akdeniz'deki varlığımızı "yasa dışı" ilan eden, "Türkiye Kürt kuvvetlere saldırırsa yaptırım" sopası sallayan, Türk askerine karşı PKK/PYD/YPG'ye anlık istihbarat sağlayan, generalleri askerimizin burnunun dibinde teröristlerle kolkola fotoğraflar çektiren -ha bir de Irak'taki malum "askerimizi tutuklayıp başına çuval geçirme" olayı var tabii- ABD mi?
SORU-YORUM
Daha önce de sormuştum ama "Coronavirüsü" etkisiyle sağlığımız konusunda biraz daha hassaslaştığımız şu günlerde olası sonuçları biraz daha ciddiye alınır belki diye tekrar edeyim. Türkiye'de uzun yıllardır yapılmayan ama Suriyeli akını sonrası oluşan tehdit dolayısıyla doktorların çocuk ve yaşlılara özellikle yaptırılmasını önerdiği (yaşa kiloya göre doz sayısı değişiyor) menenjit aşısının (iki dozunun) özeldeki fiyatı 900-1000 TL arasında. Bu çocuklar için bir tehdit ise, ve bu tehdit devletin dış politikadaki hatalarından kaynaklanıyorsa, neden devlet karşılamıyor "menenjit" gibi "korkunç" bir hastalığın aşısını acaba? Asgari ücretle aç ve açıkta kalmamanın mücadelesini veren hangi aile aşı yaptırabilir çocuğuna bu fiyatla? Sağlık parası olan ailelerin çocuklarına mı hak sadece; böyle sosyal devlet olur mu?