Mehdiliğe soyunduğu için mi yandı?..
Adan Oktar ve "örgüt"üne yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında haklarında tutuklama kararı istenen şüphelilerin tutuklama talepli sevk yazısının tümüne ulaştım. İlginç ve önemli detaylar yer alıyor. Yazının ana omurgası cinsellik ve iğrenç itiraflar üzerine oturtulduğu için bu sütunlara taşımamım imkanı yok!.. Defalarca satır satır okudum; "örgütün" o çok konuşulan istihbarat servisleri, İngiltere ve İsrail bağlantılarına, yurt içindeki siyasi ayaklarına hiç rastlamadım. FETÖ ile yapılanmada benzerlik kurulmuş ancak bu terör örgütü ile bağlantıları, ilişkileri herhalde yakalanamamış!. Yine de mahkeme aşamasını beklemek lazım. İnşallah, dağ fare doğurmaz. Bu "örgüt" tamamen çökertilir ve cemaat kisvesi altında faaliyet gösteren diğer benzer yapıların da çekinilmeden üzerine gidilir...
Tutuklama sevk yazından önemli gördüğüm alıntılar;
"...örgütten daha önce ayrılan şahısların ve mağdurların beyanları ile örgüt hakkında yapılan ihbarların içeriklerinden elde edilen bilgilere göre; elebaşı Adnan Oktar'ın koşulsuz liderliğinde faaliyet gösteren örgütte, Adnan Oktar'a 'Mehdilik' kavramı üzerinden kutsiyet algısı oluşturmak amacıyla Kur-an'ı Kerim'den çarpıtma yorumlarla kendisinin sözde 'Mehdiliğine' delili olarak gösterdiği alıntılar yapılmak suretiyle örgüte kazandırılmak istenen şahısların zihinlerinin yıkandığı bu sayede ailelerinden koparılarak örgüte kazandırılan şahıslara örgüt lideri Adnan Oktar'a koşulsuz itaat edilmesi konusunda 'Mehdilik' kavramı üzerinden empoze edildiği..."
"... örgütün zengin ve fiziki görünümleri iyi olan erkek mensuplarının örgüte kazandırılması istenen kadınlarla önce duygusal anlamda ilişki yaşadıkları, ardından örgüt içerisinde öğretilen sözde 'psikolojik telkin', 'dini telkin', 'ileriye dönük ideal telkini' ve son olarak 'cennet vaadi' yöntemleri uygulanarak bu kadınların cemaat görünümü altında örgüte kazandırılmaya çalışıldıkları..."
"...aynı esnada yapılanların sözde 'Mehdi' olan örgüt elebaşı Adnan Oktar'a ve dolayısıyla İslam'a hizmet olduğu noktasında bu kadınların beyinlerinin yıkandığı..."
"Görüldüğü gibi Adnan Oktar'ın kurduğu suç örgütünün faaliyetleri kapsamında süreklilik gösterecek şekilde cinsel suçlar işlediği ve örgüt elemanlarına da bu yönde talimatlar verdiği, bu sapkın hareketlerine de her defasında bir şekilde günah olmadığı yönünde kılıflar uydurduğu, örgüt mensuplarını bu şekilde kontrol altında tuttuğu anlaşılmıştır."
FETÖ Yapılanması
"Adnan Oktar'ın liderliğini yaptığı örgüt içerisinde farklı alanlardan sorumlu, sözde imam konumundaki örgüt yöneticileri ve mensuplarından oluşan FETÖ/PDY benzeri bir yapılanma söz konusudur. (Örneğin; imam kardeşler, imam bacılar, adliye imamı, para imamları gibi) Aynı şekilde şahısları ailelerinden kopararak örgüte kazandırma, 'infak', 'himmet' ve 'ecir' adı altında dini duygular sömürülmek suretiyle örgütsel faaliyetlerde kullanılmak üzere para toplamaları konularında da yine FETÖ/PDY terör örgütünün yöntemlerine benzer bir faaliyet stratejisi uygulanmaktadır. Daha da önemlisi örgüt lideri Adnan Oktar'ın örgüt içi konuşmalarda ve A-9 televizyon kanalındaki programlarda FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in 'Mehdinin', yani kendisinin en büyük yardımcısı ve büyük bir alim olduğu yönünde açıklamalar yaptığı, 17/25 Aralık süreci sonrasında dahi bir kısım örgüt mensuplarıyla özel toplantılar yaptığı, önemli ulusal yayın kuruluşlarında, büyük firma ve holdinglerde çalışan bir kısım örgüt mensuplarının FETÖ/PDY yapılanmasına benzer şekilde örgütün faaliyetlerine yararlı istihbarat toplamak için kullandıkları bilinmektedir."
"Örgütün finans kaynaklarıyla ilgili olarak ise; öncelikle yukarıda da açıkladığımız üzere örgüt mensupları ve sempatizanlarını FETÖ benzeri bir yöntemle dini duyguların sömürülmesi suretiyle 'infak', 'himmet' ve 'ecir' adı altında örgüte para toplandığı bu paraların Global Yayıncılık isimli örgüte ait şirketin hesabında kitap dağıtımı için gelen para şeklinde gösterildiği, ayrıca önemli örgüt mensupları adına açılan yurtiçi ve yurtdışı şirketlerden sürekli örgüte finans kaynağı sağlandığı, önceden hedef olarak seçilip çeşitli zihin yıkama yöntemleriyle örgüt ağına düşürülen varlıklı şahısların da yine din sömürüsü altında mal varlıklarını örgüte aktarmalarının sağlandığı, bunların dışında 05/06/2018 tarihli MASAK raporuna göre örgüt mensupları ve yöneticilerine ait şirketlerin yetkililerinin şirket mal satışlarından elde edilen gelirleri şirkete aktarmada örgütle bağlantılı şahıslara vermek suretiyle para kaynağından uzaklaştırma, banka kredilerini ödemeyerek üçüncü kişilere aktarma, yeni kurulan ticari faaliyeti olmayan şirket hesaplarına nakit yatırtma ve bu hesaplardan para çekme, gayrimenkul edinme ve akabinde gayrimenkulun mülkiyet yapısını sürekli değiştirme veya mülkiyet hakkını paylara bölerek sürekli el değiştirme fiillerinin kara para aklamaya matuf oldukları, örgüte ait Global Yayıncılık firmasına yurt dışı şirketlerden gelen bir kısım transferlerin de yine örgütsel kaynakları gizleme veya aklamaya yönelik işlemler olduğu anlaşılmıştır."
"Şüpheli Adnan Oktar'ın koşulsuz liderliğini yaptığı örgütün, çocukların cinsel istismarı, cinsel saldırı, suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması, kişi hürriyetinden yoksun kılmak, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak elde edilmesi ve yayılması, şantaj, dolandırıcılık, rüşvet, eziyet suçlarını işlemek amacıyla ortak bir iradeye dayalı, 80'li yıllardan itibaren devamlılık arz eden, belli bir hiyerarşi dahilinde planlı ve disiplinli bir oluşum içerisinde, amaç ve stratejisi, zihin yıkama yöntemleri FETÖ/PDY benzeri hiyerarşik yapısı, üye sayısı, sahip olduğu silahlı ve zorlayıcı gücü itibarıyla amaç suçları işlemeye elverişli bir suç örgütü olduğu hukuki kanaatine varılmıştır."
"Örgüt"ün nasıl silahlandığı ise, "birçok örgüt mensubu ise gerçeğe aykırı kuyumculuk faaliyetleri üzerinden alınan ruhsatlarla silahlandırılmışlardır" diye izah ediliyor.
Tutuklama yazısından anlaşılacağı üzere "örgüt"ün ağına düşürülenlere müthiş zihin yıkama yöntemleri uygulanmış. Nereden öğrenip tatbik ettilerse!.. Şüpheliler "haşhaşi" anlayacağınız. Bu yüzden mahkeme aşamasına geçilmeden önce, sanıkların ciddi psikolojik tedaviden geçirilip makul insan haline getirilmeleri lazım. Bir de, tutuklananların beraber yatırılmaması gerekir. Eğer,suç "kediciklere" yıkılmayacaksa!..