Hırvatistan'a tebrik, Fas'a alkış, FIFA'ya sarı kart
SEDAT KAYA / Yeniçağ
İkisi de şampiyonanın gözde ekiplerindendi.
Oynadıkları futbol ve verdikleri mücadele ile göz doldurmuştu.
Finale yükselseler çok da yadırganmazlardı.
Üçüncülük için karşılaştılar, kazanan Hırvatistan oldu.
Aslın da Fas da, Hırvatistan da denk kuvvetlerdi.
Maçın istatistiklerindeki bunun kanıtıydı.
Hırvatistan’ın ağır bastığı yer istatistik dışıydı.
Çünkü Fas’a oranla çok daha tecrübeliydiler.
Daha önce Dünya Kupası’nda buraya kadar gelmenin tecrübesiydi bu.
Yüzden daha sakin, daha yere basan ve daha iyi bir takım onurunu sergilediler.
Norveçli yazar, şair Henrich Ibsen “Tecrübe bir gözlüktür, onların sayesinde ikinci defa daha iyi görürsünüz.“ der.
Hırvatistan Fas’ı bu tecrübesi ile yendi, Dünya Üçünlüğünü ikinci kez bu tecrübeyle kazandı.
Bizi kutlamak düşüyor. Tebrikler, Hırvatistan.
Fas’a gelince…
Hani derler ya “Galiptir bu yolda mağlup”
Fas turnuva boyunca futboluyla, mücadelesiyle, hırsıyla milyonların sevgili oldu.
Her maçta doğru yolda olduklarını gösterdiler ve özellikle Afrika ile İslam dünyanın gönüllerini fethettiler.
İspanya ve Portekiz’i saf dışı bırakmak kolay iş değil.
Onlar bunu başardılar.
Fas bu yoldan sapmazsa, önümüzdeki yıllarda çok çok iyi yerlere geleceği kesin.
Bizim federasyonun Fas’tan öğreneceği çok şeyin olduğuna inanıyorum.
O yüzden alkışlarımız Fas’a
Hakem yazmayı çok benimseyen biri değilim.
Bu maçta da yazmayacağım.
Ama arkadaş FİFA’nın bu maça Katarlı bir müslüman hakem ataması ne kadar doğru.
Hırvatistan teknik direktörü Daliç’in maçtan bir gün önce, bu atama ilgili endişelerini dile getirmesinden sonra hakemin etkilenmemesi mümkün mü?
Katar’a jest yapacağız diye yapılan bu atama, bir çok söylentiye neden oldu.
Faslı futbolcuların da itirazları bu söylentilerden kaynaklıydı.
Bu nedenle Hırvatistan’ı takdir ediyor, Fas’ı alkışlıyor ama FİFa’ya bir sarı kart gösteriyorum.