Finalin oynanacağı stadın kanlı geçmişi

SEDAT KAYA / Yeniçağ

Son teknolojinin kullanıldığı bu stat 80 bin kişilik.
Çevresi altın ile kaplı.
1 milyar dolara maloldu.
Göz kamaştırıcı görkemiyle herkesi büyülüyor.
Ancak bu stadın kanlı bir geçmişi var.
Yapımında binlerce yabancı işçi çalıştı.
Çoğu Nepalli.
Ayda, 275 dolarlık asgari ücrete ter döktüler.
Basra Körfezi''nin kavurucu sıcağında günlük ve tehlikeli işlerin çoğunu yapan bu göçmen işçilerin yüzlercesi iş kazasında yaşamını yitirdi.
Yüzlercesi kötü çalışma koşulları nedeniyle sakat kaldı.
Yaklaşık 200 işçi de intihar etti.
Katar''da stat inşaatında çalışan 26 yaşındaki Chaudhary''in, bugünkü New York Times''a yaptığı şu açıklama, adeta kölelik sisteminin ne kafar acımasız olduğunu gözler önüne seriyor.
"İşverenler, işçilerinin pasaportlarını ellerinde tutuyor. Böylece bizlerin izinsiz olarak ülkeyi terk etmemiz ya da iş değiştirmemiz imkansız. Bu sömürüye neden olan kafala adlı cezalandırıcı sistem kaldırılmadıkça Katar''ı yönetenler kendilerini temize çıkaramaz." 
Gerçek bu.
Arkadaşları, şimdi yitirilen o işçilerin fotoğraflarını stadın dışında sergiliyor.
Onlar adeta kupanın unutulan takımı oldular.
Bu fotoğraflar, dünya görsün, duysun, hatırlasın diye sergilendi.
Maalesef FİFA görmedi, duymadı, hatırlamadı.
18 Aralık''ta bu statta nefesler tutulacak. 
Tüm dünya yeni şampiyonu alkışlayacak.
Ama stadın dışına fotoğrafları asılan o yüzlerce ölmüş işçiyi kimse hatırlamayacak.
Onların ölümüne neden olan, onları kötü çalışma koşullarına mahkum eden, sömüren, adeta sığır muamelesi yapan Katar''ı kimse sorgulamayacak.
Tıpkı 1978 yılında Arjantin''de düzenlenen Dünya Kupası''nda, faşist diktatör General Jorge Rafael Videla yönetimin binlerce muhalifini işkenceden geçirip öldürmesinin sorgulanmaması gibi.

Yazarın Diğer Yazıları