Mansur Yavaş
Mansur Bey, çok sık görüştüğüm, dostum, ağabeyim... Beypazarı MHP İlçe Başkanlığı'ndan beri kendisini tanırım…
Başarılarla dolu geçen Beypazarı Belediye Başkanlığı popülaritesini arttırınca partisi tarafından 2009 yerel seçimlerinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı yapılmıştı…
Kimsenin beklemediği oyu aldı… Yüzde 27'lik Ankara oy oranı parti tarihinin başkentteki en büyük oy oranıydı… Partinin bir önceki yerel seçim oyu yüzde 11'di… Büyük sıçramayı oluşturan temel fark, Yavaş'ın Ankaralı seçmenler üzerindeki olumlu etkisinden kaynaklanmıştı…
Burada uzun uzadıya tekrara gerek yok… Genel Merkez'le yaşanan ağır problemler sonucu Mansur Yavaş partisinden ayrılmak zorunda kaldı…
2014 yerel seçimleri için kendisine CHP'den teklif geldi… Uzunca düşündü… Çoğunluğu eski dâvâ arkadaşlarından oluşan heyetle istişare etti… Heyetin görüşü olumlu olunca aday olmayı kabul etti…
Bir rekor da o seçimde kırıldı… Ankara'da bir önceki seçimde yüzde 31.5 oy alan CHP, Mansur Yavaş'ın adaylığında -üstelik tartışmalı sonuçlara göre- yüzde 43.8 oy aldı… Bütün Ankara'nın ittifak ettiği üzere kazandığı seçim, 'resmen' kap-kaça kurban gitti… Zaten haramla elde edilen koltuk, oturana da yar olmadı!..
***
Şimdi yine seçim var ve yine adı sıkça geçiyor… Bütün anketlerde adı ilk sırada çıktığı için konuşuluyor olması son derece doğal…
O ise sakin ve son derece temkinli… Zaten siyasî hırsı fazla olan birisi değil… Aday olmak için kapıları zorlayan, kulis yapan, entrika çeviren ve makamı olmazsa olmaz gören bir yapısı hiç olmadı… O, her seçimde 'adaylık kovalayan' değil, daima 'teklif götürülen' taraf oldu…
Belki de bu tavrı onu her dönem partiler ve seçmenler açısından cazip bir konuma oturttu… Aldığı oylar onu hiç kibirlendirmedi, üstünlük havasına sokmadı, mütevazı kalmaya devam etti… Hep doğal olduğu, neyse öyle davrandığı için, onun gibi düşünmeyenler nezdinde bile saygın kaldı…
Bir siyasetçi hastalığı olan ikiyüzlülük ve yalandan ne kadar uzak olduğuna dair en tipik örnek, geçen seçimlerde yaşanmıştı… Fox'ta katıldığı bir programda, sunucu, sözde CHP seçmenini tahrik düşüncesiyle, belediyecilikle hiç ilgisi olmamasına rağmen sormuştu: "Ülkücü müsünüz?" O da hiç tereddütsüz cevap vermişti: "Ülkücüyüm…" Mansur Yavaş'ın yutkunacağını düşünen sunucu tekrar sormuştu: "Hâlâ ülkücü müsünüz?" Cevap aynı kararlılıktaydı: "Evet, hâlâ ülkücüyüm…"
Yavaş, bu açık sözlülükten hiç zarar görmedi, tam tersine sempati topladı… CHP seçmeni bu samimiyete saygı duydu, sahip çıktı ve ezici oranda sandığı gitti…
***
O "Hâlâ ülkücü müsünüz?" sorusunu soran Fox sunucusu, bugün de boş durmuyor ve Twitter'dan "Mansur Yavaş kendisini dev aynasında mı görüyor?" türünden mesajlar atıyor… CHP'de yönetimi değiştirme yöntemi olarak yerel seçimlerde başarısızlığa odaklanmış parti muhalefetiyle iç içe de ondan…
Diğer yandan Cumhuriyet'ten kovulan bir başka gazeteci aynı amaçla "Mansur Yavaş bulunmaz Hint kumaşı mı?" yazıları yazarak, beyhude yıpratma mücadelesine eşlik ediyor…
Sadece onları mı? Gazetenin patronuna göre kimlik ve karakter değiştiren, daha önce Mansur Yavaş'ın kapışılan aday olmasına ilişkin yazılar yazıp hayret eden ama sonra da henüz fikrini açıklamadığı için onu her tarafla ilişkiliymiş gibi gösterip, itibardan edeceğini zanneden zavallı kafayı da unutmamak lâzım…
Bir de Ankara'nın gazeteci kılığında iş takipçileri var… Siyasetin artık ölüsü olmuş Melih Gökçek'i diriltmeye çalışan, onun tekrar aday olabileceğini ciddi ciddi pazarlayan, buna karşılık Mansur Yavaş'ı iki yakını vasıtasıyla iktidar partisiyle görüştüğünü öne süren, böylece CHP ve İYİ Parti tabanında tepki oluşmasını arzulayan, çalışan kurnazlar!..
'Parsel parselci' kimliği kendi partisince tasdiklenmiş ve 'metal yorgunu' kementiyle koltuktan çekilmiş ölü siyasetçiyi diriltmek isteyenler, ne yazık ki her yerdeler!..
***
Sonuçta hâlâ Mansur Yavaş'ın yapılan tekliflere rağmen aday olup olmayacağına karar vermiş değil… Aday olursa kazanma ihtimali 2014'de göre çok daha yüksek… Yine de fazlaca kirlenmiş bu siyaset dünyasında olup olmama konusunda son derece tereddütlü… Şahsen, aday olursa kendisini tabii ki destekleyeceğim ama olmazsa da kararına saygı duyacağım…
Çünkü siyaset 'riyakârlar geçidi' gibi… Maskeli balonun ortasında, nerenizden kim tarafından, üstelik yüzünüze gülünürken vurulacağınızı bilemiyorsunuz… Son cümlede ne demek istediğimi günü geldiğinde mutlaka yazacağım…