Maksatlı yazı yazmak suçu!
TRT Türk’te 16 Şubat 2011 günü, 13.00 haberlerinde, Beşiktaş Adliyesi’nden canlı yayında konuşan muhabir, gözaltındaki Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Ayhan Bozkurt’a yöneltilen suçlamaları sayarken “Maksatlı haber yaparak siyaseti yönlendirmeye çalışmak” dedi. Kulaklarıma inanamadım. 14.00 haberlerini de seyrettim. Aynı muhabir tekrar canlı yayına bağlandı ve yine aynı ifadeyi kullandı!
***
Halbuki sorgu daha başlamamıştı. Zaten dört gazetecinin, “polise ifade vermeyeceğiz, savcılıkta konuşacağız” dediği anlaşıldı? Soruşturmanın gizliliği esas olduğuna, savcılık da basına bir açıklama yapmadığına göre TRT muhabiri, dört gazeteciye hangi suçlamaların yöneltildiğini nereden biliyordu? Henüz dört gazetecinin avukatına bile bilgi verilmezken, TRT muhabirine gizliliği ihlâl ederek bilgi verenler kimdir?
TRT gibi bir kurumun muhabiri, böyle akla mantığa aykırı bir ifadeyi kendisi uydurmuş olabilir mi? Sanmıyorum. Fakat kendisine bu bilgiyi veren kişinin “Kanunsuz suç olmaz, kanunsuz ceza olmaz” şeklindeki evrensel hukuk kuralından habersiz olduğu kesin! Tabii muhabir de haber müdürü de habersiz ki bu saçma ifadeyi normal bir haber gibi yayınlayabildiler!
***
Bir defa her haberin bir maksadı vardır! Gazetecilikte esas olan gerçeği yansıtmaktır ama herkesin kendi bakış açısına göre farklı bir yaklaşımı söz konusudur! İstanbul’a Anadolu yakasından bakarsanız farklı bir İstanbul görürsünüz, Avrupa yakasından bakarsanız farklı! Maksatsız haber, maksatsız yazı olmaz. Siyasi konularda araştırma yapmak, elde ettiğiniz verilere göre yorum yazmak, siyaseti yönlendirmeye çalışmak demektir. Çünkü gerçekleri ortaya çıkarmak siyaseti yönlendirir zaten! Maksatsız bir haber veya yorum yazmak için biraz kaçık olmak
gerekir!
Pakistanlı bilim adamı Pervez Hoodby’ın dediği gibi “Yapıcı bir değişiklik olması için gerçeklerin bütün açıklığı ile ortaya konulmasından başka çare yoktur.”
İkincisi, TRT böyle uyduruk bir ifadeyi kullanmakla zaten maksatlı bir haber yapmaktadır. Haberin uydurma olduğunu söylemiyorum; böyle bir ifade kullanılmıştır ve böylece gazetecilere bu ülkede nasıl bakıldığı, “veciz” bir şekilde ortaya çıkmıştır! Bu açıdan bakarsanız, TRT, yılın haberini yapmış, basın tarihine geçmiştir!
***
Anlaşılıyor ki Türkiye’de de totaliter ülkelerde olduğu gibi muhalif ses istenmiyor! MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, bu durumu şöyle değerlendiriyor:
“Son zamanlarda iktidarda tespit ettiğimiz bir eğilim ve heves var. Kendisine muhalif olan bütün hareketleri darbe ve müdahale kisvesi altında bir torbaya koyarak, baskı ve sindirmeye çalışıyor. Bütün muhalif unsurları herhangi bir şekilde suçlayarak bastırmak, sindirmek gibi bir yöntemin uygulandığından kamuoyu rahatsız.”
Muhalif basını olmayan ülkelerin rejimine “ileri demokrasi” diyorlar ne de olsa!
Aman kimse duymasın, bu da maksatlı bir yazı oldu!
Bir maksatlı haber daha!
AKP hükümeti son dakikada torba kanuna bir madde ekleyerek, Osmanlı döneminden kalma “mazbut” vakıflarda, vakıf kuranların soyundan gelenlerin tüm haklarını ortadan kaldırdı. İktidar, azınlık vakıflarına, Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve muhtelif vatandaşlar adına kayıtlı olan binlerce taşınmazı özel yasa çıkartıp verirken, Müslüman vakıf taşınmazlarına el koyuyor!
İşte maksatlı bir haber daha!